Muhalefet inanmadı

Erdoğan’ın genel af sinyali seçim yatırımı olarak nitelendirildi.

Ayşe Sayın / Cumhuriyet

Muhalefet, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da “cezaevleri boşalacak” sözleriyle “genel af” sinyali vermesini “seçim yatırımı” olarak değerlendirirken bu öneriye farklı gerekçelerle “mesafeli” yaklaştı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, genel affın ancak “toplumsal mutabakatla” olabileceğini ve kararı da Erdoğan’ın değil, halkın verebileceğini belirtirken MHP kesin bir dille karşı çıktı. Erdoğan’ın Diyarbakır’daki açıklamaları “genel af” tartışması başlattı. CHP’li Altay, AKP hükümetinin her seçim öncesinde yürüttüğü gizli pazarlıklarla PKK’nin “geçici ateşkes”i devreye soktuğuna dikkat çekti. Ancak her seçim sonunda da AKP’nin bu sözlerini tutmaması nedeniyle kan dökülmeye devam ettiğini ifade eden Altay, teröristlerle “doğrudan” temasın dünyanın hiçbir yerinde olumlu sonuç alınmasını sağlamadığını ifade etti. Şimdi Erdoğan’ın “genel af” kartını açtığına işaret eden Altay, şu görüşleri ile getirdi: “Genel af, Başbakan’ın iki dudağıın ucundan çıkacak bir kelimeyle bir ifadeyle yapılabilecek bir şey değil. Genel afta ulusal-toplumsal mutabakat gerekir. Bu mutabakat varsa, kaçınılmasıdır. Yoksa genel af telaffuzu kamuoyu vicdanında rahatsızlık yaratır. Yani Başbakan’ın ‘cezaevleri boşalacak’ demesi af için yeterli değildir. Kamuoyu vicdanında karşılığı olmalıdır. Ki ben bugün böyle bir genel affın toplumda karşılığı olduğunu düşünmüyorum. Bir kere PKK’nin çekilmeden, silah bırakmadan affın konuşulması da bana göre mümkün değildir. Şimdi Ergenekon’dan, Balyoz’dan yatanları da kurtaralım diye, 30 bin kişinin katilini, toplumsal mutabakat olmadan salamazsınız. Bu yetki Başbakan’da da, Meclis’te de değildir, bu halkın kararı, toplum vicdanının kabul etmesiyle olabilir.” ‘Gündem hastası’ Erdoğan’ın bu çıkışının altında da “gündem yaratma hastalığı ve hatta bağımlılığının” yattığını savunan Altay, “Önce türban tartışması, ardından kızlı-erkekli muhabbeti başlattı, sonra dershane işi gündeme geldi. Bunlardan gol yedi, tabiri caizse, kendi ayağına sıktı. Şimdi de Diyarbakır çıkarması ile kendince gündemi elinde tutmaya çalışıyor” diye konuştu. MHP: Teröristlerin başarısı nMHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ise “Bu af kapsamına Öcalan’ın girip girmeyeceği de tartışmalı hale geldi. Bu aslında silahla devlete karşı mücadele edenlerin başarıya ulaştıklarının kanıtıdır Bize göre, eline silah almış, teröristlerin, insanımızı katledenlerin affedilmesi, yaptıklarının yanına kâr kalacağı anlamına gelir. Biz böyle bir genel affa karşıyız, kim kimi hangi sebeple affediyor? Benim oğlumu, kardeşimi öldürmüş bir kişiyi affetmek, devletin hakkı değildir” görüşünü dile getirdi.

BDP: DİYARBAKIR’I ALMA HESABI

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan “Kürt halkının taleplerini yerine getirmeden, sadece ‘dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak’ sözleri çok gerçekçi değil, çünkü dağdaki insanların, Kürtlerin dili, kültürü ve elbette kendi konumlarıyla ilgili talepleri kabul edilmediği sürece dağdan ineceğini sanmıyorum. Ayrıca biz böyle bir düzenleme yapılacaksa da adına ‘af’ denmesini doğru bulmuyoruz, sonuçta kimin kimi affedeceği tartışma konusudur. O nedenle, ‘yasal düzenleme’ demek daha doğrudur. Benim gördüğüm şu anda genel afla ilgili sözlerinin yasal zemini yok. Bize göre Diyarbakır’daki bu çıkarma, Diyarbakır’ı istemek anlamına geliyor.” Buldan, Mesud Barzani’nin Diyarbakır mesajlarına tepki gösterdi. Buldan, “Kürtlerin birliği beraberliğini savunan bir duruş sergilemesi kendisine kazandırır. Ancak Rojava devrimini görmezden gelen tutum, Barzani’ye kaybettirecektir” dedi.