Muğla yarışı: Bir oy bile çok önemli
Millet İttifakı’nın adayı CHP’li Osman Gürün: Muğla iktidar partisinin hedefinde.
Aykut KüçükkayaEn son 2018 haziranın ilk günlerinde Muğla’ya gitmiştim. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Okluk Koyu’ndaki “yazlık sarayı için, saraya giden yol” için kesilen ağaçları “Katliamın daniskası” başlığıyla gazetem Cumhuriyet’te yazmıştım. Dile kolay yüz binlerce ağaç kesilmişti. Yaklaşık 9 ay önce görüştüğüm CHP’nin Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Okluk Koyu’ndaki çevre kıyımıyla ilgili şunları söylemişti:
“Gökova Körfezi elimizden kayıyor. Yargı mücadelemiz sürüyor. Çevre kıyımına izin vermeyeceğiz!..”
9 ay sonra 31 Mart öncesi bu kez yerel seçim yarışının havasını solumak için Muğla’dayım. Erdoğan’ın CHP’nin elinden en çok almak istediği büyükşehirlerden birisi Muğla. Ve kelimenin tam anlamıyla kentte sancılı bir yarış var.
CHP’nin son seçimlerde açık ara farkla kazandığı Muğla’da görünüşte İYİ Parti desteğiyle mevcut belediye başkanı Osman Gürün ile yarışa giren CHP’nin karşısında Cumhur İttifakı’nın adayı eski AKP Milletvekili Mehmet Nil Hıdır var. Ancak dediğim gibi bu görünüşte böyle. İki ismin adaylığı ise “siyasetteki satranç oyunlarını” anımsatıyor:
Behçet Saatçi: İyi Partili Fethiye Belediye Başkanı. CHP-İYİ Parti’nin sadece büyükşehirde işbirliği yapıp ilçelerde yarışma kararını eleştirerek partisinden ayrılmış ve büyükşehir belediye başkanlığı için bağımsız adaylığını ilan etmiş.
Mehmet Kocadon: Bodrum Belediye Başkanı yeniden aday gösterilmeyince CHP’den istifa edip Demokrat Parti’den Muğla Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olmuş:
Kentte her yerde bu iki ismin afişleri asılı. Osman Gürün’le, Cumhur İttifakı’nın adayının afişleri tek tük göze çarpıyor.
Mevcut belediye başkanı CHP’li Osman Gürün’ün karşısında Millet İttifakı’nın partileri CHP ve İyi Parti’den istifa eden iki ayrı isim, bir de AKP-MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın adayı var. Bu tablo için genel yorum “AKP’li belediye başkan adayının eli güçlendi” şeklinde.
Benzeri olmayan tablo
Önceki gün gazetemizde Behçet Saatçi’nin söyleşisini okurlarımızla paylaştık. Saatçi, “Benim en büyük şansım, CHP adayıyla ilgili CHP tabanından ‘bizim başkanımız’ itibarının oluşmaması” diyordu. Kocadon da, “Benim CHP ile bir hesabım var. Kılıçdaroğlu’ndan hesap soracağım” diyerek başlattığı seçim yarışını tüm hızıyla sürdürüyor. Belki de Türkiye’de böylesi bir tablo başka bir büyükşehirde bu kadar açık bir şekilde yok. Evet: Bazı seçim bölgelerinde DSP’den adaylar yarışıyor ama ama Muğla’daki tablo bambaşka. Cumhur İttifakı’nın yanında muhalefetin adaylarıyla da yarışa giren Osman Gürün’e bu tabloyu soruyoruz. İşte Gürün’ün açıklamaları:
İktidara hizmet ediyorlar
“Yaklaşan yerel seçimler öncesi Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti olarak 31 Mart yerel seçimlerine Millet İttifakı olarak birlikte giriyoruz. Muğla’mızda Büyükşehir Belediyesi’nde ve bazı ilçelerde ittifak yapıldı. Muğla’da seçmenlerimizin bir önceki seçimde vermiş olduğu oylar ve politik duruma göre şekillenen ittifaktan kimi gruplar ve siyasi aktörler rahatsız oldu. İyi Parti ilçe belediye başkanı iken istifa eden bağımsız aday ve partimizin Bodrum Belediye Başkanı iken istifa eden ve Demokrat Parti’den aday olan aday arkadaşımız buna en güzel iki örnek. Yapılan anketler ve kendilerinin yaklaşımına göre seçilemeyeceklerini bildikleri halde Muğla’da Cumhuriyet Halk Partisi’ne kazandırmamak için yola çıktılar. Muğla özellikle iktidar partisinin hedefinde ve bu arkadaşlarımızın kime hizmet ettiği aşikâr.”
İstikrarlı başarı
Gürün, Muğla’da neredeyse herkesin tanıdığı bir hekim. 20 yıl doktorluk yaptıktan sonra 1999 yerel seçimlerinde yüzde 37 oy oranıyla CHP’den Muğla Belediye Başkanı seçilmiş. 2004 yerel seçimlerinde oy oranı yüzde 42’ye yükselmiş. 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde üçüncü kez seçilirken oyu dört puan artırarak yüzde 46 olmuş. 2014 yerel seçimlerinde Muğla Büyükşehir Belediyesi statüsüne geçiyor. Gürün yine oylarını artırarak 2014 yerel seçimlerinde Muğla genelinden yüzde 49.12 oy alarak Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş. Oy oranları gösteriyor ki CHP’nin hep yükselen bir grafiği var Muğla’da. Peki şimdi can alıcı soruya gelelim:
“Erdoğan Muğla’yı neden bu kadar çok istiyor?”
Erdoğan ne demişti Bodrum’a geldiğinde, anımsayalım: “Cumhurbaşkanı olarak biz de Muğla’ya ve Bodrum’a gereken hizmeti getirelim istiyoruz...”
Erdoğan’ın yazlık sarayının yer aldığı ve Okluk Koyu’nun bulunduğu Gökova Körfezi’ni imara açmak için AKP’nin büyük çaba harcadığını ve buna karşılık CHP’li Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin tüm meclis ile birlikte nasıl direndiğini Osman Gürün yazımın başında özetlemiştim.
Dünyanın en güzel koylarına, eşsiz ormanlarına, havasına, suyuna sahip Muğla rantçıların hedefinde. İstanbul’a hançerleri saplayan müteahhitler için rant Muğla’da artık. Bodrum’dan Marmaris’e, Datça’dan Fethiye’ye...
O yüzden Muğla’daki ittifakın betona, ranta ve yağmaya karşı yapılmış bir ittifak olması gerekiyor. Kentte sandığa gidecek her CHP’li “bir oy bile önemli” diyor. Ve su sırada her yerde Kocadon’un, Saatçi’nin seçim arabaları dolaşıyor. Gürün ise Meral Akşener’den “ittifakın Muğla’da tam gerçekleşmesi için destek mesajı” bekliyor. Çünkü 20 yıllık oy dağılımı gösteriyor ki AKP’nin, MHP dahil mevcut belediye başkanına gücü yetmiyor. Erdoğan’ın hedefine oturttuğu bir isim olan Osman Gürün, görüyoruz ki küskün adaylardan oluşan muhalefetin de kıskacında. Aslına bakarsınız Muğla’daki anlamlı ittifak ranta ve yağmaya karşı yapılacak bir ittifak gibi göz öküyor. Bakalım 31 Mart’ta hangi ittifak kazanacak!..
İktidarın gözü bu kıyılarda Dünya tarihini kaleme almış Herodot’un memleketi Muğla, 13 bin 247 kilometrekarelik yüzölçümüyle İstanbul’un yaklaşık 3 katı büyüklüğünde. Karya, Likya uygarlıklarına ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Kıyı şeridi uzunluğu tam 1480 km. Bu rakam Akdeniz’e kıyısı olan 9 ülkeden fazla. Orman varlığı yüzde 68... Birbirinden değerli, marka 13 ilçesi var. Turizmde Antalya, İstanbul’dan sonra üçüncü. Üniversitesi ve antik kentleri ile eğitim ve kültür kenti. Türkiye’deki mermer üretiminin yüzde 20’sinin gerçekleştiği, 60 ülkeye mermer ihracatı yapıldığı bir bölge. Vahşi depolama alanları rehabilite edilmiş. Mesela Bodrum Mumcular 25 bin 668, Milas’ta 89 bin 971 metrekarelik vahşi depolama alanlarında rehabilitasyon çalışmaları tamamlanmış. Muğla genelinde 640 bin metrekare, 90 futbol sahası büyüklüğünde vahşi depolama alanının rehabilite edilmesi ve doğaya kazandırılma çalışmaları ise halen sürüyor. Muğla’da 1/25000 ölçekli nazım imar planı yapılmış. Bakanlık tarafından yapılan il genelindeki sit alanlarındaki değişiklikler Büyükşehir Meclisi tarafından değerlendirilmiş, itirazlar yükselmiş. Bu itirazlar oybirliği ile karara bağlanarak Ankara’ya bildirilmiş. Sit değişikliğine ilişkin Gökova paftası onaylanmış. ODTÜ’ye rüzgâr enerji santralı (RES), güneş enerji santralı (GES) ve hidroelektrik santralına (HES) ilişkin teknik ve bilimsel rapor hazırlatılmış. Bakanlık tarafından onaylanan 2. etap TOKİ planlarına yoğunluk ve kat yüksekliğinden dolayı itiraz edilmiş. Tıpkı Erdoğan’ın İstanbul’ta itiraz ettiği dikey yapılaşma değil yatayda yapılaşma ilkesi çerçevesinde!.. |