Müfredata bile Saray mührü
Saray ‘Atatürk’süz, evrimsiz’ yeni müfredata onay verdi.
Ozan ÇepniMilli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), son hali verilmesine karşı açıklanamayan yeni müfredatı Saray’ın onayına sunduğu ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayı ile tamamlanan ve önümüzdeki yıl 1, 5 ve 9. sınıflarda uygulanacak yeni eğitim program, kademeli geçiş yerine 2018-2019 eğitim öğretim yılından itibaren tüm seviye ve derslerde güncellenerek uygulanacak. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, Atatürk’e ilişkin konuların daraltıldığı, Atatürkçülük’ün ve evrim teorisin çıkarıldığı yeni müfredatı öğretmenlere “Fazlalıkları sadeleştirme işlemi yaptık. Değerlerimize uygun olmayan unsurlar ayıklandı; müfredatla arasında değerlerimiz ortak bağı oluşturuldu” dedi.
Atatürk konusu azaldı
MEB’in Talim Terbiye Kurulu (TTK) ve Bakan İsmet Yılmaz’ın onayına karşın açıklayamadığı yeni müfredatın, hükümetin ardından Saray’ın onayına da sunulduğu öğrenildi. 13 Ocak’ta açıklanmasının ardından Şubat ayında gelen binlerce görüşü değerlendirmeye alan MEB komisyonları, hazırladıkları metinleri aylar önce Talim Terbiye Kurulu’na iletti. TTK incelemelerinin ardından ise ilk ve ortaokulda 17 program, liselerde ise 24 program, imam hatip ortaokulu ve liselerinde 10 dersin değiştirildiği yeni müfredat Bakan Yılmaz’ın onayına sunuldu. Bakan onayı gerçekleşse de 16 Nisan anayasa değişikliği referandumu, sonra AKP Olağanüstü Kongresi ve şimdi de kabine değişikliği söylentileri ile müfredatın açıklanması sürekli ertelenirken, tartışma yaratan öğretim programlarının aynı zamanda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayına sunulduğu ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre, “değerler eğitimi” denilerek bütün derslere dini içerikleri sokan, Atatürk’e ilişkin konuların daraltıldığı ve Evrim Teorisi’nin ise çıkartıldığı müfredat önce Bakan Yılmaz, sonra hükümet yetkilileri en son olarak da Saray’a sunuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayının ardından da eğitim programlarının son halini aldığı öğrenildi.
Kökten değişim
Saray’ın onayından geçen program kamuoyuna açıklanamasa da yeni yılda uygulanabilmesi için çalışmalar hızlandırıldı. Bu kapsamda öğretmenlere yönelik eğitim çalışmaları başlatılırken, Eylül ayına kadar eğitimcilere yönelik meslek içi çalışmaların tamamlanması planlandı. Bu noktada 2017- 2018 yılında kullanılacak ders kitaplarının da tamamlanarak hazırlandığı ve Bakan’ın açıklamasını beklediği öğrenildi. Ayrıca önümüzdeki yıl 1, 5 ve 9. sınıflarda denenecek müfredat kademeli geçiş yerine 2018-2019 yılından itibaren tüm okullarda ve tüm seviyelerde uygulanmaya başlanacak. Bu kapsamda Kasım 2017 sonuna kadar yeni uygulama izlenecek, Aralık 2017’de değerlendirme çalışması yapılacak. 2018-2019 eğitim öğretim yılında tüm okul türlerinde ve seviyelerinde yeni programların uygulamaya geçilmesi için müfredat Ocak 2018’de güncellenerek çalışmalar tamamlanacak.
Eğik yazı tercihe bırakılacak
MEB’in 12 yıllık ısrarının ardından bilimsel olmadığı ve çocukların kas gelişimini engellediği gerekçesi ile yeni müfredattan çıkarılan bitişik eğik yazı uygulaması diğer eğitim seviyelerinde ise tercihe bırakılacak. Önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde MEB, öğretmenlere eğik yazı veya dik temel yazı kullanımı konusundaki tercihlerini sunacak. Öğretmenler 2017-2018’de dik temel yazı ile ilk okuma yazma eğitimini vermek istiyorsa, bakanlık tarafından ilgili malzemeler gönderilecek. Bu kapsamda el yazısını tercih eden öğretmenlere ise bitişik eğik el yazısı malzemeleri gönderilecek.
Müfredatta ‘tespih’ modeli
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, öğretmenlere yaptığı bilgilendirmede yeni müfredatı ‘tespih’ modeli ile anlattı. Atatürk’e ilişkin konuların daraltıldığı, Atatürkçülük’ün ve evrim teorisin çıkarıldığı müfredatı öğretmenlere tanıtan Durmuş, yapılan değişiklikleri “Müfredatımızda fazlalıkları sadeleştirme işlemi yaptık. Değerlerimize uygun olmayan unsurlar ayıklandı; müfredatla arasında değerlerimiz ortak bağı oluşturuldu” dedi. Müfredatı ‘tespih’ örneği ile anlatan Durmuş, “Her bir program unsuru birer tespih tanesi ise, bu tespih tanelerinin en tepesinde, hepsinin önünde bir imam olarak, tespih imamesi olarak bu değerlerimiz durmaktadır. Yerli ve mill değerlerimiz kendi içine kapanık, bir kabz hali değil aslında kendi değerlerimizi dünyaya söyleyecek hale yani, insanlığa ve medeniyete yapacağımız katkılara vurgu halini işaret etmeye çalışıldığı için önemlidir” diye konuştu.