Mucizeler ona inananlar içindir...
Korkuyorsanız, yol yakınken, dönmenizi tavsiye ederim. Döneceğiniz yerde, sizi bekleyen az çok bellidir. Bir mucizeyse içinde birçok bilinmeyen gizlemektedir...
Gülşah Elikbank-Cumhuriyet PazarHayatta bazı anlar vardır, dönüm noktası sayarsınız. Böylesi anlar en beklenmedik zamanda çalar kapınızı. Her şeyden, en çok da kendinizden vazgeçtiğiniz zamanlarda hatta. Bu belki de yaşamın size, daha gidilecek yeni yollar, alınacak yeni yaralar var, deme şeklidir. Yaşamın dilini öğrenmek için epey hırpalanması gerekir insanın. Birkaç küçük kesikle çıkılmaz bu maceradan.
MUTLULUK UZAKLARDA BİR ÜLKE ADI
KARANLIKTAKİ IŞIK
Korkuyorsanız, yol yakınken, dönmenizi tavsiye ederim. Döneceğiniz yerde, sizi bekleyen az çok bellidir. Bir mucizeyse içinde birçok bilinmeyen gizlemektedir. Gerçek yolculuk, eve dönüştür; diyen yazarlar bunu bilenlerdendir. Kalbimiz, yuvamızdır. İnsan kendi kalbinin zehrini emmeden, sağ çıkamaz bu yolculuktan. Zehir, çeşitlidir. Ömür boyu damardan az az zerk edilmiştir. İnsan ruhu işte böyle böyle kirlenmiştir. Oysa bir inci tanesi, çamurun içinde bile ederindedir. İnsan kalbi sevmeyi zaten bilmektedir, ona bunu unutturan hangi çalınmış zamandır? İnsan neyin esaretindedir, elini kolunu böylesine zapt eden nedir? Dudaklardan dökülen sözlerle, atılan o adımlar neden hep farklı saatleri vurmaktadır? Kalbin bildiğini akıl kimden gizlemektedir? Mutsuzluktan nefes bile alamazken, suçu insan neden hep bir başkasında aramaktadır? Ya hakkını vereceksiniz bu yaşamın ya da sonsuza dek susacaksınız. Karanlık yalnızca cesurların yolunu aydınlatır. Korkan bir yürek, kendi küçük mağarasında bir kahraman beklerken, kapıyı çalan yalnızca ölüm olacaktır. Ölmek herkesin kaderi ama yaşamak öyle mi? Önce kendinize bir şunu sorun: Var mısınız hakikaten yaşamaya, bir mucize kapınızı çaldığında onu içeri buyur etmeye? Kendi içinizdeki sırra onunla varmaya… Değilse, bırakın mucizeler onları hak edenlerin olsun.