Mübadil torununun gözünden...
Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun yeni kısa filmi ‘İki Yaka Yarım Aşk’ bir göç hikâyesi...
Öznur Oğraş Çolak
Doğduğu, büyüdüğü evi, topraklarını terk etmek zorunda kaldılar... Arkadaşlarını, komşusunu, bahçesindeki ağacı bile özleyerek hasretle gözlerini yumdu yaşlılar. Akılları o topraklarda ölen dedelerinde, nenelerindeydi ya da anne ve babalarında... Cevap alamadıkları sorular sordular, bizim suçumuz ne, neden biz gibi... Hatta “peki ölülerimiz, onları nasıl götürelim?” dediler, cevap yok... Birer bavul aldılar ve veda ettiler hiç terk edemekleri evlerine... Neler yarım kalmıştı; Osman’ın Dimitri’yle çay içerken yaptığı sohbet, Hasan’nın kızının düğünü, Eleni ile Fatma’nın hazırladığı o nefis ziyafet sofrası... Daha onlarca sayabiliriz. Onlar bunları hiç unutmadı ama yarım kalan başka bir şey vardı... Aşk... Başkalarının hikayeleri gibi anlatıldı belki çocuklarına, torunlarına yeni komşusu Ayşe’ye... ama “hiç bitmeyen bir aşk hikâyesi” oldu torunlarının kulaklarında...
“Dedem, annesini ve babasını Balkan Harbi’nde kaybetmiş. Çocukluğu, babasından kalan Selanik’in Ağustos ilçesindeki çiftliklerinde geçmiş. Orada anneannesi ve teyzesiyle refah içinde bir hayatları olmuş.” Bu bir mübadele hikâyesinin sadece başlangıcı... Aslında hepimize tanıdık gelen bu cümleler bir mübadil torunu olan Nurdan Tümbek Tekeoğlu’na ait.
“İpekçilik ve meyve üretim ile uğraşırlarmış. Ancak bir gün onlara ‘gidiyorsunuz’ denmiş. 1924 mübadelesinde, binlerce mübadilin bindiği Gülcemal gemisi ile dedem (15 yaşında), anneannesi ve teyzesiyle İzmir Karaburun’a gelirler.”
Bu anlatılanlar “İki Yaka Yarım Aşk”ın çıkış noktası... Tekeoğlu senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini üstlendiği yeni kısa filmi “İki Yaka Yarım Aşk”ta dedesinin ve yakınlarının yaşam öyküsünden esinlenerek mübadele za manını anlatıyor. Tekeoğlu, anneannesinin, annesine, kendisine ve kızına anlattıklarını yani mübadele hikâyelerini gözyaşları içinde dinlermiş. Anılar bende derin izler bıraktı diyen Tekeoğlu, “Anneannem, Türkiye’ye geldiklerinde nasıl hayal kırıklığı yaşadığını ve onda yarattığı travmaları anlatırdı. Bütün bu anlatılanları, bir şekilde ben de başkalarıyla paylaşmak istedim. Bu nedenle ‘İki Yaka Yarım Aşk’ gibi bir hikâyeyi kısa bir filmle anlatmaya karar verdim” diyor.
Lozan Mübadilleri Vakfı ve Derneği...
Mübadil konusunda zengin bir arşivi olan Lozan Mübadilleri Vakfı ve Derneği, Tekeoğlu’na tüm kütüphanesini açmış. O dönemin arşivlerine girmiş. Film, iki ayrı dönemi anlatacağı için o dönemlerle ilgili, giyim-kuşam, yemek ve yaşam kültürüyle ilgili birçok bilgi ye ulaşmışlar. Diğer yandan, projeyi duyan birçok mübadil torunu Tekeoğlu’na ulaşmış. Onlardan da o dönemle ilgili önemli bilgiler edinmişler.
Filmin başrollerinde Selda Alkor ve Sezai Aydın rol alacak. Tekeoğlu, “Alkor, bir göçmen torunu. Çok deneyimli ve çok sevdiğim bir oyuncu. ‘Asmalı Konak’ ve ‘Kartallar Yüksek Uçar’ dizilerinden kafamıza kazınmış ve son derece başarılı bir oyuncu. Sezai Aydın da çok tecrübeli bir tiyatro oyuncusu. Ama en önemlisi, her iki oyuncunun da filmin karakterleriyle örtüşmesi” diyor.
Neden göç hikâyesi sorusuna ise şöyle cevap veriyor Tekeoğlu, “2013 yılında yaptığımız ‘Öyle Sevdim ki Seni’ adlı sinema filminin konusu da göçtü. Mübadil torunu olmam belki de göçmenlik konusuna daha duyarlı olmamı gerektirdi. Göç, tüm zamanların en acı veren olaylardan biri. Ayrılık, yabancılık, hasret ve en önemlisi yarım kalmışlık. Çoğu doğduğu toprakları bir daha görmeyen bu insanlar, acı dolu hayatlarını üzülmeyelim diye bizlere pek fazla anlatmadılar. Hep sustular. Bizler üçüncü kuşak, araştırmaya, sorgulamaya ve öğrenmeye başladık. Onların göç ettikleri yerleri gidip görmeye başladık. Bütün bu birikimler, bizi kitap yazmaya, belgesel ve film yapmaya yöneltti” diyor.
Filmin çekimleri mayıs ayında başlayacak. “Lozan Mübadilleri Vakfı” isimli STK tarafından da desteklenen kısa filmin finansmanı, kitlesel fonlama www.fongogo.com web sitesi üzerinden sağlanacak. Göç ve mübadele gibi konulara ilgi duyanlar bu web sitesi üzerinden destek vererek, kısa filmin hazırlanmasına yardımcı olabilecek. Destekçilerin isimleri filmde yer alırken, bağış miktarına göre çeşitli jestlerle ödüllendirilecek.