Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedir, önemi nedir?
Türkiye denizleri üzerindeki en önemli uluslararası sözleşme niteliği taşıyan Montrö Boğazlar Sözleşmesi, ilk olarak 1936’da imzalandı. Sözleşme, İstanbul Boğazı ile Çanakkale Boğazı'nın kontrolü hakkında önemli kararları içeriyor. İşte Montrö Boğazlar Sözleşmesi tarihi ve maddeleri…
cumhuriyet.com.trMontrö Boğazlar Sözleşmesi,
1936'da imzalanan ve Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde
kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası
sözleşmedir. Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve
barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme, Karadeniz'e
kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. 1923'te Lozan
Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerine geçmiştir. Bu
sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun da görevi
sonlanmıştır.
1936’DA İMZALANDI
Boğazlar'ın rejimini değiştirecek
olan konferans, 22 Haziran 1936'da İsviçre'nin Montrö kentinde toplanmıştır.
İki ay süren toplantılardan sonra 20 Temmuz 1936'da Bulgaristan, Fransa, Büyük
Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği,
Yugoslavya ve Türkiye tarafından imzalanan yeni Boğazlar Sözleşmesi ile
Türkiye'nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği
Türkiye'ye geçmiştir.
Türkiye daha önce Sovyetler
Birliği ile yaptığı saldırmazlık antlaşması uyarınca Sovyetler Birliği'nin de desteği
alınmıştır. Sözleşme 9 Kasım 1936'da yürürlüğe girmiş ve Milletler Cemiyeti
Sözleşme Serisi'ne 11 Kasım 1936'da kaydedilmiştir.
MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ’NİN ÖNEMİ
Montrö Antlaşması, Türkiye’nin
milli çıkarlarını kapsar. Montrö Boğazlar Sözleşmesi, tıpkı Lozan Barış
Antlaşması gibi Türkiye açısından vazgeçilmez niteliktedir. Sözleşme,
Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil
gemilerin özgürce geçişini garantiler. Anlaşma, Türkiye'ye İstanbul ve
Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme
hakkı verir.
MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ’NİN MADDELERİ
Ticari Gemilerin Geçiş Rejimi ile
Savaş Gemilerinin Tâbi Olacağı Yaptırımlar ve Geçiş Rejimi hakkında detaylı
maddelerin yer aldığı Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin bazı maddeleri şu şekilde:
Ticari Gemilerin Geçiş Rejimi
- Barış zamanında, gündüz ve
gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, hiçbir işlem (formalite) - sağlık denetimi
hariç - olmaksızın Boğazlar'dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden
yararlanacaklardır.
- Savaş zamanında Türkiye,
savaşan değil ise bayrak ve yük ne olursa olsun Boğazlar'dan geçiş ve
gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Kılavuzluk ve yedekçilik
(römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.
- Savaş zamanında Türkiye savaşta
ise, Türkiye ile savaşta olan bir ülkeye bağlı olmayan ticaret gemileri,
düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla Boğazlar'da geçiş ve
gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler Boğazlar'a
gündüz girecekler ve geçiş, her seferinde Türk makamlarınca gösterilecek yoldan
yapılacaktır.
- Türkiye'nin kendisini pek yakın
bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayması durumunda, Boğazlar'dan geçiş ve
gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır; ancak gemilerin
Boğazlar'a gündüz girmeleri ve geçişin her seferinde Türk makamlarınca
gösterilen yoldan yapılması gerekecektir. Kılavuzluk, bir durumda zorunlu
kılınabilecek; ancak ücrete bağlı olmayacaktır.
Savaş Gemilerinin Tâbi Olacağı Yaptırımlar ve Geçiş Rejimi
1. Barış Zamanı
- Karadeniz'e kıyıdaş devletler,
bu deniz dışında yaptırdıkları ya da satın aldıkları denizaltılarını, tezgâha
koyuştan ya da satın alıştan Türkiye'ye vaktinde haber verilmişse, deniz
üslerine katılmak üzere Boğazlar'dan geçirme hakkına sahip olacaklardır. Söz
edilen devletlerin denizaltıları, bu konuda Türkiye'ye ayrıntılı bilgiler
vaktinde verilmek koşuluyla, bu deniz dışındaki tezgâhlarda onarılmak üzere de
Boğazlar'dan geçebileceklerdir. Gerek birinci gerek ikinci durumda,
denizaltıların gündüz ve su üstünden gitmeleri ve Boğazlar'dan tek başlarına
geçmeleri gerekecektir.
- Savaş gemilerinin Boğazlar'dan
geçmesi için, Türk Hükûmeti'ne diplomasi yoluyla bir ön bildirimde bulunulması
gerekecektir. Bu ön bildirimin olağan süresi sekiz gün olacaktır;ancak,
Karadeniz kıyıdaşı olmayan devletler için bu süre on beş gündür.
- Boğazlar'dan geçişte bulunabilecek
bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek toplam tonajı 15.000 tonu
aşmayacaktır.
- Herhangi bir anda, Karadeniz'in
en güçlü donanmasının (filosunun) tonajı sözleşmenin imzalanması tarihinde bu
denizde en güçlü olan donanmanın (filonun) tonajını en az 10.000 ton aşarsa
diğer kıyıdaş ülkeler Karadeniz donanmalarının tonajlarını en çok 45.000 tona
varıncaya değin arttırabilirler. Bu amaçla, kıyıdaş her Devlet, Türk
Hükûmetine, her yılın 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihlerinde, Karadeniz'deki
donanmasının (filosunun) toplam tonajını bildirecektir; Türk Hükûmeti de, bu
bilgiyi, kıyıdaş olmayan diğer devletlerle Milletler Cemiyeti nezdinde
paylaşacaktır.
- Bununla birlikte, Karadeniz
kıyıdaşı olmayan bir ya da birkaç Devlet, bu denize, insancıl bir amaçla deniz
kuvvetleri göndermek isterlerse, bu kuvvetin toplamı hiçbir varsayımda 8.000
tonu aşamaz.
- Karadeniz'de bulunmalarının
amacı ne olursa olsun, kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemileri bu denizde
yirmi-bir günden çok kalamayacaklardır.
2. Savaş Zamanı
- Savaş zamanında, Türkiye savaşan
değilse, savaş gemileri yukarıda belirtilen koşullar içinde, Boğazlar'da tam
bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.
- Saldırıya uğramış bir Devlete
ve Türkiye'yi bağlayan bir karşılıklı yardım antlaşması gereğince yapılan
yardım durumları dışında savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin
Boğazlar'dan geçmesi yasak olacaktır.
- Karadeniz'e kıyıdaş olan ya da
olmayan devletlere ait olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş
gemileri, kendi limanlarına gitmek maksadıyla boğaz geçişi yapabilirler.
- Savaşan devletlerin savaş
gemilerinin Boğazlar'da herhangi bir el koymaya girişmeleri, denetleme
(ziyaret) hakkı uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları
yasaktır.
- Savaş zamanında, Türkiye
savaşan ise, savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükûmeti tümüyle dilediği
gibi davranabilecektir.
- Türkiye kendisini pek yakın bir
savaş tehlikesi tehdidi karsısında sayarsa, Türkiye savaş durumu geçiş rejimini
uygulamaya başlayacak ancak; Milletler Cemiyeti Konseyi Türkiye'nin aldığı
önlemleri 3'te 2 çoğunlukla haklı bulmazsa Türkiye bu önlemlerini geri almak
zorunda kalacaktır.
Genel Hükümler
- Boğazlar kayıtsız şartsız
Türkiye Cumhuriyeti'ne bırakılacak, tahkimat yapmak hakkı tanınacaktır.
- Türk Hükûmeti, sözleşmenin,
savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçişine ilişkin her hükmünün yürütülmesine göz
kulak olacaktır.
MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ’NİN FESİH ŞARTLARI
Sözleşmenin süresi, yürürlüğe
giriş tarihinden başlayarak, 20 yıl sürecektir. Bununla birlikte, sözleşmenin
1. maddesinde doğrulanan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesinin
sonsuz bir süresi olacaktır.
20 Temmuz 1956'da sözleşmenin
süresi bitmiş, sözleşmeyi imzalayan devletler Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni
değiştirmek için girişimlerde bulunmuşlar ancak başarılı olamamışlardır.
Uluslararası Deniz Hukuku kuralları ve fesih şartlarında da belirtildiği gibi gemilerin uğraksız geçiş (transit değildir) hakkı gereği sözleşmenin değişmesi durumunda dahi Türk Boğazları'ndan geçecek hiçbir gemiden zorunlu ücret talep edilemeyecektir.