Mola sedyede!

Doktor adayları hem yaşamlarından hem eğitimlerinden memnun değil...

Şeyma Paşayiğit

Yükseköğretim Kurulu’nun tıp fakültelerinin son sınıf öğrencilerini kapsayan “intörnlük” üzerine düzenlediği çalıştay, doktor adaylarının sorunlarını ortaya çıkardı. Yaşamlarından memnun olmadığını söyleyen genç doktorlar; saldırıya maruz kaldığında beyaz kod kullanamıyor, sedye ve muayene masalarının üzerinde dinlenmek zorunda kalıyor. OHAL ile birlikte gelen “güvenlik soruşturması” şartı ile tıp fakültesi mezunu yüzlerce hekim atanamama sorunu yaşarken; henüz atama aşamasına gelmemiş, son sınıf öğrencileri de meslek mücadelesi veriyor. Yüzde 80’den fazla doktor adayının yaşamlarından memnun olmadığı belirlenen raporda, sağlık alanında şiddeti en çok yaşayanlar arasında intörn hekimler bulunuyor. Rapora göre; intörn hekimler, sağlık personellerinin fiziksel veya sözel bir saldırıya maruz kaldığında güvenlik personellerinin olaya müdahale etmesi için kurulmuş sistem olan beyaz kod uygulamasında yetki kullanamıyor.

Tıp fakültelerinde son 10 yılda kontenjanlar 4 bin 500’den 12 binlere çıktı ancak bu parelelde yapılması gereken fiziksel düzenlemeler hâlâ yapılmıyor. Uygun bir odaya sahip olması gereken intörn hekimler, nöbet aralarında sedye ve muayene masalarını dinlenme yeri olarak kullanıyor. Bazıları ise banyo ya da depoları intörn odalarına çeviriyor. Kütüphaneli çalışma odalarından yoksun olarak intörn hekimler, yemekhanelerde yeterli kapasiste olmadığından uzun kuyruklarda bekliyor. Bazı genç hekimler ise yemek servisinden bile yararlanamıyor.

Mutlu değiller

Ankara’daki tıp fakültelerinin intörn doktor temsilcileri ve koordinatörlerinden oluşan komisyonun hazırladığı sorularla 2 binin üzerinde doktor adayının katıldığı “İntörn doktorlar ne düşünüyor” anketine göre; genç doktarlar aldıkları eğitimden ve yaşamlarından memnun değil. Adayların yüzde 90’ı yaptıkları stajların amaç, öğrenim hedefleri, olanakları ve yararlanılabilecek eğitim kaynaklarının kendileriyle paylaşılmadığı belirtiyor. Doktor adaylarının yüzde 75’i son sınıfta aldıkları teorik eğitimlerin meslek hayatında işe yaramayacağını düşünüyor.

İntörnlerin yüzde 40’ı da etkin olmadıklarını, başta hemşireler olmak üzere başkalarının işlerini yapmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Adayların yüzde 80.5’ine göre nöbet sırasındaki fiziki şartlar yetersiz kalıyor. Yüzde 78’i ise nöbet sonrası izin kullanamıyor. Doktor adaylarının yüzde 46’sı TUS’a çalışmanın intörnlük eğitimine zarar verdiğini düşünüyor. Katılımcıların yüzde 83.9’u intörnlük sırasında aldıkları eğitimin TUS’a katkı sağlamadığını ifade ediyor. Katılımcıların yüzde 91.5’i de TUS’a hazırlanmak için yeterli zamanlarının olmadığını söylüyor.

İntörn doktorların yüzde 82.8’i yaşamlarından memnun olmadıklarını belirtiyor. Memnun olmayan yüzde 87.3’lük kesim, bu memnuniyetsizliğin büyük oranda tıp eğitimi ile ilgili olduğunu düşünüyor.