Model ortaklık tartışması
ABD Başkanı Barack Obama gitti, ama söyledikleri hâlâ tartışılıyor. Obama, Türkiyeti ziyareti esnasında eski ABD Başkanı George Bush'un kullandığı "stratejik ortaklık" kavramı yerine, "model ortaklık" ifadesini kullandı. Siyaset bilimcileri ve emekli büyükelçiler Obama'nın kullandığı "model ortaklık" kavram üzerine farklı yorumlarda bulundular.
cumhuriyet.com.trSiyaset bilimciler ve emekli büyükelçiler, ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye-ABD ilişkileri üzerine kullandığı “model ortaklık” kavramıyla ilgili farklı yorumlarda bulundular.
Prof. Dr. Beril Dedeoğlu
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, "Obama konuşmasında İslam coğrafyasına değil, yalnızca Türkiye’ye seslendi. Konuşmasında ayrıca AB’ye gönderme yaptı, AB’ye 'ABD, Türkiye’ye önem veriyor' mesajını verdi" diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "Obama’nın konuşmasının en önemli iki noktası laik, demokratik Türkiye vurgusu ile stratejik ortaklık yerine 'yakın işbirliği-model ilişki' ifadelerinin kullanılmış olmasıydı. Obama’nın muhalefet liderleriyle olan görüşmesi, Türkiye’yi iktidardan ibaret görmediğinin mesajıydı" dedi.
Prof. Dr. Mustafa Aydın
TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın, "Obama’nın PKK ile El Kaide’yi aynı düzlemde ele alması, ABD’nin yeni dönemde terörle mücadelede Türkiye’ye çok daha büyük destek olacağının işareti. Konuşmasında Obama, pratik çözüm önerileri ile güncel konulardan uzak durdu" açıklamasında buşlundu.
Prof. Dr. Hasan Köni
Bahçeşehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Köni, bu tanımlamanın Türkiye-ABD ilişkilerinde “asimetrik modelden simetrik ilişki biçimine geçildiğini” ve “ABD-Türkiye arasındaki pazarlık döneminin sona erdirilerek, diyaloğun ön planda tutulacağı bir müzakere döneminin başladığının” işareti olduğunu söyledi. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. İlter Turan ise uluslararası siyasi literatürde böyle bir terimin de bulunmadığını söyledi.
ABD Başkanı Obama’nın göreve başlamasıyla birlikte Amerikan hegemonyasının yumuşak, diyaloğa açık ve çok taraflı bir şekilde yeniden yapılandırılacağı sinyaline dikkat çeken Bahçeşehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Köni, yeni süreçte ABD’nin Türkiye’den iki yönlü beklentilerinin olacağını söyleyerek bu beklentilerin “Türkiye ile ortaklığın devamının sağlanması” ile “Türkiye’nin kendi tarihiyle yüzleşerek kendi içindeki kimlik sorunlarına çözüm bulması” şeklinde yorumlanabileceğini ifade etti. Yeni ABD yönetiminin Türkiye’nin iç dinamiklerine, sembolik değerlerine ve farklılıklarına önem vermesine karşın Türkiye’den ilkeli bir tavır beklediğini belirten Prof. Köni, “Obama, Türkiye’nin Irak, İran, Afganistan-Pakistan, İsrail-Filistin gibi birçok meseleye katkı sağlayacağının sinyaller verdi. Obama aynı zamanda, Türkiye’nin neyi ne kadar yapabileceğine dair kendisine bir dış politika vizyonu geliştirmesi gerektiğinin de mesajını verdi. Yeni süreçte, Türkiye’nin ABD’ye katkısı ne ılımlı İslam ne de neo-Osmanlıcı bir yayılma temelinde olacaktır. Tamamen laik-demokratik bir Türkiye ile ABD arasında biçimlendirilen bir ilişki biçimi yapılandırılacak” diye konuştu.
Prof. Dr. İlter Turan
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlter Turan ise model ortaklık kavramının stratejik ortaklıktan farklı bir anlama gelmediğini, uluslararası literatürde böyle bir terimin de olmadığını söyledi. Prof. Turan, “Model ortaklıktan ben yine stratejik ortaklığı kastettiğine inanıyorum, bunlar stratejik ortaklık içerisinde dışlanmış ilişki biçimleri değil ki zaten” değerlendirmesini yaptı.
Emekli Büyükelçi İnal Batu
Emekli Büyükelçi İnal Batu ise ABD-Türkiye ilişkilerinde daha önce kullanılan stratejik ortalık kavramının halihazırda yanlış bir ifade olduğu uyarısında bulunarak “Eğer Türkiye, ABD’nin stratejik ortağı olmuş olsaydı 1 Mart Tezkeresi çıkmazdı. Türkiye İsrail, İngiltere ya da Kanada gibi ABD’nin hiçbir zaman stratejik ortağı olmadı; siyasi, kültürel, ekonomik anlamlarda tek millet iki devlet gibi düşünen bir ilişki olmadı” dedi. Bu tanımlamayı iki ülkeden siyasilerin “ilişkileri iyi götürüyor imajı yaratmak için” kasıtlı bir biçimde yanlış kullandığını da ileri süren Batu, “Ben model ortaklık tanımlamasından diğer ülkelere örnek olacak, uyumlu, yakınlık ve dostluk içinde yürütülen ilişkileri algılıyorum” dedi.