Mizah İzmir’de sahne aldı

Gündelik hayatımıza siyaset öylesine sirayet etmiş ve başka bir şey konuşamaz olmuşuz ki, bir yanımda Turgut Çeviker diğer yanımda Reis Çelik; Yaşar Kemal’den söze girip ünlü Gürcü- Ermeni sinemacı Paradjanov’a, oradan İran sinemasına ve dönüp dolaşıp Ahmet Kutsi Tecer’e uzanan sohbet başımı döndürüyor keyiften. 2 saate yaklaşan sohbet boyunca adı anılan kişileri saymaya kalksam yerimiz yetmez, varın siz hesap edin. Benzer sohbetlerin sürdüğü geniş masanın diğer köşelerinde de yönetmen Atalay Taşdiken, Leman dergisi çizerleri Suat Özkan, Erhan Candan ve Doğan Pehlevan ile festivalin danışmanı Vecdi Sayar, festival koordinatörü Özdem Petek ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin temsilcileri var. Bu güzel buluşmaya vesile olan etkinlik ise bugün sona erecek olan 3. İzmir Mizah Festivali.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla, Kültürpark’taki İzmir Sanat’ta düzenlenen ve “Karanlığa Karşı Mizah” mottosuyla yola çıkan festivalde ilk gün festival süresince devam edecek bir açıkhava sergisi açıldı ve üç konuşmacı sırayla sahne alarak sunumlar yaptı. “Karikatür ve Sansür” başlıklı serginin küratörlüğünü de üstlenen ve ilk konuşmacı olarak bir anlamda festivali açan Turgut Çeviker, engin dağarcığı ve konuya dair derinlikli bilgisiyle başlangıcından bugünümüze Türkiye’de sansürle başı belaya giren karikatürcülerin bir dökümünü yaptı ve bu konuşmasını sergideki karikatürlerin görselleriyle belgelendirdi. Ardından Levent Cantek çıktı ve “Popüler Kültür, Mizah ve Muhalefet” başlıklı sunumunda mizah dergilerinin kapakları üzerinden Türkiye’de siyaset-mizah ilişkisi ekseninde bir sunum yaptı. İki konuşmacıyı Türkiye’nin tek kadın mizahçısı olarak Çeviker’in antolojisine giren Canan Tan izledi ve kendi mizah serüvenini anlatarak bir öyküsünden pasajlar okudu.

Festivalin ikinci gününde Leman Dergisi çizerleriyle bir açıkhava söyleşisi düzenlendi. Behiç Pek, Suat Özkan, Erhan Candan ve Doğan Pehlevan, dinleyenlerin de sorularıyla şekillenen keyifli bir sohbetin ardından hemen yanlarındaki beyaz tahtaya geçerek çizmeye başladılar ve izleyenleri de kendileriyle çizmeye davet ettiler.

Özellikle çocukların ve gençlerin icabet ettiği bu davet bir süre sonra imza gününe dönüştü ve gelenler ellerindeki dergileri imzalatmak ve çizerlerle kısa da olsa sohbet etmek için sıralar oluşturdular. Aynı günün son etkinliği ise yönetmen Reis Çelik’in “İnat Hikâyeleri” adlı filminin gösterimiydi. Filmin ardından bir de filmle ilgili “İnadına Film Çekmek” adlı belgesel gösterildi.

Festivalin üçüncü gününde yönetmen Atalay Taşdiken’in “Arama Motoru” adlı filminin gösterimiyle Reis Çelik - Atalay Taşdiken ikilisinin sohbeti vardı İzmir Sanat’ta. Bugünse Murat Meriç’in “Protest Müzik ve Mizah” başlıklı müzikli sohbeti (18.00) ve Bo Sahne’nin “Uşak, Kral ve Ötekiler” adlı oyunu (20.00) var festivalde. İzmirli sanatseverlere duyurulur.