MİT’ten Samast’a büyük karşılama

Dink davası sanıklarından dönemin Samsun TEM Şube Müdürü Metin Balta, katil Ogün Samast’ın görüntülerinin kayda alındığı sırada MİT bölge başkanı ve şube müdürlerinin orada olduğunu söyledi. İlk dava süreci boyunca MİT mahkemeye “Elimizde bu cinayetle ilgili herhangi bir bilgi yoktur” demişti.

CANAN COŞKUN

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin dava kapsamında yargılanan sanıkların ifadeleri, şimdiye dek sanık sandalyesine oturtulamayan MİT’in cinayetten sonra da takipte olduğunu ortaya koyuyor. Davaya son eklenen sanıklardan Samsun TEM Şube Müdürü Metin Balta emniyette verdiği ifadesinde, 19 Ocak 2007’de cinayeti işledikten sonra Samsun’da yakalanan tetikçi Ogün Samast’ı önce jandarma karakoluna, ardından da TEM Şube Müdürlüğü’ne götürdüklerini söyledi.

MİT Bölge başkanı da orada

Balta, Samast’ın TEM Şube Müdürlüğü’nün avukat görüş odasına kamera kaydına alındığı sırada, odada İstihbarat Şube Müdürü Fikri Yalman ve personeli, İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı Günay ve ismini hatırlamadığı nöbetçi müdürün bulunduğunu belirterek, Samast’ın işlemlerinin devam ettiği sırada odada bulunanları şöyle sıraladı:

“Ogün Samast’ın ilk işlemleri devam ettiği sürede jandarma komutanı, komutan yardımcısı, Jandarma İstihbarat Şube Müdürü, Jandarma Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü, Jandarma Terör Müdürü, Jandarma Olay Yeri İnceleme, MİT’ten şube müdürleri, MİT Başkanı, Samsun Başsavcısı, günün nöbetçi savcısı ve Güvenlik Şube Müdürü’nün geldiklerini hatırlıyorum.”

Herkes biliyor, MİT habersiz

Cinayetin ardından azmettiriciler Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve tetikçi Ogün Samast’ın yargılandığı ilk dava süreci boyunca Dink ailesi avukatlarının mahkeme aracılığıyla MİT’ten bilgi taleplerine, “Elimizde bu cinayetle ilgili herhangi bir bilgi yoktur” cevabı gönderilmişti. Davanın avukatlarından Fethiye Çetin 2013 yılında yayımladığı “Utanç Duyuyorum- Hrant Dink Cinayetinin Yargısı” kitabında MİT ayağıyla ilgili şunları belirtmişti:

“Cinayetin ardından Karadeniz Bölge Başkanı görevden alındı. Demek ki bir hatası olduğu düşünülüyor. Daha sonra MİT personeli olduğunu iddia eden Ramazan Dündar adlı bir şahıs bizi aradı. Cinayetle ilgili elinde bazı bilgi ve belgeler olduğunu söyledi. Kripto uzmanı olduğunu söylüyordu. Belgedeki rakamları Kiril alfabesiyle okuduğumuzda Hrant adı çıkıyordu. Belgede 80,85 kodu var. MİT iç yönetmeliğinde bunun infaz emri olduğunu iddia ediyordu. Hangi bilgisayarda yazıldığı da yazıyor. MİT’e detaylı sorular sorduk. Gelen cevap iki satır: Ramazan Dündar bizimle çalışmadı, belgelerin bizimle ilgisi yok."

Hayal’in MİT bağlantısı

Cinayetin sanıklarından gazeteci Ercan Gün de ifadesinde, cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal’in MİT’le bağlantılı olduğu iddiasıyla ilgili “Aynı soruşturma kapsamında gözaltında bulunan Veysel isimli jandarma her şeyi net bir şekilde bana anlattı ve ifadesinde de bunları anlatacağını söyledi. Ancak sadece Yasin Hayal’in Trabzon MİT’e gidip geldiğini söylemeyeceğini aramızda yaptığımız sohbetimizde kendisinden duydum” ifadelerini kullanmıştı. Hayal, cinayetin ardından Şubat 2007’de tutuklu bulunduğu cezaevinde verdiği ikinci ifadede, “Erhan Tuncel’’in kendisini 40-45 yaşlarında, isminin İhsan K. olduğunu sandığı bir MİT mensubuyla tanıştırdığı”nı iddia etmişti.