Mithat Sancar'dan HDP'ye yönelik eleştirilere yanıt

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada terör örgütü PKK'nin Gara katliamı hakkında "Bu bir katliamdır, uluslararası insancıl hukukun ağır ve vahim ihlalidir. İhtiyacımız olan şey hakikattir. Ölümler nasıl gerçekleşmiş olursa olsun bu durumu kabul etmek kesinlikle mümkün değildir. Biz bunu açıkça kınıyoruz. Kınamak yetmez, hakikati ortaya çıkarmalıyız." dedi.

cumhuriyet.com.tr

Gara operasyonuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mithat Sancar, "Bu insanları sağ kurtarmak için başka yollar vardı. Hem de çok daha basit yollar... Amaç, insan hayatını kurtarmaksa bu yollar daha önce denenmiş ve bu çerçevede başarılı olmuş yöntemlerdi, bunlara başvurulabilirdi" ifadelerini kullandı. 

Mithat Sancar, şunları söyledi: 

"Gara operasyonundan söz ediyorum. Milli Savunma Bakanı Akar, günler önce başlayan operasyona ilişkin bilançoyu açıklarken 13 Türkiye vatandaşının naaşına ulaşıldığını söylemişti. Açıklamada, katledilen insanlarla ilgili bilgiler de vardı, çelişkiler de. Daha sonra Malatya'ya getiriliyor cenazeler ve kimlikleri valilik tarafından açıklanıyor. Bu 13 kişinin daha önce belirli aralıklarla PKK'nin alıkoyduğu askerler ve istihbarat görevlileri olduğu ortaya çıktı. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyoruz.

"BU AÇIKÇA KATLİAMDIR"

Bu bir katliamdır, uluslararası insancıl hukukun ağır ve vahim ihlalidir. İhtiyacımız olan şey hakikattir. Ölümlerin nasıl meydana geldiğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarmaktır. Bu bir infaz mıdır, yoksa ölümler bombardımanların sonucu olarak mı gerçekleşmiştir? Şunu peşinen söyleyeyim, ölümler nasıl gerçekleşmiş olursa olsun bu durumu kabul etmek kesinlikle mümkün değildir, biz bunu açıkça kınıyoruz. Kınamak yetmez, hakikati ortaya çıkarmalıyız. Ortaya çıkaramazsak ne adaleti ne barışı sağlayabiliriz. Hakikatin ve sorumluların tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya konması lazım.

Türkiye’de adli makamların ve iktidarın Gare'de yaşanan her şeyi kamuoyuna sunma yükümlülüğü var. Bu anayasal bir yükümlülük, siyasi bir sorumluluk, vicdani ve ahlaki bir görevdir. Bakalım bugün Meclis’te sunum yapacak olan bakanlar bu verileri paylaşabilecekler mi?

Amaç gerçekten alıkonulmuş görevlilerin kurtarılması idiyse operasyon bu şekilde mi yapılmalıydı? 41-42 savaş uçağı günlerce bomba yağdırırken insanların kurtarılması mümkün müydü? İnsanları sağ kurtarmak için başka yollar vardı. Hem de çok daha basit yollar.

22 yıl içinde PKK’nin alıkoyduğu 335 kişi ailelerine sağ salim kavuşmuştu. 'İktidardan ne bekleniyor?' diye soranlar lütfen bugün hayatta olmayan bu 13 insanın mektuplarına baksınlar. İktidar bir adım atacaktı ve insanlar serbest kalacaktı. Bu adım atılmadı.

İktidar Gare’nin sorumluluğunun üstünü örtmek için partimizi günah keçisi olarak seçiyor, bununla da kalmıyor muhalefeti de kendi sorumluluğuna ortak etmek istiyor. İşte bu yeni ve ağır bir operasyondur. HDP’nin tutumu bellidir; biz demokratik siyasette ısrarcıyız."