'MİT ankesörleri dinledi'
Hava Kuvvetleri Savcısı Albay Ahmet Zeki Üçok, MİT'in, belli başlı ankesörlü telefonları dinlediği bilgisini verdiğini ifade etti.
cumhuriyet.com.trSahte çürük raporu düzenleme iddiasıyla tutuklu bulunan, hakkında PKK’lileri koruyan askeri personeli soruşturmadığı yönünde basında haberler çıkan Hava Kuvvetleri Savcısı Albay Ahmet Zeki Üçok’un yeni açıklaması, çarpıcı bir gerçeği daha ortaya çıkardı. Üçok, soruşturma sırasında MİT’in, belli başlı ankesörlü telefonları, örneğin Ankara Kızılay’daki telefonların dinlediği bilgisini verdiğini kaydetti. Üçok, dinlemelerin yasal bir temele dayanmadığının da ortada olduğunu dile getirdi.
Albay Üçok, ilk açıklamasının ardından gündeme getirilen soruları avukatları Celal Ülgen, Hüseyin Ersöz ve Serkan Günel aracılığıyla yanıtlayan yeni bir açıklama yaptı. Üçok’un avukatları, gündeme getirilen sorulara yanıtladı.
‘Kızılay’daki telefonu dinliyoruz’
Açıklamada, tespit edilen sesler konusunda dinleme kararı olup olmadığı ve bu konunun MİT’e Üçok tarafından sorulup sorulmadığı yönünde oluşan soruya şu yanıtı verdi: “Bu konuya yani bu dinlemenin ve ses kaydının yöntemine uygun elde edilip edilmediği MİT’ten müvekkilimiz tarafından yazılı olarak sorulmuştur. MİT’in cevabı, ‘Biz ülke genelinde belli başlı yerlerdeki ankesörlü telefonları dinliyoruz. Mesela Ankara Kızılay Meydanı’ndaki gibi’ biçiminde olmuştur. Yani herhangi bir dinleme kararı bulunmamaktadır. Burada Ceza Muhakemesi Yasası’nın 135. maddesi ve bu maddede yer alan koşullar uygulanmamıştır.”
MİT’in bu kayıtları neden önce Kara Kuvvetleri’ne gönderdiği sorusunun gündeme geldiğine dikkat çekilen açıklamada, “Çünkü insansız hava araçları Kara Kuvvetleri’ne bağlı ve Batman’da konuşlu bulunmaktadır. Konuşmanın bir yerinde Fırat ismi geçiyor diyen de Kara Kuvvetleri Komutanlığı savcısıdır. Müvekkilimiz Ahmet Zeki Üçok tarafından konuşmada böyle bir ismin geçtiği tespit edilmemiştir” değerlendirmesi yapıldı.
Üçok’a ihbar mektubu
Açıklamada, bir amiral ile ilgili olarak gönderilen ihbar mektubunun Üçok’un oturduğu lojmanın posta kutusuna bırakıldığı ve ihbarın Üçok tarafından değerlendirmeye alındığı kaydedildi. Açıklamada, “Ankesörlü telefondan aranan cep telefonun numarasının sahibinin tespit edilip edilmediği” şeklindeki soruya, “Ankesörüden aranan telefonun Selami Selçuk Ç. ile hiçbir alakası yoktur. Telefon alakasız bir ismin üzerine kayıtlıdır, bu isim yakalanıyor, soruşturuluyor olaylarla ilgisi olmayan kimi kimsesi olmayan bir vatandaş çıkıyor” yanıtı verildi.
‘İki isim hiç karşılaşmamış’
Ses kaydında açıkça isimlerin belirtilip belirtilmediği yönündeki soruya da şu yanıt verildi: “Olayda yarbay, üsteğmen ya da PKK, Heron gibi hiçbir kelime geçmiyor. Basında yer alan iki isim, hayatlarında hiç karşılaşmamış hiçbir telefon ya da yüz yüze irtibatları yoktur. Muhtemeldir ki Selami Selçuk Ç’nin isminin olaya karıştırılma nedeni, karargâhevleri soruşturması kapsamında Selami Selçuk Ç’nin bilgisayarında ‘çok gizli’ gizlilik derecesinde belgenin çıkmış olduğunun iddia edilmesidir.”