Mısır'da ordudan broşürlü uyarı

Ordu, Nahda ve Adeviyye meydanlarına helikopterlerden broşürler atarak göstericilere, ''önemli devlet kurumları ve askeri binalara yaklaşmamaları'' uyarısında bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Mısır ordusuna ait helikoperler, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin ordu tarafından görevinden uzaklaştırılmasını protesto etmek için Rabiatul Adaviyye ve Nahda meydanlarında toplanan göstericilerin üzerine, ''önemli devlet kurumları ve askeri binalara yaklaşmamaları'' uyarısının yazılı olduğu broşürler attı.

Broşürlerde şu ifadelere yer verildi: "Ey Mısır gençleri! Farklı dine, faklı kimliklere ve yönelimlere mensup olanlar, bütün yönelimlerinizin, özverinizin ve samimi çabalarınızın vatanın çıkarlarını korumak olduğu konusunda bir kuşku yoktur. Özellikle belirtiyoruz ki alınan kararlarda size karşı, sizin rolünüzü kısıtlayacak ya da Mısır'ın ulusal yürüyüşündeki yerinizi değiştirecek ve tek bir vücut olan Mısır'dan sizi koparacak bir durum yoktur. Mısır'ın istikrarı konusundaki samimiyetinize olan inanışımız tamdır, meydanlardan evine dönecekler hiçbir soruşturmaya tabi tutulmayacaklardır, her kim de meydanlarda kalmak isterse o da güven içinde olacaktır."

Broşürlerde göstericilere önemli devlet kurumları ve askeri binalara yaklaşmamaları uyarısı yapılarak, "Herkesin barışçıl olması zorunluluğu konusunda çağrıda bulunuyoruz" değerlendirmesinde bulunuldu.

 

Rabiatul Adeviyye Meydanı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde sessizlik hakim

Mısır'ın başkenti Rabiatul Adeviyye Meydanı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde, göstericilerin bölgeden ayrılmasıyla sessizlik gözleniyor.

Mısır'da dün 100 binlerce kişinin katıldığı "Seferberlik" adı altında düzenlenen geniş çaplı gösterilerin ardından, Rabiatul Adeviyye Meydanı başta olmak üzere gösterilerin düzenlendiği bölgelerde sessizlik gözleniyor. Mısır'ın farklı kentlerinden askeri darbeyi protesto etmek için başkente gelen göstericiler, dinlenmek için meydanları boşalttı.

Öte yandan Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi karşıtlarının iftariye dağıttığı başkent Kahire'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı (İttihadiyye) çevresinde de sabah saatlerinden itibaren hareketlilik gözlenmedi. Alanda Mursi karşıtlarına ait az sayıda çadır bulunuyor.

 

Son gösterilerde demokrasi söylemi ön plana çıktı

Mısır'da askerin ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi görevden uzaklaştırması ile birlikte başlayan süreçte, demokrasi isteyen ve askeri darbeye karşı çıkan halk, dün akşam ülke tarihinin en büyük gösterilerini gerçekleştirdi.

Sadece başkent Kahire'de, meydanlara inerek askeri darbe karşıtı gösterilere katılanların sayısının en az 4 milyon olduğu tahmin ediliyor. İkinci büyük kent İskenderiye başta olmak üzere, Mısır'ın 20 ayrı kentinde darbeye karşı yürüyen milyonlarca insan, ülke tarihinin en büyük gösterilerini düzenledi.

Sadece kent merkezleri değil kasaba ve köylerde de binlerce kişi meydanlara inerek, ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevine geri dönmesini ve ülkede demokrasinin hakim olmasını istedi.

Mısır'da dün akşam meydanlarda bulunan göstericiler sadece Mursi'yi destekleyenlerden oluşmuyordu. Mısır'daki demokratik sürecin asker müdahalesi ile kesintiye uğradığını düşünen çeşitli siyasi görüşlere mensup binlerce kişi demokrasi için yürüdü.

Muhammed Mursi'nin görevden alınmasının ardından, gösterilerde kullanılan sloganlar ve pankart yazıları da değişti. Başta Mursi odaklı ifadeler kullanılan slogan ve pankart yazılarının yerini, dün yapılan gösterilerde "Askeri darbeye hayır", "Benim oyum nerede?", "Demokrasi istiyoruz", "Asker kışlana dön" ve "Demokrasi sivillerin işi" gibi sözler aldı.

Gösterilerde, geçmiş günlerden farklı olarak Mursi resimlerinin yanısıra Mısır bayrakları ve darbe karşıtı pankartların da kullanılması dikkati çekti.

Başlangıçtan beri barışçıl gösterilerden yana olduklarını açıklayan Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) ile Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın, son gösterilerde demokrasi söylemini ön plana çıkarması, ülke genelinde, İhvan'ın siyasetin ve demokrasinin içerisinde çözüm aradığı şeklinde algılandı.

 

'Dünya medyası, demokrasiyi destekleyen gösterileri görmeye başladı'

Ülkedeki demokratik sürecin kesintiye uğramasının hemen ardından Tahrir Meydanı'nda darbeye destek veren gösteriler ve hükümet kurma çalışmalarına yoğunlaşan dünya medyası, dün akşam düzenlenen gösterilerden sonra tekrar gözlerini Mısır'a çevirdi.

Günlerdir demokrasiye destek mitinglerine karartma uyguladığı iddia edilen batı basını ile Mısır'ın yerel medyası, dün akşam düzenlenen milyonluk gösterilerin ardından, yayınlarında askeri darbe karşıtı düzenlenen gösterilere yer vermeye başladı.

 

'Bedeviler ve Saidiler Mursi'yi destekliyor'

Mısır'ın yerlilileri olarak bilinen kökleri Körfez çöllerine dayanan Bedeviler'in çoğu, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi destekliyor. Bedevi kabileleri tarafından oluşturulan kabile konseyleri hem Sina bölgesinde hem de batı bölgelerinde Mursi'yi destekleyen açıklamalar yapıyor.

Ülkede genelinde ağırlığı olduğuna inanılan güneydeki Saidi aşireti de Mursi'ye açık destek veriyor. Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda konuşan Saidi kabilesinin temsilcileri, Mursi'ye destek vermekten geri durmayacaklarını ifade etti.

Daha çok kırsal kesimde yaşayan bedeviler ve Saidilerin Mursi'yi desteklemesinin önemli olduğunu söyleyen uzmanlar, kırsal kesimde Mursi'ye destek veren halkın, darbeye destek veren gruplardan sayıca üstün olduğunu belirtiyor.

 

'Ordunun tavrı yadırganıyor'

Mısır'da askeri darbe öncesi Tahrir Meydanı'nda Mursi'ye karşı gösteri yapan kalabalığa bayrak atan, gösteri uçakları ile bölgede uçuş yapan Mısır Ordusu'nun, Mursi'ye destek veren göstericilere yönelik sert tavrı ülke genelinde eleştiriliyor.

Ordunun, Cumhuriyet Muhafızları Karargahı önünde 84 kişinin ölümü ile sonuçlanan saldırısının ardından, askerin, toplumu kamplaştırdığı ve darbeye destek veren kesimleri koruduğuna dair kanı, Mısır'da gün geçtikçe daha da yaygınlaşıyor.

Rabiatul Adeviyye Meydanı ve Sina'da, askerin, halkın üzerine uçak ve helikopterlerden bildiri atması ise Mısır genelinde yadırganıyor.

Ordunun kendi halkını düşman gördüğünü, bu nedenle ABD'nin Afganistan'da, İsrail'in de Filistin'de yaptığına benzer şekilde havadan bildiri attığını söyleyen göstericiler, "Burada kimse onlara bir şey yapmaz, gelip bildirileri bize elden verebilirlerdi. Onlar işgalci bir ordu gibi davrandı" değerlendirmesinde bulundu.