Mirası korkusuz olmamız
Aydınlanma bilgesi, gazetemiz eski İmtiyaz Sahibi ve Başyazarımız İlhan Selçuk, ölümünün 2. yıldönümünde düzenlenen törenle anıldı.
cumhuriyet.com.trBeşiktaş Fulya Sanat Merkezi’nde düzenlenen anma törenine iş, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda davetli katıldı. “Turhan Selçuk Kadınları Karikatür Sergisi”nin de yer aldığı gecenin sunuculuğunu Aynur Karabaş üstlendi.
Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi, yazarımız Orhan Erinç, İlhan Selçuk’un ölümünün üzerinden 2 yıl geçtiğini anımsatarak “Cumhuriyet Gazetesi, demokrasi yolunda laik ve hukuk ilkelerine bağlı olarak yoluna devam ediyor. İlhan Selçuk aydınlanma bilgesi olarak sürdürdüğü yazılarını biz de onun yolundan giderek sürdürüyoruz. Bunu da hergün okurlarımıza yaptığımız gazete ile gösteriyoruz” dedi. Sinema sanatçısı Tarık Akan, hayatında 3 önemli ismin büyük yer tuttuğun anlatarak “Bu isimler Mustafa Kemal Atatürk, Nazım Hikmet ve İlhan Selçuk’tur. Bugün İlhan Selçuk’n heykelini açtık. Bu ülkede heykelden, sanattan anlamayanlar var. İstedikleri kadar sanata engel olsunlar, biz bunları da aşarız, bununda kanıtı İlhan Selçuk heykelidir” dedi. Sanatçı Rutkay Aziz de, “düşmana inat, İlhan Abi’nin önderliğinde savaşmaya devam edeceğiz” diyerek Selçuk’un “Şaşıp Kalıyorum” isimli yazısını seslendirdi. Selçuk’un dünden bugüne yaşamının anlatıldığı Cumhuriyet ve İlhan Selçuk belgeseli, yoğun alkış aldı. Mimar Sinan Üniversitesi öğrencileri kemanda Ilgın Ülkü ve Belemir Baran, viyolada Duru Uçal ile viyolonsende Poyraz Baltacıgil, “Dvorjak” eserini seslendirdi.
‘Korkmadan yolumuza devam etmeliyiz’
Gazetemiz yazarı Bekir Coşkun da, yaptığı konuşmada, gazetecilerin yaşam biçimlerinin diğer mesleklerden büyük farklılıklar gösterdiğine dikkat çekerek “Gazetecilerin gecesi gündüzü olmaz. Zor şartlarda çalışır. Bende Cumhuriyet binasına ilk girdiğimde bir okur ile karşılaştım. Bana, ‘bizim gazetenin yazarları öldürüldü, hapislere atıldı’ dedi. ‘İyi ki geldiniz’ dedi. Ben de ‘yazılarım aydınlanmaya yarayacaksa bedenimiz feda olsun’ dedim” ifadesini kullandı. Selçuk’un asla pes etmeyen bir gazeteci olduğuna vurgu yapan Coşkun, “İlhan Selçuk’un köşesi bana kaldı. Uğur Mumcu’nun mumu, imamın ampulunden daha güçlü değil mi? Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Bizim bu salonların dışına çıkmamız gerekiyor. Mustafa Balbay içerde peki biz dışarıda mıyız? Bizim kendimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Daha çok çalışmamız gerekiyor. Partiler daha iyi, belediyelerimiz daha çalışkan, gazetelerimizin daha iyi çıkması gerekiyor. Köşelerimizi de daha iyi çıkartmak zorundayız. Bunları yaparken de onun bıraktığı en büyük miras ile haraket etmeliyiz. Yani ‘korkmamalıyız.’ Korkmadan yolumuza devam etmeliyiz” dedi. Konuşmanın ardından Türk halk müziği sanatçısı Erdal Erzincan’ın verdiği bağlama resitali uzun süre ayakta alkışlandı.