Minik kahramanlarla sanat
İstanbul Oyuncak Müzesi’nde çocuklar için yapılan atölyelerin eğitmenlerine minik kahramanlarla yarattıkları hikâyeleri sorduk.
Öznur Oğraş Çolakİstanbul Oyuncak Müzesi, bu yaz da “Yaratıcılık Atölyeleri”ne ev sahipliği yapıyor. Yaratıcı çalışmaları çocuklarla buluşturan müze etkinliklerinde bu hafta origami, kitap tasarımı ve tahta oyuncak atölyesi yer alacak. Bu atölye çalışmalarıyla minik katılımcılar, renkli, yaratıcı ve sanat dolu bir dünyanın kapılarını aralıyor. Düş kurmanın serbet olduğu atölyelerin eğitmenleri Deniz Doğruöz, Gözde Efe, Gökçen Atamgüç’e minik kahramanlarla yarattıkları hikâyeleri sorduk.
Ahşabın sıcaklığı...
İstanbul Oyuncak Müzesi Tahta Oyuncak Atölyesi 2005 yılından itibaren müzenin açılışından 6 ay sonra Sunay- Belgin Akın çiftinin Oyuncakçı Dede ve Çırağı Deniz Doğruöz ile tanışmasıyla başlamış. Marangoz atölyesinde Theo Dede ve Çırağı Deniz hafta boyu hazırladıkları oyuncakları boyalı işlenmiş halde müzeye getirmişler. Bir masada yaptıkları tahta oyuncakları çocukların beğenisine sunmuşlar. Ancak, çocuklar ve aileleri boyasız oyuncak ve boya ile fırça isteyip bir de “Anne babalarımız ile yanyana oturup kendimiz boyamak istiyoruz” demişler. Müzeyi ziyaret ettikleri günü bir anı olarak hafızalarına kaydetmek istedikleri için Sunay Akın’ın ve müze ekibinin emekleriyle oluştu sık sık yapılan bir atölye oluşmuş. Atölye pazartesi hariç her gün yapılıyor. Doğruöz’e Tahta Oyuncak Atölyesi çocuklarda nasıl bir etki bırakıyor sorusunu soruyoruz. Doğruöz, “Anne-baba-kardeş ile elde üretilmiş ahşap/tahta oyuncakları seçerek antialerjik boyalarla diledikleri süre ve biçimde boyarlar. Hayal temelli oyuncaklar, yani daha çok hayal kurdurarak oynatan oyuncaklar çocukların en çok sevdiği ve anlamı olan oyuncaklar. İç dünyamızdan izler taşırlar. Oyuncak müzesinde severek üretmek, hayal kurmak için fırsat sağlar yaptığımız atölye. Tahta ya da ahşap sıcaklığı ve enerjisiyle çocukların ağacı unutmamasını sağlar. Atölyede onlarla ağaçları tanıtan sohbetler de ediyoruz” diyor.
‘Minik Kitaplar İçindeki Büyük Hikayeler’
Kitap Tasarım Atölyesi, her çocuğun kendi hikâyesini yazdığı, karikatürler çizdiği, düşlediklerini, anlatmak istediklerini küçük kitaplarına yansıtacakları bir yaratıcılık atölyesi. Bu atölye çalışmasında çocukların Gözde Efe ile yaptıkları kitaplar minik, hikâyeler büyük ve her kelimesi çok değerli... Atölye 22 Temmuz’da saat 11.00’de gerçekleşecek. “Müze gezi ile başlayacak atölyede çocuklar fikir aşamasından, sayfaların dizilmesine, kitabın dikimine ve kalıbının yapılmasına kadar olan tüm süreci öğreniyor” diyen eğitmen Efe, kitap yapmaya bundan yaklaşık iki buçuk yıl önce başlamış. Efe, “Uzun süre fotograf ve film prodüksiyonu üzerine çalışmıştım. 2015 yılında, San Francisco Sanat Enstitüsü’nün sanatta yeterlik programında okurken digital fotograf baskısı ve el yapımı kitap adlı bir ders aldım. Ders çok ilham vericiydi. Kitap yapım ve kalıplama atölyesinde çok zaman geçirdik. Bazen sabaha kadar atölyeden çıkmadığımız oldu. Dünyanın birçok yanından kitap yapım tekniklerini öğrendik. Kendimiz de yeni teknikler geliştirdik. Dersin bitiminde tüm arkadaşlarımın ve benim üzerinde dört ay kadar çalıştığımız fotoğraf kitaplarımız oldu” diyor. O günden beri kitap yapmaya devam eden Efe, “Kitapları minyatür boyutlarda yapmamın sebebi günlük hayatımızdaki objelere karşı olan perspektifimizle oynamak istemem. Ne zaman biri bu minik kitaplardan birini alıp okusa, hazine bulmuş gibi şarşırıyor. İçinde yazan şeyi de asla unutmuyor. Minik Yayıncılık’ı bir buçuk sene önce San Francisco’da kurdum” diyor.
-Çocuklar tam olarak bu atölyede neler yapıyorlar?
Çocuklar atölyede bir kitabın en bastan sonuna kadarki yapım sürecini öğreniyorlar. Atölyeye bir kez katılan bir çocuk artık herhangi bir kitaba baktığında farklı şeyler görüyor. Belki de hiç görmediği dikişleri, kitabın omurgasını, sayfalarında kullanılan kâğıdın kalınlığını, kalıbının materyalini tanımaya başlıyor. Gerçekleştirdiğimiz kitap yapım atölyelerinde çocuklara (ve her yaştan çocuklara) kitaplara karşı yeni bir bakış açısı kazandırıyor.
-Peki, atölye bitiminde herkesin artık bir kitabı oluyor mu?
Evet, atölyeden çıkan herkesin bir kitabı oluyor. Kitaplara yazarlarının adları, yer, tarih gibi bilgilerin eklenmesine dikkat ediyorum. Her birimizin hikâyesi çok değerli. Her birimizin söyleyecekleri çok değerli. Atölyede bu farkındalığı yaratıyoruz. Ortaya çıkan eserler sadece şimdi değil yıllar sonra da açılıp bakıldığında anlam ifade eden eserler oluyor. Çocuklar ayrıca sonradan evlerinde de uygulayabilecekleri farklı kitap yapım tekniklerini öğreniyorlar. (Atölyenin yaş grubu ise 4-7 yaş aile ile, 7-12 yaş tek başına...)
Origami ile hayalinizdeki göl Origami sanat atölyesi ile hayalinizdeki gölü şekillendiriyorsnuz.. Bu atölyede düşlemek serbest, isterseniz çiçek, ya da ördek yapabilirsiniz ama bir gölde olmazsa olmaz kurbağa illa ki olacak. Atölye Eğitmen Götçen Aatamgüç ile yarın saat 11.00’de gerçekleşecek. -Origami sanatının çocuklar üzerindeki etkisi nedir? Origami, eğlenceli bir sanat dalı olmasının yanı sıra kinestetik öğrenme yöntemidir. Öğrenmenin farklı yolları arasında bağlantı kurarak daha etkin bir öğrenmeyi ve bilgi edinmeyi sağlar, bedensel zekanın artışına yardımcı olur. Çocuk gelişiminde de birçok açıdan olumlu etkileri görülür. Origami ile birlikte, çocukların el ve parmak kasları, buna paralel olarak da el-göz koordinasyonları gelişir. Bunun yanı sıra zihin ve vücut koordinasyonlarını etkili biçimde kullanmaya başlarlar. Origami özellikle çocukların gelişimi açısından faydalı bir yöntemdir. -Atölyede neler yapıyorsunuz? İstanbul Oyuncak Müzesi’nde çocuklara yönelik origami sanat atölyeleri her ay değişen konsept ve çalışmalarla küçük kâğıt ustalarının kendilerini geliştirmelerini, origami sanatını tanımaları, el ve parmak kasları, buna paralel olarak da el-göz koordinasyonları ve matematiksel kavramları geliştirmelerine uygun çalışmaları içermektedir. Aynı zamanda müze içerisinde yer alan oyuncakların hikâyelerini dinleyerek hem onlar hakkında bilgi almış hem de kendi hayal güçleriyle bunları kâğıt katlama sanatıyla yeniden yaratmış oluyorlar. -Çocuklarla yaşadığınız unutulmaz anlar vardır birini bizimle paylaşabilir misiniz? Her atölyemde küçük kâğıt ustalarıyla yeni şeyler keşfetmek olunca benim için her atölyem unutulmaz. Ama aklımda kalan beni etkileyenlerden biri; küçük bir kız çocuğu annesiyle atölyeme gelirken oyuncakçıdan oyuncak almışlar. Annesiyle hararetli hararetli aralarında oyuncağın çok pahalı olduğunu ve sürekli oyuncak alınmayacağını konuşurlarken ben de ister istemez kulak misafiri oldum. Daha sonra atölyemiz başladı ve atölye sonunda yaptığımız şeyler bittikten sonra tüm çocukların yüzünde mutlu bir ifade...ve yanıma gelen o küçük kız bana sarılıp şöyle dedi: “Teşekkür ederim. Annemle babamın artık oyuncaklarım için para harcaması gerekmiyor çünkü ben sizin sayenizde artık kendi oyuncaklarımı kâğıttan yapabileceğim...’’ (Katılım 4-9 yaş, aile ile birlikte.)
|