Milyonlarca kalpte yaşıyor
Usta oyuncu Tarık Akan ölümünün birinci yılında ailesi, dostları ve sevenleri tarafından mezarı başında anıldı.
cumhuriyet.com.trGeçen yıl 16 Eylül’de yitirdiğimiz usta oyuncu Tarık Akan anısına dün Bakırköy Zuhuratbaba’daki mezarı başında Nâzım Hikmet Kültür Vakfı ve Bakırköy Belediyesi işbirliği ile bir anma töreni gerçekleştirildi. Törene Akan’ın hayat arkadaşı Acun Günay, oğulları Barış Zeki Üregül, Yaşar Özgür Üregül, kızı Özlem Üregül, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, sanatçı dostları Güler Ökten, Rutkay Aziz, yakınları ve sevenleri katıldı. Törende yakınları birer cümleyle Tarık Akan’ı anlattı.
Barış Zeki Üregül “Burada olan herkese ve burada olmayıp babamı kalbinde taşıyan milyonlara, babamı seven, gençken izleyen, posterlerini duvarlara asan Türk halkına, babamın sevgisine sevgiyle karşılık verdikleri için teşekkür ederim” dedi. Kısa bir konuşma yapan Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu ise, “Tarık Akan’ı, sanatçı kişiliğini, mücadeleci kişiliğini devrimci duruşunu, ezilenlerin yanında olan, haksızlıklara karşı duran o dik duruşunundan hiç taviz vermeyen biri olarak hep tanıdık. Ama son birkaç yıl içinde yakından tanıma şansım oldu. Tanıdıkça ne kadar dost, sıcakkanlı, samimi bir insan olduğunu mütevazı kişiliğinin yanında iyi bir baba, iyi bir eğitimci olduğunu da bu son yıllarda gördüm. Geçen yıl yüz binlerle kendisini Bakırköy’den uğurladık. O zaman törende verdiğimiz bir söz vardı, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nın adını ‘Tarık Akan Özgürlük Meydanı’ olarak değiştireceğiz. Ayrıca Tarık Akan’ın adını vereceğimiz içerisinde müzesinin ve sivil toplum örgütlerinin alanlarının da olduğu bir Kültür Sanat Merkezi’ni de bir yıl içinde tamamlayacağız. Burada bulunan bütün dostlarına bir kez daha başsağlığı diliyorum” dedi.
Aydın: Tarık Akan, yansımasıdır tohuma durmuş kan çiçeklerinin
Bir yıl oldu.. bir yıl. Geriye kalan ne var, yüzlerce film, yüzlerce hüzün, elem ve keder mi yoksa umut mu, sevinç mi ve de gülüşleri hayata saçılan ümit mi? Hepsi ya da hiçbiri. Ama bize kalan; 12 Eylül sıkıyönetim mahkemeleri heyetlerine söylediği “Siz beni Atatürkçü, devrimci diye fişlediniz, kabulümdür, tarihte sizi hain olarak fişleyecek” dediği haykırmadır. Aşkın, kardeşliğin bahar bahçesinde sevinçler kuşanmasıdır. Açan çiçeğe el süren çocuk gülüşleridir. Zindar kapılarına “yıkılın” diye bağıran omuz vuruşudur. Hababam Sınıfı, Sürü, Maden ve Neşeli Günler’dir. Tarık Akan çiçeğe durmuş kardelen gibi insandır. Hakkâri’de umut, İzmir’de aşk, Edirne’de Günebakan, Sivas’ta 2 Temmuz, Ankara’da Tekel Direnişi, meydanlarda 1 Mayıs Marşı, İstanbul’da sıcak ekmek kavgasıdır. Sabahın alacasında, hayatın tüm kahrına “günaydın canım ülkem” demektir. Bilinsin isterim. Tarık Akan, yansımasıdır tohuma durmuş kan çiçeklerinin.
Derya Alabora
Daha önce bir film için bir araya gelerek görüşme yapmıştık ama o film olmamıştı. Tarık Akan, Türk sineması için önemli bir isimdi. Çok güzel filmlerde yer edindi. Sosyal mesajlar verdi hep. Hem çok akıllı hem de çok iyi bir insandı.
Edip Akbayram
Tarık çok saygı duyduğum çok yakın bir dostumdu. Erken ölümü beni ve sanat dünyasını sarstı. Bir araya geldiğimizde Türk sineması üzerine geliştirici projelerinden bahsediyordu ama maalesef ömrü yetmedi. Tarık, neşe dolu bir insandı. Yanında hiç canımız sıkılmazdı. Karamsarlık onda yoktu. Hayata sıcak ve dinamik bakıyordu. Beraber tarihi, turistik yerleri de gezdik. Yurtdışında Yılmaz Güney gecelerine beraber çok katıldık. İyi bir dostumdu...
Gülsen Tuncer
Sevgili Tarık Akan çok iyi insan, çok iyi aktör, çok iyi bir yurtseverdi. Onu erken kaybettik, bu beni kederlendiriyor, ama onu tanımış olmak, onun meslektaşı olmak beni gururlandırıyor. Yattığı yer güller içinde olsun.