Milyonlarca işçi ve işvereni ilgilendiren fazla mesai kararı

İşçilerle işverenler arasında sürekli tartışma konusu olan fazla mesaiyle alakalı Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, geçtiğimiz günlerde emsal nitelikte bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme; fazla mesai yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğuna, işçinin imzasını taşıyan bordronun, sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğuna hükmetti.

iha

Özel bir şirkette çalışan işçi, kapı önüne konulunca soluğu İş Mahkemesi’nde aldı. Davacı işçi, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etti. Davalı şirket sahibi, işten çıkarılan işçinin herhangi bir alacağının bulunmadığını öne sürdü.

İDDİASINI İSPATLA YÜKÜMLÜ

Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı davalı şirket avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi. Mahkemenin hüküm altına aldığı fazla mesaiye dair kararın yasal olmadığına dikkat çeken Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, fazla mesai yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğuna hükmetti.

 YARGITAY KARARINDA YER ALAN İFADELER 

İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğunun vurgulandığı kararın devamıda,  “Bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla mesai alacağının ödendiği varsayılır. Fazla mesainin ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışma ve genel tatil çalışmasının bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesaisi olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla mesai çalışmasının yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir” denildi