Milletvekili Olmak

Milletvekili kimdir? Görevleri nelerdir? İyi bir milletvekili nasıl olmalıdır?.. Bu soruların yanıtlarını ararken, sanırım aşağıda sıralanacak önerilerde birleşilecektir!..

Milletvekili her şeyden önce dünyayı ve ülkesini iyi tanımalıdır. Ülkesi için fikir üretebilmeli, onun kalkınması için projeler geliştirebilmeli ve ülkesini daha ileriye taşıyabilmelidir. Ve tabii ki, bunları yapacak bilgi birikimine sahip olmalıdır.

Milletvekili; aile, çevre, öğrenim ve iş hayatının kendisine kazandırdığı süreçte edindiği bilgileri topluma yararlı bir şekilde ve anlaşabilecek bir biçimde sunmalıdır. Okul ve iş yaşamında öğrendiklerinin dışına çıkabilmeli, özel emek ve çalışma ile edindiği bilgileri sentezleyebilmelidir.

Okumalı, düşünmeli, araştırmalı, günceli yakalayabilmeli; iyi derecede felsefe, sosyoloji, ekonomi ve tarih bilgisine sahip olmalıdır.

Bugün ülkemizde halkın temsilcilerine baktığımızda, birçoğunun yasaların kendilerine yüklediği görev ve sorumlulukları yeterince yerine getiremediklerini görüyoruz.

Milletvekilleri topluma önderlik etme, en az bir alanda uzman olma, kişisel çıkar peşinde olmama, kamu haklarını koruma, ihalelerde açık şeffaf ve tarafsız olma, parti çıkarı gütmeme, laik olma gibi konularda titiz olmalıdır. Ülkemizdeki milletvekili fotoğrafı bu başlıklara uyuyor mu? Bu ülkenin vekillerinden kaçakçılık yapanları, ihalelere fesat karıştıranları, şahsi çıkar peşinde koşanları, ülkemizi dışarıya karşı gammazlayanları, bu ülkeyi bölmeye çalışanları, terör örgütlerine sahip çıkanları, din devleti kurmak isteyenleri, mesih olmak isteyenleri, ülkemizi dışarıya şikâyet edenleri görmedik mi?..

Peki neden böyle oluyor?.. Çünkü milletvekillerinin büyük bir bölümü yeterli donanıma sahip değiller. Seçim sisteminin sağladığı olanaklarla yalnızca parti başkanlarının belirlediği kişiler milletvekili seçilebiliyor.

Deneyimli kişiler ise ancak kilit noktalar için yeterli olabilecek sayıda alınıyor. Diğerleri, parti başkanlarının kontrolünde tuttuğu görevler için seçiliyorlar. Bilgi ve eğitim azaldıkça, parti başkanına olan bağlılık artıyor. Bu düzeyde olunca da milletvekilleri halkın önünde başarısız oluyorlar. Öncelikle partilerinin programını bilmiyorlar. Yerine getirilebilme olanağı olmayan vaatlerde bulunuyorlar. Yapmak istediklerini anlatamıyorlar. Sonuçta, kitleleri siyasetten soğutuyorlar.

Bu resim, partilerin genel yapısını da etkiliyor. Yeteneksiz kişiler il ve ilçe başkanı olabiliyorlar. Onların davranışları halkı partilerden koparıyor. Yeteneksiz il ve ilçe başkanları milletvekillerini de olumsuz yönde etkiliyor. Vekiller de onların düzeyine iniyorlar. Her zaman olduğu gibi halk yine kaybediyor. Bu yanlışlar zinciri, partileri halktan koparıyor. Parti yönetimlerine eğitimli, kültürlü ve bu işleri layıkıyla yapabilecek kişiler bir türlü bulunamıyor.

Türkiye’de politikanın esas sorunu budur. Yurttaşların gerçek demokrasilerde olduğu gibi siyasal parti yönetimleri içine girmelerinin teşvik edilmemesidir.

 

(Prof. Dr. Nail YILMAZ)