"Milletin sesine kulak verin"

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, krizden çıkışın yolunun küresel güçlerin değil, milletin sesine kulak vermekten geçtiğini ifade ederek, mevcut anlayışla hareket edildiği sürece 36 milyar TL yerine 360 milyar TL kaynak aktarılsa bile krizden çıkılamayacağını açıkladı.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, konfederasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ''iktidar sahiplerinin yaşanan buhranı kabul etmemeleri ve ısrarla teğet geçtiğini söylemelerinin'' yaşanan ekonomik krizden daha vahim olduğunu savundu. Bircan Akyıldız, şöyle konuştu:

''Krizin etkilerinin görülmeye başlamasının üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, işsizi, memuru, çalışanı ve işvereni ile Başbakanı ülkede kriz olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyoruz. İşin acı tarafı, son bir yıl içinde kayıtlı işsiz sayısının 1 milyon artarak 3 milyon 650 bine yükselmesi, dünyada en yüksek işsizlik oranına sahip ikinci ülke olmamız, kapanan şirket sayısının bir yılda yüzde 58 artması, sanayi üretiminin yüzde 24, kapasite kullanımının yüzde 16,5 azalması, protestolu senetler, karşılıksız çekler, ödenemeyen krediler, 6 önlem paketi de Başbakan'ı ikna etmeye yetmemektedir. Sayın Başbakan'ın krizin vatandaşlarımızı teğet geçmediğini görmesi için daha başka ne olması gerektiğini merak etmekteyiz.''

2002 ile 2008 arasında ekonominin muhtemel bir krize hazırlanması, gelirin daha adil dağıtılması, alım gücünün yükseltilmesi, istihdamın artırılması, sıcak paranın kalıcı yatırımlara dönüştürülmesi için tedbirler alınması yolundaki uyarılarının dikkate alınmadığını dile getiren Akyıldız, bu nedenle işletmelerin art arda kepenk indirdiğini, işsizliğin tarihin en yüksek seviyesine çıkmasıyla toplumun sosyal bunalıma doğru sürüklendiğini belirtti.

Bircan Akyıldız, durumun vahameti tam olarak anlaşılamadığı için alınan tedbirlerin yetersiz ve etkisiz kaldığını söyledi.
 

''12 milyar TL kaynakla durgunluğu aşarız"

Gerekli tedbirin, siyasi iradenin düşündüğünün aksine piyasaların tüketim ve üretim kefesinin aynı anda ve eşit şekilde desteklenmesinden geçtiğini belirten Akyıldız, şunları kaydetti:

''Bugüne kadar alındığı iddia edilen tedbirlerin tamamı yalnızca üretimi desteklemek adına yapılan düzenlemeleri içermektedir. Vergi indirimi yoluyla tüketicinin desteklenmesi girişimi ise tüketicinin değil, büyük oranda satıcıların cebine yansıyarak hedefine ulaşmamıştır. Devlet, 36,4 milyar TL'lik maliyet altına girmiş ama bu paranın tamamı ya doğrudan ya da dolaylı olarak işverenin cebine gitmiştir. Buna rağmen tüketim talebi artmamış, dolayısıyla üretim de istihdam da artmamıştır. İşten çıkarmalar bütün hızıyla sürmekte, IMF, Türkiye'nin 2009'da yüzde 5 küçüleceğini tahmin etmektedir.

Aynı zihniyetle ve aynı ekonomik araçlarla hareket edildiği sürece değil 36 milyar TL, 360 milyar TL kaynak da aktarılsa krizden çıkılamayacaktır. Yalnızca zenginler biraz daha zenginleşecektir. Krizden çıkışın yolu küresel güçlerin değil, milletin sesine kulak vermekten geçmektedir. Türkiye Kamu-Sen olarak, 12 milyar TL'lik kaynakla ülkemizdeki ekonomik durgunluğu aşacağımızı iddia ediyoruz. En az 1 yıl boyunca her ay 1 milyar TL'lik kaynak, harcama çeki yoluyla piyasalara yönlendirilirse tüketim ve üretim birlikte artacak, devletin vergi gelirleri azalmayacak, artan üretim ihtiyacına paralel olarak mevcut istihdam korunacak ve yeni iş imkanları oluşacaktır.''
 

''Tarihi çağrı"

Bircan Akyıldız, siyasi iradenin seçim öncesinde gündemine aldığı harcama çeki önerisini mutlaka değerlendirmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Önerimiz basit, ucuz, etkin ve uygulanabilirdir. Türkiye Kamu-Sen olarak tarihi bir çağrı daha yapıyoruz, lütfen sesimize kulak verin. Bu anlayışla ülkemizi bir deflasyona sürüklemektesiniz. Deflasyon, ekonomide şiddeti ölçülemeyecek deprem demektir. Bizden söylemesi'' diye konuştu.

Akyıldız, basın mensuplarının soruları üzerine, dar ve sabit gelirli işçi, memur, emekli, dul ve yetim yaklaşık 9 milyon kişiye ayda 200 TL ''harcama çeki'' verilmesinin ekonomiyi büyük ölçüde rahatlatacağını söyledi.