'Milleti kandırmanın gereği yok'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Televizyonlarda kalkıp nutuk atmanın gereği yok, milleti kandırmanın gereği yok. 9 yıldır iktidardasınız, işi bulmuşsanız, aşı bulmuşsanız, yoksulluğu gidermişseniz helal olsun, yolunuza devam edin. Ama bunlar olmuyorsa artık edebinizle iktidardan çekilmeyi de bilin'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Seçim çalışmaları kapsamında Yozgat'ın Yenifakılı ilçesine gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, belediyeyi ziyaret ettikten sonra meydanda toplanan yurttaşları selamladı. Daha sonra Boğazlıyan ilçesine geçen Bahçeli, burada düzenlediği mitingde halka hitap etti. Bahçeli, 12 Haziran'da yapılacak milletvekili genel seçiminin Türkiye için çok önemli bir dönüm noktası ve milletin geleceğinin belirleneceği bir seçim olacağını söyledi.

Seçimlerin yurttaşın karar anı olacağını ifade eden Bahçeli, ''Öncelikle bu seçimlere önem vermeliyiz ve bu seçimler sonrası ülkemizde gelişen olayları, yaşanan sıkıntıları iyi değerlendirmeliyiz. Mutlaka sandığa yüksek oranda gitmeliyiz. Sizlerin iradesiyle Türkiye'nin geleceğinin belirlenmesine katkı sağlamalıyız. Onun için özel bir mazeret olmadığı taktirde, mutlaka sandığa giderek aklın ve vicdanın sesine kulak vererek, oylarınızı kullanmanızı istiyorum'' dedi.
 

'Yeni bir iktidarın doğuşuna katkı sağlayın'

Devlet Bahçeli, AKP'nin yaklaşık 9 yıldır tek başına iktidar olduğunu, herkesin 2002-2011 arasındaki süreci iyi değerlendirmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: ''2002 yılında işsiziniz var mıydı, evinizde aşınız kaynıyor muydu, istediklerinizi alıp, yeyip mutlu bir hayat yaşıyor muydunuz? Şimdi durumunuz nedir? Eğer '2002 yılı ile 2011 yılını kendi ailemde ve nefsimde karşılaştırdığım zaman; 2002 yılıyla 2011 yılı arasında işimi kaybetmiş, geliri azalmış, yoksulluğa itilmiş bir insan olarak kendimi görüyorum' diyorsanız, yeni bir iktidarın doğuşuna katkı sağlayın. Yok 'Ben hayatımdan memnunum, 2002'de neysem şimdi çok daha iyiyim. İşim var, aşım var, çocuklarım mutluluk içinde, servetime servet kattım' diyorsanız, sayın Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte 'Haydi birlikte yürüyelim' şarkısını söyleyip, 3. dönemde de iktidara getirin, o sizin bileceğiniz iş. Ama gerçeğin bu olmadığını herkes biliyor. Televizyonlarda takdim edilen Türkiye ile vatandaşımın yaşadığı Türkiye arasında çok büyük bir fark var, hangisi doğrudur? Dün simitle geçindiğini söyleyenler, bugün gemi filolarıyla sefa sürüyor. Televizyonlarda kalkıp nutuk atmanın gereği yok, milleti kandırmanın gereği yok. 9 yıldır iktidardasınız, işi bulmuşsanız, aşı bulmuşsanız, yoksulluğu gidermişseniz helal olsun, yolunuza devam edin. Ama bunlar olmuyorsa artık edebinizle iktidardan çekilmeyi de bilin.''

'Şimdi her şeyi bölüyorlar'

''Şimdi bir yol bulmuşlar Türkiye'yi zaten bölüyorlar ama her şeyi bölüyorlar. Sosyal doku bölünüyor, etnik temelde ayrışma, inanç temelli bölünme devam ediyor'' diyen Bahçeli, Türkiye'de bölücü terörün azdığını, Hakkari'de, Yüksekova'da, Şemdinli'de, Diyarbakır'da, Van'da hatta büyük şehirlerde her yerin yangın yerine döndüğünü savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Devlet yok, vali yok, kaymakam yok. Sadece kala kala peşmerge bozuntularıyla bizim emniyet gücümüz kalmış. Sabaha kadar güvenliği sağlamak için sokakta peşmerge bozuntularıyla boğuşup duruyor, linç ediliyor. Bir milletvekili müsvettesinden tokat yiyor. Ama Başbakanın haberi yok. İçişleri Bakanı köşesine çekilmiş. İhanetin en büyüğü olacak, gelecekte bir yüzkarası olacak demokratik açılımın mimarı, şimdi de çıkmış Kırıkkale'den aday olmak istiyor. Kırıkkaleliler bir ders verin, 'Yıkım projesinin mimarına bir ders verin' diye buradan sesleniyorum.'' Bahçeli, hükümetin yoksulluğu siyasi malzeme yaptığını ileri sürerek, iktidara gelmesi halinde uygulamaya koyacakları ''Hilal Kartı'' anlattı.
 

'Kamuoyu yoklamaları'

Bahçeli, sabah özel bir kanalda yayınlanan programı eleştirerek, tepkisini şöyle dile getirdi:
''Bir hanımefendi o programı yönlendiriyor. Önünde deste deste gazete var. Gazetelerin birisinde yapılmış olan araştırmayı okuyor. Daha sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yüzde 48.7 oy alacağını gazete söylüyor. Görevi gazeteyi topluma aktarmak olan görevlinin kararı şu; '2 puan oynasa dahi Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olacaktır' diyor. Şimdi bu televizyon kanalının patronuna soruyorum; bu milletin seçim meydanlarında ne işi var? 12 Haziran'ı niye bekliyorlar? Demek ki kamuoyu araştırmaları kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Recep Tayip Erdoğan'ın satın alma gücü alanına girmiş. Gerçek siyaset 12 Haziran'dadır.''