MHP'li Vural'dan 'kaset' açıklaması

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, partisinin İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, MHP üzerinde ''birtakım oyunlar oynandığını'' ileri sürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mitinglerde kaset iddialarını gündeme getirdiğini belirten Vural, ''Türkiye'de siyasetin seviyesi, Başbakan Erdoğan ile giderek çukurlaştı. Bugünlerde, özellikle MHP üzerinde oynanan birtakım oyunlardan medet uman Başbakan, seçim mitinglerini kaset iddialarıyla süslemekte ve bunu seçim malzemesi yapmaktadır. Birtakım yandaş gazetelere bakıyorum 'biz kaset siyaseti yapmayız' diyen Başbakan, doğrudan doğruya MHP'ye, bu kasetler aracılığıyla saldırmaktan utanmamaktadır'' diye konuştu.

Vural, şöyle devam etti:

''1-2 kişini yaptığı hatalardan, şerefli bir siyaset yürütmüş, Türk milletinin milli ve manevi değerlerini koruma uğruna her türlü fedakarlığı vermiş MHP'ye, adaylarına dil uzatabilmektedir. Zehirli dilini seçim meydanlarında kullanmaya devam etmektedir. Bugün Başbakan bu kasetlerin ipine sarılıyor. Eline, diline, beline hakim olma edebiyatı yapan Başbakanın önce çevresine bakması gerekir. Önce kendisi diline ve eline hakim olmalıdır.''

Vural, Başbakan Erdoğan'ın sözleriyle ''partilerine oy veren milyonlarca insana dil uzattığını'' öne sürerek, ''Böyle gayri ahlaki bir siyaset anlayışı yer alıyor da kimse sormuyor, nerede bu milletin vicdanı? Bu saldırıları yapıyor da bir Allah'ın kulu, bir gazeteci çıkıp demez mi 'bunlarla siyaset yapmayacağım' diyordun ama kalkıp 'parlamentoya bunlar yakışmaz' diyorsun, diye. Allah'a şükür, parlamentoya MHP'nin bütün milletvekili adayları senden daha fazla yakışır'' dedi.
 

Hucurat suresi

Başbakan Erdoğan'ın bu konuyu kitlelerle paylaşarak ''gıybet yaptığını'' iddia eden Vural, ''Sayın Başbakana hatırlatıyorum Hucurat Suresi'nin 12. ayetini okusun. Burada 'Birbirinizin gıybetini yapmayın, herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz, Allah'a karşı gelmekten sakının' diye ifadeler bulunmaktadır. Sayın Başbakan nefsine yenilmiş, bir Müslümanın davranışına uymayacak bir siyasetçi olduğunu ortaya koymuştur'' diye konuştu.

Vural, bu konuda ''inisiyatif aldıklarını ve kararlarını verdiklerini'' ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Evet gök kubbeyi başına yıkarız. Oy vermiş milyonlarca insan hakkında gıybet edip, o kitleler nezdinde bunun dedikodusunu yapanın elbette gerek bu cihanda gerek öbür cihanda vereceği hesap olacaktır Allah indinde. Bugün inşallah millet indinde de bunun hesabını verecektir. Ben de sana soruyorum; Hariri ile Türk Telekom'un özelleştirilmesinden önce gidip görüştüğünde ne görüştün, kasede aldın mı? Putin'le 7.5 saat görüştün Soçi'de, ondan sonra doğalgaz kazığını millete yedirdiğin zaman onları kasede aldın mı, ne konuştun?

Demirçelik ile ilgili Mittal ile Paris'te konuştuğun zaman kasede aldın mı, nerede bunların kaseti? Cenab-ı Hak elbette bunları biliyor. Yahudi cesaret madalyası aldığın zaman hangi sebeplerle bunu istedin ve aldın, bunun kasetleri de çıksın ortaya.
Barzani'ye devlet kurma sözü verip vermediğinin de kasetleri vardır herhalde. Bugün geldiğimiz bu noktada 4 Mayıs'ta Dolmabahçe'de, Yaşar Büyükanıt'la yaptığın konuşmaların kasetini çıkar da millet görsün, mezara niye götürüyorsun? Ne pazarlıklar yaptığını millet görsün. Madem siyasetçilerin özeli yoktur. Çık, yüreğin varsa Dolmabahçe kasetini açıkla.''

Vural, milletin değerleriyle bağdaşmayan hareket içerisine girenlerle ilgili kararları almakta tereddüt etmediklerini belirterek, ''Ama sen kalkıp birtakım kişilerin hatalarını, bütün bir camiaya yükleyerek, MHP'ye, kaset üzerinden 'Parlamentoda yer almaları doğru değildir' demek suretiyle dil uzatırsan, bundan medet umarsan bu kasetlerin yönetmeni olduğun ortaya çıkar. İşte utanç verici olan budur'' dedi. TBMM'ye 16 Mart 2011'de sevk edilen kanun tasarısında, ''Özel hayatın gizliliğini ihlal eden bilgiler, artık afişe edildikten sonra bununla ilgili haber yapılması suç değildir'' denildiğini kaydeden Vural, ''Görüyor musunuz tezgahı? Minareyi çalmış da kılıfını hazırlayacaklar'' diye konuştu.
 

''Her siyasi partide yanlış yapan olabilir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Başbakan'a Erdoğan'a, İbrahim Faruk Bayındır'ın kim olduğunu sorduğunu dile getiren Vural, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu kişinin Ulaştırma Bakanlığı ile ilişkileri nelerdir? 31 Aralık 2010 tarihinde kredi kartıyla bu yayınları yapan sitelerin alan adlarını alıp, üç gün sonra bu siteler yayına konulmuş mudur, konulmamış mıdır. Sayın genel başkanımız bu ismi verdi, hemen 50 milyarlık tazminat davası açtı, diye köşe başlarına koydunuz da, daha sonra bu kişinin kredi kartlarıyla bu sitelerin satın alındığına ilişkin bilgileri niye koymadınız?
Ondan sonra da bu kişi, 'bilgim haricinde kullanılmıştır' diyerek, bundan sıyrılmaya çalışıyor. Hiç mi sorgulanamaz bu ilişkiler?''

Her siyasi partide, yanlış yapanlar olabileceğine değinen Vural, siyasetçilerin o topluma mensup olanlarla, yanlışı yapanları ayırt edebilme erdemini gösterebilmesi gerektiğini söyledi.
 

'Şov yapmaya değer mi?'

Oktay Vural, dün İzmir'de yapılan 300 adet araç filosunun teslim törenine eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da katıldığını belirterek,''Sen kimsin ey Binali Yıldırım? Ulaştırma bakanımızın Anayasaya göre tarafsız olması gerekir. Sen ulaştırma araçlarını kendi siyasi kampanyan için kullanabiliyorsan niye istifa ettin? Sen gölge bakansın o zaman, ya da şimdiki gölge bakan'' diye konuştu.

Vural, araçların İzmit'ten getirildiğini, bu tören için kamu görevlilerinin buraya toplandığını, daha sonra Bursa'ya gönderilen araçlardan bazılarının dönüş yolunda kaza yaptığını ve bir kişinin ağır yaralandığını ifade ederek, ''Bir insan hayatı için şov yapmaya değer mi'' dedi.

ÖSYM'deki şifre iddialarına ilişkin Vural, ''Öğrencilerimiz maalesef yalnız kalmıştır. Bütün öğrencilerimizin hakkı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yenmiştir'' diye konuştu. Vural'ın konuşmasının ardından, eski ANAP'lı Süha Tanık'ın MHP Konak İlçe Teşkilatına üyeliği kabul edildi.