MHP'den yeni iddia

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, MHP Kamu faaliyetlerini izleme komisyonu üyesi ve Mersin Milletvekili Behiç Çelik'le birlikte Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, AKP'nin siyaset okulunda devlet memurlarının eğitildiği iddiasını gündeme getirdi.

AKP'nin Karabük Siyaset Okulu'nda 15 Kasım-27 Aralık 2008 tarihleri arasında verilen eğitimin ardından, Şubat ayında düzenlenen törenle, devlet memurlarına sertifika ve plaket verildiğini kaydeden Vural "Türkiye Cumhuriyeti devleti parti devleti değildir. Bu tür şeyler ancak Baas rejiminde olur. Devlet memurlarının yerini AKP'nin memurları almıştır" dedi. Vural, Karabük Siyaset Okulu'nda düzenlenen 1 Şubat 2009'da düzenlenen törende, Defterdarlık Vergi Denetmeni Cemal Aybakır, Valilik İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Kökçü, Belediye Zabıta Müdürü Sedat Köse, Belediye Temizlik İşleri Müdürü Mehmet Emin Ünal, Eflani İlçe Tarım Müdürü İzzet Murat, Eskipazar İlçe Tarım Müdürü Dursun Küçükyılmaz ve Eskipazar Halk Eğitim Müdürü Remzi Türkoğlu'na sertifika verildiğini bildirdi. Vural, "Hepsi de devlet memuru. İşte AKP'nin devlet yönetme anlayışı. AKP'nin parti devleti anlayışı. Böyle devlet yönetmek olur mu? Ey vergi denetmeni senin siyasetle ne işin var, aldığın sertifika ne işine yarayacak. Bu Baas rejimi anlayışının tipik bir tezahürüdür" diye konuştu.

AKP İl Başkanı'nın sertifika töreninde yaptığı konuşmanın metnini ve CD'sini basın mensuplarına dağıtan Vural, il başkanının sertifika alanlar için "hepsi de devlet memuru. Demek ki siyaset sadece siyaset kademelerinde yapmakla öğrenilmiyor. Bu şekilde eğitimle alınan bilgilerin sahalarda pekiştirilmesiyle çok daha güzel sonuçlar elde edeceğimizi ümit ediyorum" dediğini de kaydetti.
 

"Tunceli valisinin azmettiricisi Başbakan"

Oktay Vural, YSK'nın dağıtılan beyaz eşya nedeniyle Tunceli Valisi hakkında verdiği kararı da değerlendirdi. Beyaz eşya dağıtımında sorumluluğun hükümete ait olduğunu kaydeden Vural, Vali'nin eşya dağıtımının başladığı günlerde Başbakan Erdoğan'ın 10 Şubat tarihli Grup toplantısında, Vali'ye destek verdiğini hatırlattı. Vural, "Vali'yi azmettiren, projeyi promosyona dönüştüren Başbakan'ın kendisidir. Vali'nin eylemini destekleyen başbakan hakkında kim işlem yapacak? Seçim suçu işlenmiştir, cumhuriyet savcıları niye harekete geçmiyor.? Başbakan ve hükümet YSK'nın kararını hiçe sayıyor. Tunceli'de beyaz eşya dağıtımının azmettiricisi ve planlayıcısı bizzat Başbakan'dır, Başbakan hakkında cumhuriyet savcıları gereğini yapmalı" diye konuştu.
 

"Başbakan, Başbakan dediğimiz için dava açsın"

Vural, bir soru üzerine Başbakan Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında tazminat davası açmasını da değerlendirdi. Başbakan'ın davaları ve yargıyı "yıldırma" amaçlı kullandığını savunan Vural, "Bu millete hakaret eden, bu milletin değerlerini yok sayan, bir insanın kendini kamufle etmek için kullandığı bir yöntem olarak görüyorum. Hukuki bir amaç, kendisiyle ilgili bir savunmada bulunmak için değil, yaptıklarının üstünü örtmek için bu yöntemi kullanıyor. Mızrak çuvala sığmıyor ki; şehide kelle diyen sensin. Biz Başbakan'a Sayın Başbakan diyoruz o da gidiyor, teröristbaşına sayın diyor. Başbakanın yaptıkları ortada. Başbakan bu yönüyle yine mağduriyete sığınmak istiyor. Bence Sayın Başbakan kendisine Başbakan dediğimiz için de dava açsın" diye konuştu.

Çelik'ten Diyanet'le ilgili ilginç uyarı

Toplantıda, Mersin Milletvekili Behiç Çelik ise kamu görevlilerinin, görevlerini tarafsızlık ilkesi ve yasalar çerçevesinde yapması arzusunda olduklarını belirtirken Diyanet İşleri Başkanlığı'na da "Diyanet teşkilatı kendi kadrolarına iyi sahip olsun. İmamlarımız ve diyanet personeli AKP lehine faaliyette bulunmamalı" uyarısında bulundu.