MHP'den AKP ve BDP'ye "bu adam"lı eleştiri
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Kaplan partisini bölücü başıyla irtibatlandırmanın abesle iştigal olduğunu belirterek, "MHP'yi hedef alan bu son tezgâhın bir başka amacı da, AKP iktidarının MİT-KCK denkleminde su yüzüne çıkan kirli işlerini ve ilişkilerini örtbas etmek ve gündem değiştirmektir" dedi.
cumhuriyet.com.trMHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih Yalçın, BDP ve AKP'nin "MHP geçmişte PKK ile müzakerede bulundu" iddialarını yazılı açıklamayla yalanladı.
Son günlerde, AKP'nin açılım projesiyle hayata geçirmeye çalıştığı anayasada çok dillilik ve ülkenin bir bölümünde özerk devlet fikrinin, MHP'ye rağmen gerçekleşemeyeceğinin anlaşıldığını belirten Yalçın, "AKP ve BDP, el birliğiyle anayasadan Türklük vurgusunu ve Cumhuriyet'in temel niteliklerini ortadan kaldırmaya çabalarken, karşılarında MHP'nin temsil ettiği millî irade duvarını bulmuşlardır. Bu gerçek, siyaset ve hedef ikizi iki partiyi telaşa düşürmüştür. Bölücü ve ayrıştırıcı projelerinin bugüne kadar tezgâhladıkları oyunlara rağmen çıkmaza girmesi, iki işbirlikçiyi ortak bir çıkış yolu aramaya itmiştir" dedi.
AKP ve BDP'nin, öteden beri iktidarın karanlık şemsiyesi altında beraber hareket ettiğini ileri süren Yalçın, "Bir batında doğmasalar da, ikisi aynı emperyalist karından çıkmışlardır. Bunlar hilkat garibesi siyaset ikizleridir. Özellikle AKP, sinsi planlarını uygulayabilmek için öteden beri MHP'yi siyaset hayatından silmeye ve millet vicdanındaki yerini değiştirmeye çabalamaktadır. Siyasi işbirlikçiler, gayretleri sonuç vermeyince MHP'yi kamuoyu önünde küçük düşürecek, halkın teveccühünü yok edecek yeni ve alçakça bir planı sahneye koymuşlardır" dedi.
BDP'li Hasip Kaplan'ın aniden "bir iddia yumurtlayarak" MHP'ye çamur bulaştırmaya çalışmasının kapalı kapılar ardında tezgâhlanan yeni kirli oyunun ilk perdesi olduğunu kaydeden Yalçın şöyle devam etti:
"Bu adam, MHP'nin iktidar ortağı olduğu 57. Hükümet döneminde İmralı ile müzakere edildiği, hattâ terör örgütü elebaşının mektuplarının MHP'li Bakanlara da verildiği iddiasını ortaya atmıştır. Onun hemen arkasından sahneye giren bir AKP Genel Başkan Yardımcısı, bu gerçek dışı iddiaları destekleyen ifadeler kullanmıştır. Diyalog sürmektedir; bundan sonra öteki perdeler oynanacak, yeni senaryolar sahnelenecektir. Bu son senaryo, global güçler tarafından yazılmış, roller alelacele dağıtılmıştır. Yönetmenlerse, BOP'un sahipleridir. Ancak, yeterince çalışılmayan diyaloglardan, acemi aktörlerin rezil oyunu açıkça sırıtmaktadır."
MHP'li Yalçın ayrıca "BDP temsilcisinin, kuyruklu yalanlarını 'Gözlerimle gördüm' şeklindeki meddahvari cümlelerle destekleyen açıklamalarının ardından, tiyatro direkler arasına taşınmış ve orta oyununa dönüşmüştür. Ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı kavuklu kılığına girerek MHP'nin terör ve terörle mücadele konusundaki haklı tezlerini hedefe koymuştur" iddiasında da bulundu.
Daha da öteye geçilerek 57. Hükümet döneminde bölücü terör örgütünün temsilcileriyle görüşüldüğü doğruymuş gibi beyanda bulunulduğunu anlatan Yalçın, şöyle dedi:
"Gayeye giden yolda her şeyin mubah olduğu felsefesiyle hareket eden iki siyasi parti, etrafa fitne tohumları saçarak büyük bir günah ve vebal üstlenmişlerdir. Kirli oyunları, ihanetler ve entrikalarla dolu sicillerine işlenmiştir. AKP, BDP ve bu partilerin beslemeleri olan yayın organları, sırf MHP'yi karalamak ve halkın gözünden düşürmek için içi boş ve gerçek dışı iddiaları 'Çamur at izi kalır' mantığıyla ortaya atmışlardır. Bu yaklaşım; haysiyet, şeref ve doğruluk gibi insanı insan yapan kavramları ayaklar altına alan çukur bir siyaset tarzıdır. Asılsız iddialarla MHP'yi sallayacağını zannedenler aldanmaktadır. Siyaseti ortaoyununa çeviren meddah ve kavukluların çabaları, bir sonuç vermeyecek, AKP ve BDP sadece halkı güldürmüş olacaktır. MHP'yi hedef alan bu son tezgâhın bir başka amacı da, AKP iktidarının MİT-KCK denkleminde su yüzüne çıkan kirli işlerini ve ilişkilerini örtbas etmek ve gündem değiştirmektir. Çünkü MHP'yi bölücübaşı ile ilişkilendirmek abesle iştigaldir.
Gerek AKP, gerekse BDP, MHP'nin terörle mücadele ve terörizm konusundaki sarsılmaz ve tutarlı duruşundan fevkalade rahatsızdır. MHP'nin, terörizme ve bölücü örgütün gayri meşru taleplerine asla taviz vermemek, üniter yapıyı ve millî birliği ne pahasına olursa olsun korumak konusundaki kararlılığı, AKP iktidarının ve bölücü örgüt temsilcilerinin uykularını kaçırmaktadır. AKP ve BDP'nin sırt sırta vererek MHP'ye saldırmaları, partimizin terör konusundaki bu tezlerinin haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur.
MHP, bölücü terör örgütü taleplerinin anayasaya geçirilmesinin, Türkiye'nin bölünmesinin ve parçalanmasının önündeki en büyük engeldir. MHP, milletin doğal refleksi ve kendi bekasını temin için siyaset platformunda destek verdiği, bel bağladığı tek harekettir. MHP; Türk milletinin sağduyusudur, göz bebeğidir, gelecek için ümididir.
Gerçek dışı iddia ve dedikodularla MHP'yi yolundan döndürmeye, kamu vicdanında mahkûm etmeye çalışanların hevesleri kursaklarında kalacaktır."