MHP, seçmen listeleri için YSK'ye başvurdu
MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, seçmen listelerinin tanziminde Adrese Dayalı Nüfus Sayımı verilerinin dikkate alınmaması, bunun yerine 22 Temmuz seçimleri ve referandumda kullanılan seçmen kütüklerinin güncelleştirilerek 29 Mart seçimlerinde kullanılması için Yüksek Seçim Kurulu'na başvurduklarını bildirdi.
cumhuriyet.com.trMHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal Meclis'te düzenlediği basın toplantısında seçmen kütükleri ile ilgili tartışmaları değerlendirdi. Mahalli İdareler seçimleri ile ilgili karmaşanın sürdüğünü belirten Bal, seçmen kütükleriyle ilgili endişelerin seçimlerin üzerine gölge düşürdüğünü söyledi. Bal, yaşanan tartışmalarla ilgili olarak "Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye, nerem doğru demiş. Bu kanunun her tarafı yanlış" diye konuştu.
MHP'nin seçmen yazımının 11 Ocak'ta yeniden yapılmasına ilişkin kanun teklifi verdiğini, ancak diğer siyasi partilerin buna iştirak etmediğini kaydeden Bal, Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Seçim Kurulu'nun kapatılan belediyelerle ilgili kararını ise birbiriyle çelişkili kararlar olarak nitelendirdi. Yaşanan gelişmelerle hukuk karmaşası ortaya çıktığını, bu şekilde 29 Mart seçimlerine gidilmesi halinde seçimin meşruiyetinin tartışılacağını belirten Bal, dün Yüksek Seçim Kurulu'na yaptıkları başvuru hakkında da bilgi verdi.
"22 Temmuz'da kullanılan seçmen kütükleri güncelleştirilsin"
MHP'nin YSK'ya yaptığı başvuruda ise Adrese Dayalı Sayım sonuçlarının yargı sürecine açık olması nedeniyle hukuken kesinleşmediği vurgulanarak "Kesinleşmemiş Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına dayanılarak seçmen listeleri tanzimi hukuka aykırıdır. Basında yer alan haberleri değerlendiren Yüksek Seçim Kurulunun 23 Aralık 2008 tarihli basın açıklaması ile Adrese dayalı nüfus sayımına göre tanzim edilen seçmen listelerinin üzerindeki ciddi endişeler giderilememiştir" denildi. Başvuruda seçmen listelerinin tanziminde Adrese Dayalı Nüfus Sayımı verilerine dayanılmasından vazgeçilmesi ve 22 Temmuz 2007 tarihinde milletvekilliği seçimlerinde ve daha sonra da anayasa değişikliği için referandumda kullanılan seçmen kütüklerinin güncelleştirilerek 29 Mart seçimlerinde kullanılması istendi.
"Kusur Başbakan'da, sağa sola saldırarak kusuru örtemez"
Basın toplantısında gazetecilerin Anayasa Mahkemesi ile Danıştay arasında yaşanan tartışma ve Başbakan Erdoğan'ın Danıştay'a yönelik sözlerinin sorulması üzerine Bal, "Yargı mensupları kararlarıyla konuşur. Kararlar verildikten sonra, bir diğer mahkemeyi eleştiren sözlerin sarf edilmesi, yargı makamında bulunan kişilerin zarafetiyle bağdaşmaz." dedi. Bal, Başbakan Erdoğan'ın eleştirilerinin kabul edilemez olduğunu da belirterek "Çünkü Sayın Başbakan kendi kafasındaki gibi düşünmeyen herkesi, kendi kafasındaki kurallara göre mahkum eden bir anlayışa sahiptir. Danıştay'a ulema yolu gösteren, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bir kararı kurşunlarla değerlendiren bir anlayıştan geldiği için, böyle ulu orta laflar söylemesi mümkündür. Ancak bu tartışmaların müsebbibi, Sayın Başbakan'ın bizzat genel başkanlığını yaptığı Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Adrese dayalı nüfus sayım sistemi kendi süreci içerisinde olgunlaşarak yargı yolu tamamlandıktan sonra en kutsal değer olan seçimlerde seçmen adedinin ve kimlerin seçmen olabileceğini belirleyen seçmen listelerinde kullanılabileceğine dair bir imkan yaratılmış olsaydı ne Anayasa Mahkemesinin kararı ortada olurdu, ne de Danıştay'ın kararı ortada olurdu. Kusur bizzat başbakanındır, sağa sola saldırmakla bu kusuru örtmesi mümkün değildir"diye konuştu.
"Her türlü yasal imkandan yararlanacağız"
Bal, konuyu Meclis araştırma önergesi ile TBMM gündemine getirip getirmeyeceklerine yönelik bir soruya ise "Dün verdiğimiz dilekçe neticesinde YSK'nın bir karar vermesini bekliyoruz. MHP sorunu çatıştırarak büyütme arzusu içinde değildir, soruna olumlu ve makul bir çözüm bulma gayreti içindedir. Eğer sonuç almak mümkün değilse her türlü yasal imkandan yararlanacaktır. Her türlü yasal imkan içinde her şey olacaktır."karşılığını verdi.
"Geometri ile psikolojiyi bütünleştirmek istiyor"
Bal, Başbakan Erdoğan'ın ekonomik krizle ilgili olarak "psikolojik" şeklindeki sözlerine ilişkin bir soruya da "Sayın Başbakan herhalde geometri bilgisini bu defa psikoloji bilgisiyle bütünleştirmek istiyor. Teğet ile psikoloji arasında ne kadar bir bağlantı varsa krizle psikoloji arasında da o kadar bağlantı vardır"yanıtını verdi.