MHP, İnegöl ve Dörtyol'daki olaylarla ilgili raporunu açıkladı

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Yapılan inceleme göstermiştir ki, İnegöl ve Dörtyol'daki toplumsal olayların hiçbir aşamasında, karmaşık mesajlarla üzerinde kuşku uyandırılmaya çalışılan MHP'nin hiçbir mensubunun dahli ve sorumluluğu yoktur" dedi

cumhuriyet.com.tr

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İnegöl ve Dörtyol'daki olaylar hakkında oluşturulan inceleme komisyonlarının sonuç raporlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
''Hükümetin açılım adını verdiği tahripkâr siyasetinin yıkıcı etkileri giderek daha derinden hissedilmektedir'' diyen Bahçeli, ''Türk milli kimliğinden rahatsızlık duyan, milli değerleri savunmayı tahrik sayan AKP hükümetinin ayrıştırıcı mesajları ve icraatı, toplumun birbirine saygı ve hoşgörü sınırlarını zorlamaktadır'' açıklamasında bulundu. Bahçeli, açıklamasında şunları dile getirdi:
''Millet olmanın bağlayıcı ve birleştirici kudretinden habersiz yaşayan, toplumları kabileler halinde görmeyi arzulayan ilkel bir anlayışın neden olduğu gerilim zaman zaman vatandaşlarımızı karşı karşıya getirmekte ve üzücü olaylara neden olmaktadır. 26 Kasım 2009'da Çanakkale'nin Bayramiç, 15 Aralık 2009'da Muş'un Bulanık ilçelerinde, 3 Ocak 2010'da Edirne TEM Otoyolu girişinde, 5 Ocak 2010'de Mersin'in Akdeniz ilçesinde ve 6 Ocak 2010 tarihinde Manisa'nın Selendi ilçesinde yaşanan talihsiz ve tehlikeli gelişmeler, açılım denen yıkımın yol açtığı gerginliklerin sonucudur.

Yaşanan bu vahim olaylardan bir ders çıkartması gereken AKP hükümetinin yıkım sürecindeki ısrarı, yeni çatışma ve gerginliklerin doğmasına neden olmuş, işlenen adi suçları bile bir toplumsal tepkiye dönüştürerek kutuplaşmaları artırmıştır. Son olarak, 25-26 Temmuz 2010 tarihinde Bursa'nın İnegöl ve 26-27 Temmuz 2010 tarihinde Hatay'ın Dörtyol ilçelerinde meydana gelen toplumsal olaylar da diğerleri gibi kamuoyunda haklı endişelere neden olmuştur.''


Rapor sonuçları

Bu olaylar üzerine bazı televizyon kanallarında olaylardan MHP'nin sorumlu tutulduğunu ifade eden Bahçeli, ''Bazı medya kanalları ve mensupları ile hükümetten beslenen işbirlikçilerin yaşanan olaylara partililerimizi, ülkücü gençleri sorumlu tutma arayışlarının fark edilmesi üzerine İnegöl ve Dörtyol'daki olayları yerinde değerlendirmek için MHP, 2 ayrı inceleme heyeti görevlendirmiştir'' dedi.
MHP'li milletvekillerinin de bulunduğu heyetlerin bu ilçelerde yaptığı inceleme ve değerlendirmelerin tamamlandığını aktaran Bahçeli, raporu şöyle aktardı:
''Olaylarla ilgili olarak hukuki süreç başlatılmış olup devam eden soruşturmalar sonucunda konu aydınlanacak, sorumlu ve suçlular belirlenecektir. Her iki olay da küçük bir kıvılcımın, yanlış anlamanın, mesnetsiz şayianın, gelişmeleri öngörememenin, toplum psikolojisine dikkat etmemenin vahim toplumsal gerilimlere neden olabileceğinin uyarısı olmuştur. Hükümetin açılım siyasetinin farklılıkları körükleyen tahrikleri, vatandaşlarımızın doğum yerleri üzerinden yanlış anlamlar çıkartmalarına ve kutuplaşmalara neden olmaktadır. Bu olaylarda da benzer sorunlar yaşanmıştır.

Gerek İnegöl, gerek Dörtyol'da meydana gelen olayları toplumsal hale getiren, maksadını ve haddini aşan gösterilere kadar yönelten temel etken, milletimizin PKK terör örgütüne yönelik nefreti ve tepkileridir. Özellikle sayısı çoğalan aziz şehitlerimizin vatandaşlarımızda haklı olarak artırdığı hassasiyet, PKK terörünün şehirlere ve sokaklara kadar inmiş olmasının yarattığı gerginlik ve kuşku, yanlış yargılara, vatandaşlarımızın doğum yerlerine göre tasnif eden çok tehlikeli toptancı suçlamalara kadar varmaktadır.

Yapılan inceleme göstermiştir ki, İnegöl ve Dörtyol'daki toplumsal olayların hiçbir aşamasında, karmaşık mesajlarla üzerinde kuşku uyandırılmaya çalışılan MHP'nin hiçbir mensubunun dahli ve sorumluluğu yoktur. Aksine yüksek milli hassasiyetlere sahip partililerimizin ve gençliğimizin bin yıllık kardeşliğimizi bozacak tuzaklardan uzak tutmak, tepkileri suç oluşturmaya başlayan vatandaşlarımızı sakinleştirmek, yatıştırmak ve olayların büyümesini önlemek görevi bir manevi sorumluluk olarak partimizin il ve ilçe yöneticileri tarafından başarıyla gerçekleştirilmiştir.''

Bu konuda yapılan değerlendirmede vardıkları sonuçları aktaran Bahçeli, ''Bu değerlendirmeler sonucunda, açılım denen yıkım projelerinin keskinleştirdiği toplumda oluşan öfke ve gerilimin nedenini kendi istismar ve kışkırtmalarında arayacağı yerde, partimizi ve gençliğimizi olaylara bulaştırma arayışında olan AKP zihniyetinin tuzağının bozulmuş olduğu anlaşılmaktadır'' görüşünü aktardı. Bahçeli, şöyle devam etti:
''Hükümete düşen görev, yaşanan her olayın bütün yönleriyle ortaya çıkartılması, hiçbir siyasi kaygı ve hesap içine girmeden ucu kime, hangi seviyede ve hangi siyaset adamına dayanırsa dayansın gerçeklerin bir önce bulunarak adalet önüne çıkartılmasıdır. Hiçbir siyaset temsilcisinin, hiçbir parti mensubunun kamu adına suç işleme imtiyazı yoktur.

Binlerce kişinin kontrol dışı olarak öfke ile sokağa çıktığı bir galeyan ortamında sokaktaki vatandaşların bir kısmını siyasi tasniften geçirerek mesela AKP'li olduklarını söylemek ne kadar anlamsız ve sorumsuzsa, MHP'li olduklarını iddia etmek de o derece anlamsız ve maksatlıdır.''


"Beyhude çırpınışları olmuştur"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, MHP'lileri ve ülkücü gençliği çatışma ortamından uzak tutmak, tepkilerini demokratik çerçevede sınırlamak, muhtemel tuzak ve senaryolara dikkatlerini çekmek için yıllardır yaptığı uyarıların bilindiğini belirtti.

Bahçeli, ''Bu itibarla, şayet parti disiplininden uzaklaşmış, ikazlarımızı dikkate almamakta ısrar eden, tırmanan gerilimin vasıtası olmuş veya olacak mensuplarının MHP çatısı altında siyaset yapma imkanları kalmayacağı gibi, yapacakları yanlışlar karşısında da adalet önünde hesap vermekten kurtulamayacaklarını bu vesile ile belirtmek isterim'' açıklamasını yaptı.

Olaylar esnasında yaşanan gerilimi azaltmak, olayları yatıştırmak ve failleri yakalamak için ilçelerde görevli güvenlik güçlerinin, olağan dışı şartlar altında imkanları ve personel sayıları ölçüsünde müdahil olmaya çalıştıklarının değerlendirildiğini ifade eden Bahçeli, şunları dile getirdi:
''Her iki vahim olaydan sonra yaşananların gerçek yüzünü ortaya çıkartmakla görevli olan İçişleri Bakanı'nın bir telaş içinde tahrikleri referandum sürecine bağlamaya çalışması, sorumluların spor amigoları olduğunu ifade etmesi, hükümetinin geri plandaki siyasi hatalarını ve etnik kışkırtmalarını örtmek için beyhude çırpınışları olmuştur.

Asırlardır bir arada yaşayan ve birbirlerinin mensubiyetini sorgulamak akıllarından bile geçmeyen insanların bugün çatışmalara kadar varacak cepheleşmelerine neden olan temel etken, bölücülüğe cüret kazandıran, PKK'yı meşrulaştırıp siyasallaştıran, Türk milletini bölmeyi amaçlayan 'PKK açılımı'dır.''

MHP'nin, 13 Kasım 2009 tarihinde TBMM Genel Kurulunda, ''Hükümetin açılım siyasetinin, vatana bağlılığı şüphe götürmeyen, iş, aş ve mülk edinmiş, vergisini veren, vatan borcunu ödeyen, ödemeye devam etmek isteyen ve Türk milleti kimliğinde buluşmuş yüz binlerce kardeşin birlikte yaşama şartları, ortamı ve huzurunun da tehlikeye atıldığını konusunda ikaz ettiğini'' ifade etti.

Bugün en küçük bir tartışmanın bile hızla kitleselleşerek toplumun birbirine karşı düşmanca davranmasına neden olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
''Ortaya çıkan talihsiz sonuç, hükümetin iddia ettiği gibi asla Bayramiçli, Bulanıklı, Akdenizli, Selendilili, İnegöllü ve Dörtyollu kardeşlerimizin kusuru değil, doğrudan kimlikler üzerinde siyaset yapan AKP zihniyetinin neden olduğu ve kaşıdığı toplumsal gerilimin istenmeyen ama beklenen yansımasıdır. Yaşananların tamamı doğrudan doğruya etnik ayrımcılığı misyon kabul eden, cahiliye dönemi kabile zihniyetine takılıp kalmış, kimlik kışkırtıcılığı yapan AKP hükümetinin ayıbı, suçu ve sorumluluğudur.
Hükümetin gelişmelerden ders çıkartmadan, etnik tahrikleri sürdürerek ve tam bir teşhis hatasıyla sorumluları vatandaşlarımızda aramaya devam etmesi halinde çok daha büyük gerilimlerin olabileceğini şimdiden uyarmak ve hatırlatmak isterim. Bugün hükümet kontrolünün giderek azaldığı Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki bazı il ve ilçelerde her gün polis karakollarına, askeri birliklere yönelik saldırıları, artık günlük hale gelen isyan provalarını ve sokak eylemlerini durdurmaktan acze düşmüş bir hükümetin, İnegöl ve Dörtyol'da yaşayan vatandaşlarımızdan suçlu çıkartma ve başka partilerden fail üretme senaryoları hem nafile, hem de maksatlıdır.''

Hükümetin öncelikle yapması gerekenin, yaşanan gerilimin nedenini başka gerekçelerde arayacağı yerde Dörtyol'da şehit edilen polislerin katillerini, olayın vahametini unutturma arayışından vazgeçerek bir an önce yakalaması ve kimliklerini kamuoyuna açıklaması olduğu görüşünü aktaran Bahçeli, şu görüşleri aktardı:
''MHP, birlikte yaşadığımız muhteşem beşeri varlığı; kökü, kökeni ve mezhebi ne olursa olsun tamamını 'Türk milleti' tanımı içinde kucaklayan bir anlayışın temsilcisidir. Bu samimi kucaklaşmayı ve beraberlik çağrısını zayıflatacak hiçbir tepkinin partimiz tarafından masum ve haklı bulunması mümkün değildir. Partimiz, tahrikler ne kadar ağır olursa olsun kardeşliğimize zarar verecek girişimlerin karşısında olacak, sokaktan uzak duracak, oynanmak istenen oyunu sabırla ve sükunetle bozacaktır.
Ancak burada esas olan hükümetin ve yandaşlarının, ilkel bir körlükle, toplumumuzu millet olmanın kapsayıcı ve kucaklayıcılığından, kabile kültürünün geri formlarına itmesinin bedelinin ayrışma, kutuplaşma ve çatışma olduğunu artık anlayıp anlamadıkları konusudur. Aksi halde iktidar tarafından fitili ateşlenerek sokaklara bırakılmış ayrışma dinamitlerinin Başbakan tarafından sürekli olarak 'provokasyon' olarak tanımlanması da hükümeti kurtaramayacaktır. Zira 'açılım' denen yıkımın kendisi, büyük Türk milletinin varlığı ve birliğine kastetmek için yarın hangi vatan beldesinde patlayacağı bilinmeyen, emsali görülmemiş başlı başına ölümcül bir provokasyondur.''