MGSB-Genelkurmay farkı
Genelkurmay'ın 4 temel güvenlik kaygısından biri 'İrticai faaliyetler' İrtica tehditi MSGB'den çıkarıldı, ancak Genelkurmay'ın 4 güvenlik kaygısında 'irticai faaliyetler' de sayıldı.
cumhuriyet.com.trBakanlar Kurulu tarafından kabul edilerek yürürlüğe giren Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde “İrticai Faaliyetler” tehdit olmaktan çıkarılmasına karşın, Genelkurmay’ın 4 temel “güvenlik kaygısı”ndan biri olmaya devam ediyor. Genelkurmay Başkanlığı’nca kaleme alınan “Türkiye’nin Savunma Politikası”nda ise irtica temel güvenlik kaygıları arasında yer alıyor.
Bakanlar Kurulu, 22 Kasım tarihinde yaptığı toplantıda güncellenen Mili Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yürürlüğe girmesini kararlaştırdı. Kamuoyunda, “Kırmızı Kitap” olarak da bilinen belgede, irticai faaliyetler iç tehdit olmaktan çıkarıldı. Genelkurmay Başkanlığı, resmi internet sitesinde ise Türkiye’nin temel güvenlik kaygılarını, “Terörizm, Uzun Menzilli Füzeler ve Kitle İmha Silahlarının yayılması, İrticai Faaliyetler ve Bölgesel Çatışmalar” olarak sıralandırıyor. Genelkurmay Başkanlığı, Türkiye’nin savunma politikasını şu şekilde tanımlıyor:
- İki kutuplu dünya düzeninin yıkılmasından sonra Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğu bölgelerinde ortaya çıkan güç boşluğu, küresel belirsizliği artırmış ve bu bölgelerde jeopolitik boşluk alanlarının oluşmasına neden olmuştur.
- Bu jeopolitik boşluk alanlarında yaşanan çatışma ve krizler ile 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan terör eylemlerinin ardından, asimetrik tehditler dünya gündemine taşınmıştır. Kuzey Osetya’da yaşanan okul baskını, asimetrik tehdidin en belirgin şekli olan ‘Terörizm’in boyutlarının nerelere varabileceğini dünya kamuoyuna göstermiştir. Bu kapsamda, Türkiye’nin güvenlik kaygıları temel olarak; terörizm, uzun menzilli füzeler ve kitle imha silahlarının yayılması, “irticai faaliyetler” ve bölgesel çatışmalardan kaynaklanmaktadır.
- Jeostratejik konumu itibariyle dünyanın en istikrarsız bölgeleri olan Balkanlar, Kafkasya ve Orta Doğu’nun ortasında yer alan Türkiye’nin Savunma Politikası; ülkenin ulusal bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve hayati çıkarlarını korumak ve muhafaza etmek esaslarına dayanmaktadır.
‘Barış ve güvenlik kuşağı’ vurgusu
- Bu bağlamda, Türkiye; Savunma Politikasında; bölgesinde bir güç ve denge unsuru olmayı, çevresinde bir ‘Barış ve Güvenlik Kuşağı’ oluşturmayı, bölgesinin barış ve güvenliğine katkıda bulunmayı ve bunu geniş bölgelere yaymayı, bulunduğu bölgeye ve ötesine yönelik strateji ve güvenlik üreten bir ülke olmayı, ülkelerle iş birliği, yakınlaşma ve olumlu ilişkiler geliştirmek için girişimlerde bulunmayı hedef olarak seçmiştir.
- 1923 yılında kuruluşundan bugüne kadar, savunma politikasını Atatürk’ün ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ ilkesi çerçevesinde şekillendiren Türkiye, küresel ve bölgesel istikrarın korunmasına yönelik girişimlere aktif bir şekilde katılım yönünde gayret göstermektedir. Türkiye, sorunlara barışçı yollardan çözüm bulunmasını, çözüm bulunamaması halinde, çatışmaların kısa sürede durdurularak kalıcı ve adil barışın tesis edilmesini esas alan bir politika izlemekte ve bu politikanın gereği olarak da, barışı destekleyen tüm faaliyetlere katkıda bulunmaktadır.