Meyve kralı, kötü kokulu Duryan!
Cakarta
GÜLSEREN TOZKOPARAN JORDANGüneydoğu Asya’nın dillere destan bir meyvesi var. Tadından ziyade kokusuyla destanlaşmış Duryan adlı bu tropikal meyveyi bir yiyen pişman, bir de yemeyen! Cakarta’da yeniyken markete girer girmez içerideki kokuya dayanamaz derhal çıkmak isterdik. O tarif edilemez itici kokunun duryandan geldiğini çok geçmeden anladık ama tadına bakmak bir hayli zaman aldı.
Haşmetli görüntüsüne karşın kokusuyla karizmayı baştan çizdiren duryan, meyvelerin kralıdır ama bu onun eski bir suçlu gibi sabıkalanmasını engellemez. Ötekileştirilen bu özel meyve, muz gibi her yere öyle kolay giremez! En başta büyük oteller vize vermez kendisine. Duryan tiryakileri gizli saklı sokmaya kalksa kokusu ele verir, görevlinin gözünden kaçsa otel girişindeki polis köpeklerinden asla kaçmaz!
Sırf kokusu yüzünden satmayan marketler vardır. Neyseki mevsiminde sokaklar şenlenir, seyyar satıcıların yüzü güler. Toplu taşım araçları, taksiler de taşımayı asla istemez. Zira koku bir girince birkaç gün çıkmak bilmez. Bangkok Havaalanı’nda ilk göze çarpan yasak listesindedir. “Uçuşta tehlikeli şeyler, güvenliğiniz için mutlaka sorunuz” başlığı altına sıralanmış bıçak vb. resimlerin içinde duryanı da görmek beni biraz üzmüştü doğrusu...
Duryan ödülleri...
Bu üzüntüm Tayland’da duryan adına verilen ödüller olduğunu duyunca hafifledi. Kokusuna karşın olağanüstü tadını gözardı etmeyip hakkı teslim edilmişti. Yılın Duryan Ödülleri’nin Soyulmuş, Doğurgan, Kaybolan, Kürklü ve Gazete Duryan olmak üzere dalları vardı. Organizasyon sahibi Bangok Post gazetesi ödül sonrası çıkan hoşnutsuzluğa “Duryanın karakterindeki karmaşıklık ve zamanla alışılan pis kokusu ve lezzeti ödül alanların da karakterini yansıtıyor, sevenler olacağı gibi nefret edenler de çıkacaktır elbet” açıklamasıyla yanıt veriyordu.
Geçen yıl cuntanın ortada ödül verecek normal politikacı bırakmadığından herkesin potansiyel aday olduğunu, o sebeple 2014 Duryanları’nın, Tayland’ı en çok güldüren, düşündüren veya bir rezaletle popüler olmuş kişilere verildiği ifade ediliyordu.
Bu kadar laftan sonra duryanın şekli şemaline gelecek olursak; görüntüsü ve rengi kavunu andırır ama kabuk kısmı oldukça dikenli, iç kısmı da yapı olarak cevize benzer. Üç ila yedi kilo arasında olabilen kalın kabuğunun içinden bir kaç yüz gram yenilir meyve zar zor çıkar. Yenilecek kısım muhallebi kıvamında olup kocaman bir çekirdeğin etrafına sarılmıştır. Dışındaki o kalın dikenli kabuk adeta bir kale duvarı gibi içteki meyveyi korumaktadır. Kesilmesi ustalık gerektirir, o yüzden genellikle ayıklanmış olarak satılır.
Sokak satıcılarının tezgahlarındaki duryana ilgi büyük
150 yıldır biliniyor
Geleneğe göre meyveler ağaçta olgunlaştıktan sonra yere düşer ondan sonra toplanırmış. Ancak son yıllarda özel yetiştirilen ağaçlarından ihraç edileceği için olgunlaşmadan toplanır olmuş. 150 yıldır bilinen duryan ağacının 15 çeşidi varken bazılarının soyu tükenmiş. Ağaç genellikle 40 metre uzunluk ve 1 metre çapında olur ve tam sezonunda bir ağaçtan 200 tane meyve alınabilirmiş. Rivayete göre kaplanların yediği tek meyveymiş.
Önyargımı bir kenara atıp duryanı denemeye karar vermem iki yılımı aldı. Aslında planlamadan bir gün ani bir kararla alıp eve geldim. Eve duryan girdiğini derhal anlayan çoluk çocuk bu cesaretime pek şaştı. Kokusu nedeniyle hemen yok etmem istendi. Kızım o anı kaçırmak istemeyip video kayıt düğmesine bastığında ben çekinerek ilk lokmayı attım ağzıma! Muhallebi ile muzu andıran renk ve kıvamıyla adeta soğan muhallebisiydi. Doğrusu kokusu kadar itici değildi, değişikti, alışılabilirdi!
Fiyatı el yakıyor
Duryanı tattıktan sonra “görev tamamlandı, artık ne alırım ne de yerim” dedim. Büyük konuşmuşum! İtici kokusuna karşın tuhaf lezzetiyle gerçekten tiryakilik yapabilen bu meyveye ilgim giderek arttı. Bir iki deneme derken nerdeyse duryansız duramaz oldum. Bu durumdan duryanı denemeyi bile reddeden ev halkı yanında bütçemiz de pek hoşnut değil. Zira kötü kokusuyla orantısız olarak epey fiyatlı. Bir duryan 30 lira civarında.
Kolestrol oranının yüksek olduğu söylenen duryan çiğ olarak tüketildiği gibi dondurmaya, kek ve pastalara da katılıyor. Hayati tehlike yaratma riskine karşı alkol ile alınması tavsiye edilmiyor. Afrodizyak özelliği olduğu da rivayet edilen bu meyve için Malezya’da “Durian aşağı düştüğünde saronglar (bölgede yaygın eteğe benzeyen kıyafet) yukarı çıkar” diye bir de deyim mevcutmuş. Endonezya’nın kalabalık nüfusunda payı var mıdır bilinmez!
gjtozkoparan@hotmail.com