Metin Feyzioğlu Saray'da: Kimsenin muhalifi ya da destekçisi değiliz

Yargıtay Başkanlığı tarafından düzenlenen 2019-2020 Adli Yıl Açılış Töreni tartışmalar altında bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapıldı. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu baroların protesto ettiği törende yaptığı konuşmada "Türkiye Barolar Birliği hiçbir siyasi partinin muhalifi veya destekçisi değildir. Yargı Erk’inin üç eşit kurucu unsurundan savunmayı temsil eder. Yargı Reformu Strateji Belgesi, Türkiye Barolar Birliği’nin etkin katılımıyla hazırlanmıştır" dedi.

cumhuriyet.com.tr

 

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Saray'da düzenen 2019-2020 Adli Yıl açılış törenine katıldı. Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni doğru bulduğunu, belgenin kalıcı çözümlere odaklandığını ve en çoğulcu katılımcı anlayışla hazırlandığını söyleyen Feyzioğlu, ilk paketin Meclis açılır açılmaz kanunlaşması gerektiğini bildirdi.

Feyzioğlu, TBB Genel Kurulu’nun da Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na üye seçmesini istedi. Feyzioğlu, tutuklama tedbirinin peşin ceza gibi uygulanmasına sebebiyet veren CMK’nın 100/3. maddesindeki katalog suçların da kanundan çıkarılmasını istedi.

Feyzioğlu, Saray'da yapılan Adli Yıl açılış törenine neden katıldığını da şu sözlerle açıkladı: “Bugün buradayız. Çünkü. Vatandaşlarımızın yargıya ilişkin sorunları ve bizlerden beklentileri vardır. Avukatların yargıya ilişkin sorunları ve bizlerden beklentileri vardır. Bu sorun ve beklentiler birbirinden farklı ve bağımsız değildir. Avukatın sorunu, vatandaşın sorunudur. Çözümler de ortaktır.”

TBB KİMSENİN MUHALİFİ VEYA DESTEKÇİSİ DEĞİLDİR

Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli bir kısım sorunların çözümüne yer verildiğini iddia eden Feyzioğlu, şöyle devam etti:

“Ancak bundan önce şu hususları vurgulamakta fayda görüyorum. Türkiye Barolar Birliği hiçbir siyasi partinin muhalifi veya destekçisi değildir. Yargı Erk’inin üç eşit kurucu unsurundan savunmayı temsil eder.  Yargı Reformu Strateji Belgesi, Türkiye Barolar Birliği’nin etkin katılımıyla hazırlanmıştır. Reform paketleri süratle çıkarılmalı ve hızla uygulamaya geçirilmelidir.”

MESLEKİ YETERLİLİK SINAVI BİR AN ÖNCE GETİRİLMELİDİR

Hukuk alanındaki mesleklere giriş sınavının bir an önce getirilmesini isteyen Feyzioğlu, sınavın bilgiyi ölçen, zor bir sınav olmasını istedi. Feyzioğlu, böylece hukuk fakültelerinin eğitim öğretim seviyelerini çağın gereklerine uygun hale getirmelerinin sağlanacağını kaydetti.

KATALOG SUÇLAR KANUNDAN ÇIKARILMALI

Arzu edilen seviyeye gelinceye kadar yeni hukuk fakültesi açılmasına son verilmesini isteyen Feyzioğlu, şunları talep etti:

"Hâkim ve savcı yardımcılığı müessesesi getirilmelidir.  Hâkim ve savcı adayları dâhil olmak üzere kamuya personel alımlarında mülakat uygulamasına bir disiplin getirilmelidir. Kadroya alınacak kişi sayısının yüzde on veya on beş fazlası, yazılı puanlarına göre mülakata davet edilmelidir. Mülakatlar kamera kaydına alınmalıdır. İlgili kamu kurumunun web sitesinde isim isim yayınlanarak şeffaflık sağlanmalıdır. Böylece yargı denetimi fiilen mümkün kılınmalıdır.  İstinaf mahkemelerinin kararlarının daha büyük bir yüzdesi Yargıtay denetimine açılmalıdır. Düşünce özgürlüğünü ilgilendiren her suç tipi mutlaka Yargıtay’ın denetiminden geçmelidir.   Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurulardaki ilke kararlarına uygun kararlar vermek, hâkimlerin yükselmelerinde en önemli ölçüt haline getirilmelidir.   Tutuklama tedbirinin peşin ceza gibi uygulanmasına sebebiyet veren katalog suçlar kanundan çıkarılmalıdır. Vatandaşlarımızın üzerindeki avukatlık hizmetinden kaynaklanan KDV yükü azaltılmalıdır.  Kamuda çalışan avukatların özlük hakları sorunu ve bu çerçevede ek gösterge sorunu artık çözülmelidir. Stajyer avukatlara, avukat yanında ücretli ve sigortalı çalışma imkânı getirilmelidir.  Uyuşmazlıkların doğmadan önlenmesini hedefleyen koruyucu avukatlık uygulamaları geliştirilmelidir.  İş uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculukta işçinin yanında avukatı olmadan müzakereye katılmaması sağlanmalı." 

YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ DOĞRU BİR BELGEDİR

Feyzioğlu, “Yargı Reformu Strateji belgesi, doğru bir belgedir. Kalıcı çözümlere odaklanmıştır. Adalet Bakanlığı’nın çatısı altında mümkün olan en çoğulcu katılımcı anlayışla hazırlanmıştır. Paketler halinde kanunlaşacaktır” dedi.

Türkiye’ye yönelik çeşitli algı operasyonlarına karşı en etkili çarenin hukuk devletinin taşıyıcı kurumlarını güçlendirmek olduğunu söyleyen Feyzioğlu, “Yargı Reformu Strateji Belgesi bu sebeple de önemlidir. Hayata geçirilmelidir. Eksiklikleri de süreç içerisinde giderilmelidir. Meclisimiz açılır açılmaz bir an önce ilk paketi kanunlaştırmalıdır. Pek çoğu bulundukları yerde kanaat önderi olan, müvekkil çevrelerini dikkate aldığımızda milyonlarca vatandaşımızla etkileşim içinde bulunan 125.000 avukat meslektaşımızın beklentisi budur. Vatandaşlarımızın beklentisi budur” diye konuştu.

HSK ÖNERİSİ: TBB’DE HSK’YA ÜYE SEÇSİN

15 Temmuz darbe girişiminin milletçe tek yumruk olarak önlendiğini hatırlatan Feyzioğlu, “Türkiye’nin normalleşme sürecinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısının kuvvetler ayrılığını tam olarak sağlayacak şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde uzlaşma ile yeniden düzenlenmesini öneriyoruz” dedi. Feyzioğlu, “Tartışmaya açmak istediğimiz önerimiz şudur: Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin yarısını TBMM’nin örneğin 3/5 gibi nitelikli bir oyla, dolayısıyla yüksek bir uzlaşmayla belirlemesi. Bu durumda uzlaşma kaçınılmaz olarak liyakat temelli olacaktır. Kalan üyelerin de Yargıtay ve Danıştay genel kurullarında yine nitelikli oyla belirlenmesi. Ayrıca Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu’na da aynı şekilde belli sayıda üye seçme yetkisi verilmesi. Elbette önerimizi tüm yönleriyle tartışmaya hazırız. Çünkü Türkiye’nin ortak akla konuşarak ve tartışarak ulaşabileceğini biliyoruz.”

ÇIKIŞ YOLUMUZ CUMHURİYETE BAĞLILIKTIR

Feyzioğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Sorunların her birinin çözümü vardır. İstek olursa, çözüm bulunur. Kararlılık olursa, sorunlar çözülür. Çıkış yolumuz, Anayasamızın 2. maddesinde tanımlanan Cumhuriyetin kuruluş felsefesine sımsıkı sarılmaktır. Türkiye’nin hukuk devletini ve demokrasiyi eksiksiz inşa edeceğine dair inancımız sonsuzdur.”