Meslektaşlarından, siyasilerden, meslek örgütlerinden yargılanan gazetecilere destek
Çağlayan’daki İstanbul adliyesinde görülen dava için sabah saatlerinde çok sayıda yurttaş adliye önünde toplandı. Meslek ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra, siyasiler ile yargılanan 6 gazetecinin meslektaşları, çeşitli pankart ve dövizlerle gazetecilerin serbest bırakılmasını ve beraatını istedi.
Leyla KılıçLibya’da şehit olan MİT mensubunun cenaze töreni haberiyle ‘istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek’ suçundan yargılanan Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Aydın Keser ve Ferhat Çelik’in duruşması öncesinde meslektaşları, siyasi partiler ve çeşitli kitle örgütü temsilcileri bir araya geldi.
Maskelerine çarpı şeklinde bant yapıştıran gruptakiler, tutuklu bulunan gazetecilerin fotoğraflarının bulunduğu pankart ve dövizler taşıdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan burada yaptığı konuşmada Hakan Fidan ve Hulusi Akar’a seslenerek, “Bu utancı devam ettirmek Türkiye’ye yapılacak büyük bir zulümdür. Bunun sonlanması için gerekli adımların acilen atılmasını istiyoruz. Masumiyet bir dakika bile cezaevinde kalmamalıdır. Türkiye’ye bu zulmü yaşatmak, onların yaşam boyu boyunlarındaki zillet olarak kalacaktır. Masumiyetin adaletin yıpratıldığı bir ortamda Türkiye’nin ilerlemesi mümkün değildir” dedi.
Tutuklu bulunan gazetecilerin serbest bırakılmasını isteyen Özkan, “Gazeteciliğin suç sayılmamasını, asaletin yargıya teslim edilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de kinle devletin yönetilemeyeceğini, medyası özgür olmayan bir toplumun da özgür olamayacağını söyledi. HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya da “Her birimizin derdi insanca yaşamak. Gerçeklere yasak getirilmesin” diye konuştu.
‘SERBEST BIRAKIN’
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu “Ağızlara çekilmek istenen bantları, baskılara, itibar suikastlerine ve hapislere rağmen söküp atacağız. Tutuklanan gazetecilerin en büyük ortak özellikleri nedir diye baktığımızda iki şey görüyoruz: Birincisi görüşleri farklı olsa da vatanseverlikleri. İkincisi ise yolsuzluğa karşı hiç çekinmeden, gerçek habercilik peşinde koşmaları” ifadelerini kullandı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS Genel) Başkanı Gökhan Durmuş habere ve haberciye düşman bir iktidar olduğu sürece adliyelerde olmaya devam edileceğini söyledi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş de “Türkiye’de demokrasinin yeşermesi için haberin serbest dolaşımına ihtiyacımız var. 15 yıldır iktidar, haberin serbest dolaşımını engelleyerek basını ve düşünceyi ifade özgürlüğünü engelliyor. Biz haberin serbest dolaşmasını istiyoruz. Tutuklu meslektaşlarımızın özgür bırakılmasını istiyoruz” dedi.
“Haberin Var Mı” inisiyatifi adına konuşan Mehveş Evin ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da tutuklu meslektaşlarının bırakılmasını istedi.