Mesleki dayanışma röportajı

Karşı gazetesinin internet sitesi, IPI Başkanı Steven Ellies ile röportaj yaptı. Ancak polis, Bilal Erdoğan hakkındaki haberin linkini sildirmek için Karşı'nın internet sitesine baskın yaptı ve siteyi kapattı. Sitesi kapatıldığı için mesleki dayanışma adına Karşı'nın bu röportajını yayınlıyoruz.

cumhuriyet.com.tr

IPI Başkanı Steven Ellis, Karşı Gazete'ye verdiği röportajda, basın özgürlüğü konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı uyardıklarını söyledi.

1) Şimdilik sadece internet ortamında yayın yapan Karşı gazetesi, Başbakan Erdoğan'ı ve oğlunu hedef alan yolsuzluk soruşturması ile ilgili haberler yaptığı için  polis tarafından basıldı ve kapatıldı. Bu durumu siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Ve bu haberleri yapan muhabirlerin örgütsel çete kurmakla suçlamanmasını ve soruşturulmasını  nasıl değerlendiriyorsunuz?

Karşı gazetesinin, kamuya mal olmuş kişilerin karıştığı iddia edilen yolsuzluk hikayelerini, kamu yararına olan konuları işlemesinden dolayı kapatılmış olması, yapılan baskın ve gazeteye yöneltilen suçlamalar ciddi endişe verici bir durum. Bu son yıllarda yaşanan, Türk ceza kanunu ve terörle mücadele kanununun önemli gazetecileri hedef alarak yanlış kullanılmasını gösteren gerçek bir durum.

Bu yöndeki eğilimin de potansiyel olarak yeniden başlamasını görmek olumsuz bir gelişme.

2-) Türkiye'de görüştüğünüz yetkililere ve Türk makamlarına ne tür uyarılar ve önerilerde bulundunuz?

IPI(Uluslararası Medya Enstitüsü) olarak biz Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gazeteciler üzerindeki baskı, haber müdürlerinin telefonla aranarak gazetecilerin işten kovulması veya haberlerinin değiştirilmesi, Türkiye'de iş yapabilme becerisi ile patronların önemli medya şirketlerini satın alarak susturması  arasında artan bir bağ olduğu yönündeki, önemli gazete ve medya şirketlerinin yanlış kişilerin görüşlerine yer vermesi veya istenilmeyen bir platforma, oluşuma haberlerinde yer vermeleri durumunda kamudan gelen reklam gelirlerinin kesilmesi ile cezalandırıldıkları yönündeki ve üst düzey kamu görevlilerinin bazı gazetecileri aleni şekilde 'hain' diye suçlamaları yönündeki haberlerin bizde derin kaygılar, endişeler oluşturduğunu ilettik.

Ayrıca tüm hükumet yetkilileri ile, hapisteki, serbest kalanlar ve ancak tekrar hapse gönderilebilecek olan gazetecilerin durumuna yönelik endişelerimizi paylaştık.

Gelinen durumun geniş, çok daha geniş reformlara ihtiyaç duyulduğunu, her yöne çekilebilecek ceza ve terörle mücadele kanunlarında köklü reformlar yapılması  gerektirdiğini gösterdiğini söyledik.

Kısaca, karalama ve aşağılamanın(hakaret ve aşağılama) suç olmaktan çıkarılması ve mahkeme kararı olmadan kamu görevlilerine internet sitelerini kapatma yetkisi veren kanunlar hakkında reformlar yapılması gerektiği çağrısında bulunduk.

3-) Avrupalı gazeteciler yolsuzluk olaylarını heberleştirdiği için hapse atılıyorlar mı? Sizce Türkiye'deki, hapisteki gazetecileri ve medya patronluğunu da (medya şirketine sahip olma) içine alan mevcut durum AB normları ile uyumlu mudur?

IPI'nin yaptığı son çalışma; karalama ve aşağılama(hakaret ve aşağılama) kanunları AB'deki gazeteciler için halen bir tehdit olmaya devam ediyor. Ve bu tehdit hapse kadar götürebilecek bir potansiyele sahip.

Yolsuzluk iddiası içeren haberlere kızanlar, öfkelenenler Hakaret ve Aşağılama kanunlarına başvurdu, bu kanunlar devreye sokuldu. Ancak, AB'de gazeteciler genelde hapse atılmazlar. Ancak istisnalar da yok değil, İtalya'da son yıllarda kısa zaman içinde bazı gazeteciler, Azerbaycan'da da 10 kadar gazeteci, blog yazarı, hapse atıldı. Uluslararası gözlemcilerin tespitlerine göre de bir çoğu uydurma suçlamalarla içeriye atıldılar.

IPI'nin bu konudaki yaklaşımı; Gazetecinin yaptığı işten dolayı hapse gönderilmesi AB normları ile uyumlu olmadığı yönündedir.

4-) Karşı gazetesinin çalışanlarına ve Türk yetkililerinin susturmaya çalıştığı Türkiye'nin özgür ruhlu gazetecilerine bir mesajınız var mı?

Biz, kamu yararı olan önemli, kritik haberlerin susturulmaya çalışılması ve baskısı ile yüz yüze kalan tüm gazetecilerin yanındayız. Türkiye'deki gazetecilerden güçlü durmalarını ve bu tür konularda adilce, doğru olarak haber yapmalarını şiddetle istiyoruz.