Mert Fırat: ‘Haklarımız halkın hakları’
Tiyatro sanatçısı Mert Fırat bu yıl çevrimiçi yapılacak Festtogether’ın ev sahiplerinden biri. Fırat ile Skype üzerinden bir söyleşi yaptık ve hem etkinliğin detaylarını hem de koronavirüs salgınıyla zor duruma düşen tiyatroları konuştuk.
Emrah KolukısaMert Fırat gazetemize verdiği söyleşide Festtogether 2020 ve İhtiyaç Haritası ile birlikte düzenledikleri yardım kampanyalarını anlattı. Skype üzerinden yapılan söyleşide 9 Mayıs günü saat 10.00 ile 01.00 arasında yaklaşık 15 saat sürecek etkinliğin detaylarını veren Fırat sorulan bir soru üzerine koronavirüs karantinası sürecinde zor durumlar yaşayan tiyatrolara da değindi.
‘ÇOK YÜKSEK VERGİLER ÖDÜYORUZ’
“Biz burada çok zorlu bir süreç görüyoruz ve bunu da desteksiz atlatabilmeyi imkansız buluyoruz” diyen Fırat sözlerini şöyle sürdürdü: “Ölçeği ne olursa olsun, adına bağımsız tiyatro deyin, özel tiyatro deyin, ne derseniz deyin, bir ekonomik sistem üzerine dönüyor bu yapılar. Biz kamu yararına da çalışan kurumlarız, aslında her ne kadar biz çeşitli NACE kodlarıyla tacir statüsünde olsak da tacir değiliz. Ödediğimiz vergi çok yüksek. Yaptığımız işin getirisi yüksek belki ama harcamalarımız çok yüksek, ödemelerimiz çok yüksek, dolayısıyla burada bir düzenleme istiyoruz, bunu talep ediyoruz. İmza kampanyası da çeşitli arkadaşlarımızın yürüttüğü, herkesin emek koyduğu bir kampanya, o yüzden kimseye mal etmek doğru olmaz herhalde, ama bir yandan Tiyatro Kooperatifi olarak da bakanlık tarafıyla görüştük; çeşitli grupların taleplerini 15 Mart itibarıyla bakanlığın da davetiyle masaya koyduk. Yine Büyükşehir Belediyeleri ile de benzeri toplantılar yaptık, Kılıçdaroğlu özel bir toplantı yaptı, orada üç büyük şehrin belediye başkanları vardı, onlara da bu dertlerimizi aktardık. Bizim kaynağa, maddi desteğe, ayni desteğe çok ihtiyacımız var şu anda. Ve bütün tiyatrolar, hiçbirini ayırmadan söylüyorum, bu desteğe ihtiyaç duyuyor. Bu tarafta da kamuoyunun çok değerli bir desteği var, umarım tiyatroları minimum vergiyle, hatta vergisiz devam ettirebilmenin yoluna bakacağız.”
‘KÜLTÜR BİR HAKTIR, SU GİBİ, EKMEK GİBİ’
Konuyla ilgili sözlerine “Çeşitli kaynakları geliştirmenin ve bu kaynakların bu kriz anlarında kullanılabilmesini sağlayacak şeffaflıkta kurullar oluşturmanın, hatta sanat kurulları oluşturmanın peşindeyiz. Bu anlamda yerel yönetimlerin de böyle çok çalışması var, devlet tarafında bakanlığın açtığı özel tiyatrolarla ilgili bir kayıt sistemi var şu anda” diyerek devam eden Fırat ayrıca şunları da ekledi: “Ama bunlardan azade, çok daha hızlı harekete geçmemiz gerekiyor, çünkü kültür oluşturuyoruz biz. O kültürü oluşturmanın da bir bedeli var, yılları var, ustalarımızdan aldığımız bir meşale var gerçekten devam ettirmek istediğimiz, ve destekçilerimizle, seyircilerimizle, halkla birlikte büyüdük ve geliştik, bu noktaya geldik. Gurur duyulacak bir noktaya geldi aslında tiyatrolarımız, hepsi 50’li yıllardaki gücüne dönmeye başlamıştı ki böyle bir pandemi yaşadık. Bunu kaybetmemek için yanımızda olmasını istiyoruz. Bu etkiyi sağlayabilmek için üç sac ayağını kaybetmemek gerekiyor; yereldeki yönetimleri, devleti, yani kamu kuruluşlarını ve STK’leri. Biz sivil toplum olarak Tiyatro Kooperatifi’nde de aynı şekilde bu hakların her zaman daha fazlasını istediğimiz yerde duracağız, çünkü aslında haklarımız halkın hakları, bizlerin hakları… Kültür bir haktır, su gibi, ekmek gibi, ve dolayısıyla o hakkı hakkıyla teslim etmek lazım diye düşünüyorum.”
Söyleşinin tamamını Cumhuriyet TV YouTube kanalında izleyebilirsiniz.