Merkez’in eriyen rezerviyle ilgili tartışmalar, iktidarın ilginç savunmalarıyla sürüyor

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu ile Hazine Bakanı Elvan’ın, 128 milyar doların “arka kapı”dan satılmasına dayanak gösterdiği yasa maddesi 2018’de KHK ile kaldırıldı.

Mustafa Çakır

Günlerdir kimlere, nasıl, hangi kurla satıldığı tartışılan 128 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervinin akıbetine ilişkin Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’ndan sonra, dün Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan da dikkat çekici açıklamalar yaparak tartışmayı yeni bir boyuta taşıdı.

Bir televizyon programına katılan Hazine ve Maliye Bakanı Elvan, 2017’de Hazine-TCMB arasında protokol yapıldığını, böylece döviz alım satımına ilişkin yeni bir kanal açıldığını hatırlatarak şu noktaya dikkati çekti: 

KASIM 2020’DE BİTTİ

“Bu protokol çerçevesinde Hazine hesapları üzerinden alım-satım gerçekleştiriliyor, bu protokol yasaldır. TCMB muhabir bankası olan kamu bankaları aracılığıyla bu işlemleri elektronik işlem platformunda gerçekleştirdi, taraflar birbirini bilmiyor. Kasım ayından bu yana böyle bir döviz-alım satım işlemi yapmadık. Yöntem eleştirilebilir ama ‘yolsuzluk var’ denilemez. Bu işlemler dolayısıyla kimse yolsuzlukla suçlanamaz, yolsuzluk söz konusu değildir.”

YASA İSMİ DEĞİŞTİ

Ancak TCMB Başkanı Kavcıoğlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Elvan’ın protokolün yasal dayanaklarından birisi olarak gösterdikleri 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa’nın 2. maddesi artık yok. Öncelikle 2 Temmuz 2018 tarihli ve 703 sayılı kanun hükmünde kararnamenin (KHK) 16. maddesi ile bu yasanın adı “Fiyat İstikrarı ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun” olarak değiştirildi. Aynı KHK’nin aynı maddesi ile protokole dayanak olarak gösterilen 2. maddesi de yürürlükten kaldırıldı. 

Ayrıca bu yasanın ismi 2019 yılında bir kez daha değiştirildi. Yeni adı, “Finansal İstikrar ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun” oldu. 4059 sayılı yasaya mevzuattan girilip bakıldığında da yasanın isminin değiştirildiği, protokole dayanak olarak gösterilen 2. maddesinin de 2018 yılında KHK ile mülga olduğu belirtiliyor. 2017’de protokol imzalanılırken belirtilen madde vardı. Ancak KHK ile kaldırıldığı için Temmuz 2018’den itibaren yok. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın açıklamalarında bu detayın yer almaması dikkat çekti. Ayrıca iktidar 2018 yılında Hazine Müsteşarlığı’nı da Maliye Bakanlığı ile birleştirmiş, bakanlığın yeni ismi Hazine ve Maliye Bakanlığı olmuştu.

‘2018’DEN SONRA SATIŞ SÜRDÜ MÜ?’

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, dün konuyu “Bu protokolün yasal dayanağı olarak TCMB Başkanı, 2 Temmuz 2018’den sonra yürürlükten kalkmış bir kanun maddesine atıf yapıyor. Bu durumda Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu tarihten sonra kamu bankaları eliyle döviz satmaya devam etti mi? Ettiyse hangi yetkiyle etti?” şeklinde değerlendirirken, ekonomist Uğur Gürses Elvan’ın açıklamasını şöyle yorumladı: “TCMB’nin 32 yıllık döviz ‘dealing room’u, döviz alım-satım ve müdahale deneyimi varken, niye ‘Hazine hesapları’ ya da kamu bankaları üzerinden örtülü yapmıştır? Neden saklamıştır?”