Merkez’den iyimser tablo
Yılsonu enflasyon tahmininde beklenti yüzde 10 civarındayken yüzde 8.9’da kaldı. Merkez’in siyaseti gözettiğine dikkat çeken Ekonomist Uğur Gürses, “Pembe tablo çizilecek ki düşük faiz korunabilsin” dedi.
Gamze BalPiyasa, yılsonu enflasyon beklentisinin çift haneye çıkarılmasını beklerken Merkez Bankası (TCMB) tek hanede tuttu. Yılın üçüncü enflasyon raporunu dün açıklayan TCMB, yüzde 7.4 olan yılsonu enflasyon tahminini 1.5 puan yükselterek yüzde 8.9’a çıkardı. Piyasanın yüzde 10 civarındaki tahminine göre enflasyonda iyimser bir görünüm çizmiş oldu. Banka, 2020 yılı gıda enflasyonu tahminini de yüzde 9.5’ten yüzde 10.5’e yükseltti. Enflasyona dair bu tahminleri ikinci bir dalga olmayacağı varsayımına göre yaptıklarını söyleyen TCMB Başkanı Uysal, enflasyonun temmuz ayından itibaren düşüş eğilimine gireceğini öngördüklerini aktardı. Uysal, enflasyonun 2021 sonunda ise yüzde 6.2’ye geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ettiklerini söyledi. 2021’e ilişkin gıda enflasyonu tahminini ise yüzde 7’den yüzde 8’e çektiklerini belirtti.
REZERV ERİMESİ ‘NORMAL’
Dünkü sunumda öne çıkanlar şöyle:
- Ülkedeki sermaye çıkışlarını ve yılın ilk yarısı itibarıyla 20 milyar dolara yakın cari açık verildiğini belirten Uysal, “Cari açıkta yılın ikinci yarısı böyle devam etmeyecek, daha olumlu bir seyir görüyoruz” dedi.
- Koronavirüs döneminde “rezervlerde dalgalanma olağan” diyen Uysal, rezervlere ilişkin “yılın ikinci yarısından itibaren olumlu bir döneme girmiş olduğumuzu düşünüyoruz” dedi. Ancak bu hafta piyasalarda TCMB’nin rezerv yeterliliklerine ve Türkiye’nin kur politikalarına yönelik endişeler satış baskısı olarak hissedilmişti. Neredeyse iki aydır 6.85 civarında yatay bir seyir izleyen dolar/TL bu hafta 7 seviyesine doğru yükseldi.
- Normalleşme adımlarının kapsamının genişletilmesiyle iktisadi faaliyetteki toparlanmanın güç kazandığı belirtildi. Uysal, “Salgında ikinci bir dalga olmayacağı varsayımı altında ekonomideki toparlanmanın yılın ikinci yarısında devam edeceği tahmin ediliyor. Toparlanma hızı, normalleşmenin yurtiçi ve dışındaki seyrine bağlı olacak” dedi.
- Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağını öngördüklerini anlatan Uysal, yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale gelmesini beklediklerini vurguladı.
KENDİSİYLE ÇELİŞİYOR
Ekonomist Uğur Gürses, Merkez’in yılsonu enflasyon tahmininin beklentilerin altında kalmasının gerekçesini “düşük faizin korunması” şeklinde yorumladı. “Merkez Bankası siyasetin emrinde. Enflasyonu değil, siyaseti gözetiyor” diyen Gürses, “Yüzde 10-11’lik enflasyon tahmini yaparsanız faizleri artırmanız lazım. Pembe tablo çizilecek ki düşük faiz korunabilsin” dedi. Gürses, “Aslında şu deniliyor: Daha güçlü bir büyüme tablosuyla enflasyonu düşük tahmin ediyoruz.” Ancak yüksek büyüme tahmini veriyorsa, enflasyonun düşük seyretmesi mümkün değil. Kendi kendisiyle çelişiyor” dedi. Özyeğin Üniversitesi öğretim görevlisi Gizem Öztok Altınsaç ise “Türkiye’de enflasyonun temel problemlerinden biri atalet faktörü, geriye dönük fiyatlama. Bu davranış şeklini kıramadığınız sürece enflasyon beklentilerini yönetemezsiniz” dedi. “Şiddetli bir toparlanma var, çünkü şiddetli bir kredi büyümesi var” diyen Altınsaç, şöyle devam etti: “Ticari krediler biraz yavaşladı ama tüketici kredileri belirgin artmakta. İlerleyen vadede yavaşlayacağını düşünüyorum. Hepsini topladığımızda enflasyon yaratan bir ortam var. Kur geçişkenliği, krediler ve atalet faktörüne bir de Covid-19 kaynaklı arz yanlı etkiler eklendi. Hepsi de enflasyonun aleyhine.” Altınsaç, ayrıca Türkiye’nin döviz ihtiyacının devam ettiğine dikkat çekerek bu ihtiyacın ve enflasyon probleminin çözülmesi gerektiğini vurguladı.