Merkez Bankası'nın enflasyon analizi

Merkez Bankası, 2012 yılı için gelişmiş ülkelerin üzerinde açıkladığı yüzde 5'lik enflasyon hedefinin gerekçesi olarak, Türkiye'ye özgü katılıkları gösterdi.

cumhuriyet.com.tr

Merkez Bankası, 2010 yılı para ve kur politikasında 2012 yılı enflasyon hedefi belirlenirken göz önüne alınan unsurları açıkladı. Merkez Bankası, Türkiye için doğal bir referans olan Euro bölgesinde orta vadede yüzde 2'nin altında, ancak buna yakın bir enflasyon oranı benimsendiğini ifade ederek, bununla birlikte Türkiye'de son yıllarda yaşanan yapısal dönüşüm, geçmişte yüksek enflasyonla yaşamanın getirdiği katılıklar ve gelişmiş ülkelere yakınsama süreci gibi nedenlerin, bu aşamada gelişmiş ülkelere kıyasla görece yüksek bir enflasyon oranının hedeflenmesini daha uygun kıldığını belirtti.
 

Enflasyon hedefi tecrübeler ışığında belirlendi

Diğer yandan belirlenecek enflasyon hedefinin, Merkez Bankası'nın fiyat istikrarı ana hedefi ile uyumlu olması ve dolayısıyla iktisadi birimlerin karar alma süreçlerini olumsuz etkilemeyecek derecede düşük olmasının da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Merkez Bankası, bu çerçevede, 2006-2009 döneminde edinilen tecrübelerin de ışığında 2012 yılı için enflasyon hedefinin yüzde 5 olarak belirlendiğini kaydetti.
 

Ekonomiye özgü faktörler ve devam eden yapısal reform süreci

Merkez Bankası, Türkiye'deki enflasyon hedeflerinin gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek bir düzeyde belirlenmesine temel oluşturan nedenleri ise şöyle sıraladı:
Gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek bir enflasyon oranı hedeflenmesini gerektirebilecek ana unsurlardan bir tanesi Türkiye'ye özgü sektörel katılıklardır. Türkiye ekonomisi fiyat istikrarının önündeki engelleri kaldırmaya yönelik yapısal düzenlemelerde son yıllarda önemli yol almış olsa da halihazırda yüksek aracılık maliyetleri, dağıtım kanallarındaki verimsizlikler, işgücü piyasası düzenlemelerindeki katılıklar ve bazı sektörlerde aksak rekabet koşulları gibi unsurlar fiyatlama davranışlarını olumsuz etkiliyor.

Yapısal reform sürecinin, 2000'li yıllarla birlikte hızlanmasına rağmen, birçok sektörde henüz tamamlanmamış olması, bu aşamada enflasyon hedefinin gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek bir oranda belirlenmesi gereğini de beraberinde getiriyor. Geçmişte yaşanan yüksek enflasyon döneminin oluşturduğu katılıklar enflasyon hedefleri belirlenirken ekonomide fiyatlama davranışındaki katılıkların göreli önemi de göz önünde bulundurulma konusunda uyardı.
 

Avrupa Birliği'ne yakınsama süreci

Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecini yeni tamamlamış gelişmekte olan ülkelerin tecrübelerine bakıldığında, üyelik sürecindeki ülkelerde fiyatların AB ortalama fiyat seviyesine yakınsama eğilimi gösterdiği, bunun da genel fiyat seviyesinde ek bir artışa neden olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, Türkiye'de kısa ve orta vadeli enflasyon hedefleri belirlenirken yakınsama sürecinde yaşanması muhtemel bu gelişmelerin de göz önünde bulundurulması gerekiyor.

Diğer faktörler

Fiyat endekslerinde sabit bir tüketim sepeti kullanılmakta, dolayısıyla sepette içerilen malların kalitesinin de zaman içerisinde sabit olduğu varsayılıyor. Bununla birlikte, özellikle teknoloji yoğun tüketici elektroniği, giyim gibi ürünlerde malların kalitesi zaman içerisinde gelişim göstermekte, bu da belirli aralıklarla kalite düzeltmesi yapılmasını gerektirmektedir. Bu çerçevede, tüketici fiyatları endeksi ölçümünde ölçüm yanlılıkları olabiliyor. Orta vadeli hedefler belirlenirken TÜFE içinde Merkez Bankası'nın etki alanının sınırlı olduğu kalemlerin geçmişte enflasyona yaptığı katkıların ve gelecekteki olası etkilerinin incelenmesi enflasyon hedeflerinin belirlenmesinde önem taşıyor.