Memleketimizden Manzaralar (31.08.2011)

cumhuriyet.com.tr

Önce biraz geriye gidip şu son ayların gündeme düşen olaylardan örnekler vereceğim. Sonra bugünlere geleceğim? Unutulmaz olaylar bunlar ve açıkça geri kalmışlığımızı, ilkelliğimizi vurguluyor.

Ülkenin Başbakanı Kars’ta dünyaca ünlü bir sanatçımızın yaptığı anıtı ucube olarak nitelendiriyor ve yıkılması direktifini veriyor. Çünkü sanattan anlayan(!) odur. Her kararı o verir. Yakında Can Yücel’in mezarına saldırı gerçekleşiyor.

Kanuni Sultan Süleyman
dönemini konu alan bir TV dizisinin muhafazakâr Osmanlı hayranları tarafından tepki ile karşılandığını hatırlarsınız.

Bu tepkilere birbirinden ilginç çıkışları ve incileri ile ün yapan Bülent Arınç “İcabı yapılmalı” diyerek katılıyor.

Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Doğu Perinçek, Mehmet Haberal, rektörler ve üst düzey, yüksek rütbeli subayla birlikte çok sayıda generalin tutukluluğu devam ediyor. Onlara yenileri ekleniyor. Orduda tam bir çökertme gerçekleştiriliyor. Tahliye kararı veren hâkimin görev yeri değiştiriliyor. Ucube diye tanımlanan heykelin yıkım kararını durduran hâkimin de... Deniz Feneri davasının 3 savcısı değiştiriliyor.

Ülke rüşvet ve yolsuzluk haberleri ile çalkalanıyor.

Bilgi Üniversitesi’nde porno içerikli bir tez çalışması nedeni ile 3 öğretim üyesi görevden alınıyor.

14 yaşındaki erkek çocuk ailenin kararı ile 17 yaşındaki ablasını 21 bıçak darbesi ile öldürüyor. İnanılmaz bir kolaylıkla sayısız cinayet işlendiğine tanık oluyoruz bu ileri demokrasi(!) ülkesinde.

Bir üniversite rektörü bazı uygulamalara karşı protesto gösterisi yapan öğrencileri “Sizi kovarım, dışarı atarım, siz Atatürk’ten ilham alamazsınız” diye tehdit ediyor.

Özerk ve ücretsiz üniversite isteğinde bulunan öğrenciler cop ve sopa ile dövülerek yerlerde sürükleniyor ve aylardır hapis yatıyorlar. Hamile bir öğrenci bebeğini kaybediyor. İlgili bakan, çocuklara zarar verilmemiştir buyuruyor.

“Çok sayıda yurtseverin ve 3 parti başkanının 57 bin hükümsüz tutuklu ile birlikte hapiste olduğu basın özgürlüğü, kadın-erkek eşitliği, gelir dağılımı sıralamalarında en gerilerde yer alan ve uluslararası endekslerde Melez (hibrid) rejim olarak anılan, İslami engizisyondan söz edilen, basının ağır baskılar altında olduğu bu ülkenin Başbakanı Libya’dan sonra Katar’da ‘İslam âleminin kahramanı’ Üstün Müslüman Şahsiyet unvanları ile ödül alarak selamlanıyor. Aynı Başbakan Libya olayları için ‘NATO’nun orada ne işi var’ çıkışından 10 gün sonra Libya’ya birlikte savaş gemilerimizi Haçlılarla birlikte NATO’nun emrine veriyor ve bir vakitler övgü ile anılan Kaddafi’nin devrilişi alkışlanıyor. İleri demokrasi ile ilgili daha öğreneceğimiz çok şey var.”