Meme kanseri teşhisi konan Melda Yelten: Çalışmayı bırakmadım

57 yaşındaki Melda Yelten, meme kanseri tanısı aldıktan sonra bile çalışmaya devam etti, hatta kemoterapiden çıkıp işe gitti, hayata sıkı sıkı tutundu. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı, "Erken tanı çok önemli. Tüm hastalarımıza tetkiklerini düzenli yaptırmalarını öneriyoruz" dedi.

Sibel Bahçetepe

Bir oyuncak şirketinde yönetici olarak çalışan 57 yaşındaki Melda Yelten, 2019 yılında memesinde bir şişlik fark etti. Hemen aynı gün doktora başvuran Yelten’e meme kanseri tanısı kondu. Büyük olan kitlenin küçülmesi için öncelikle kemoterapi gördüğünü, ardından ameliyat olduğunu anlatan Yelten, “Kemoterapi sonrası ameliyatta kitle ve lenflerin bir kısmı alındı. Daha sonra da radyoterapi gördüm. Tedavide moral çok önemli. Çok zor günler geçirdiğim, hastanelik bile olduğum halde hiçbir zaman iyileşemeyeceğim diye düşünmedim. Şu an hastalığım kontrol altında, mutlu bir şekilde hayatıma devam ediyorum. Çalışmayı da hiç bırakmadım. Çalışarak atlattım bu hastalığı diyebilirim” diyerek yaşadıklarını anlattı.

Geçen sene bir sabah memesinde bir şişlik fark eden Yelten, hemen doktora gitti. Mamografi, ultrason, biyopsi gibi tüm tetkikler yapıldıktan  sonra meme kanseri tanısı kondu. “Kanser olduğumu öğrendiğimde tabii ki biraz üzüldüm ama hiçbir zaman kanseri atlatamayacağımı düşünmedim. Atlatacağıma çok inandım” diyen Yelten “İlk 4 kemoterapiden sonra evde bir gün fenalaştım, öleceğimi düşündüm. Hareket edemez hale geldim. Eşim beni hastaneye zor yetiştirdi. Kemoterapi sarsmıştı. Yaklaşık 10 gün hastanede yattım. Ancak bu dönemleri de atlattım. İlerleyen süreçte bir daha bu kadar kötü olmadım. Mide bulantısı, baş dönmesi gibi yan etkiler oldu, onları da atlattım” diyerek tedavisini anlattı. 

CEVİZ BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR KİTLE 

Memesinde ceviz büyüklüğünde bir kitle tespit edildiğini anlatan Yelten, özetle yaşadıklarını şöyle anlattı: “Şu an hastalığım kontrol altında, mutlu bir şekilde hayatıma devam ediyorum. İş yerinde hem patronum, hem de çalışma arkadaşlarım bana çok destek oldu. Şirkette uzaktan gelen misafirlerimizi ağırladığımız odalarımız var. Bu odalardan birini patronum bana ayırmıştı. Kendimi iyi hissetmediğim zamanlar orada dinleniyordum. Kemoterapi aldığım dönemde hem dinlendim hem işimin başından ayrılmadım. Şirketteki herkes bana çok destek oldu, onların desteğiyle çok rahat bir şekilde bu süreci atlattım. Ben aslında işkolik biriyim, tedavi sürecinde işi bırakmak istemedim. Çalışmak benim için bir moral, motivasyon kaynağı oldu çünkü. Çalışırken oyalanıyorsunuz, kendinizi dinlemeye, bunalıma girmeye vaktiniz olmuyor. Özellikle kanser tedavisi sürecinde bir şeylerle oyalanmak çok önemli. Kanser tedavisi gören hastalara da önerim hayatı sevmeleri ve hayata tutunmayı öğrenmeleri. Ayrıca internetten araştırmasınlar, sadece doktorlarına güvensinler. Ben kemoterapi tedavisi görürken gece yarısı doğumgünümü bile kutladım. ”

‘ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ’

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı ise şunları söyledi:  

“Kitle büyük olduğu için hemen ameliyat etmedik. Öncelikle kemoterapi ile tümörü küçültmeye karar verdik. Sonrasında başarılı bir ameliyatla kitleyi memeden aldık. Radyoterapi ve hedefe yönelik ilaç tedavisiyle de tedavisi tamamlandı. Melda hanım; pozitif enerjisi, güçlü duruşu, bizimle olan iş birliği ve ailesinin büyük desteğiyle bu zor süreci atlattı. Bilinçli, olumlu bir hasta olması tedavideki başarı şansını arttırdı. Ancak her zaman vurguladığımız gibi erken tanı çok önemli. Tüm hastalarımıza tetkiklerini düzenli yaptırmalarını öneriyoruz.”