Melville’in verandasından öyküler!
Moby Dick (1851) ile tanığımız Herman Melville’in öykü türünde de ne denli başarılı işlere imza attığını görmek için Veranda Öyküleri büyük bir fırsat sunuyor.
Şerif Mehmet UğurluSÖMÜRGE
KOLONİLERİNİ GÖZLEMLEDİ
Herman
Melville’in kaleminden altı hikâyeye ev sahipliği yapan Veranda Öyküleri’nde okuyucuların
hiç de yabancı olmadığı Kâtip Bartleby’nin de dahil olduğu, Veranda, Benito
Cereno, Paratoner Satıcısı, Efsunlular ya da Efsunlu Adalar ve Çan Kulesi
isimli öyküler yer alıyor.
1819’da
New York’ta dünyaya gelen Melville; genç yaşında babasının ölümüyle uzak
dünyaları keşfine olanak tanıyan denizcilik macerasına adım atmış bir isim.
Eserlerinde
sık sık yer verdiği Pasifik ve ötesindeki yerliler, korsanlar ve deniz
insanlarıyla vakit geçiren yazar ne yazık ki yaşadığı dönemde adından hakkıyla
söz ettirememiş. Edebiyat dünyasının Melville’e hak ettiği değeri vermesi,
ölümünden yaklaşık otuz yıl sonrasında gerçekleşmiş.
Kapitalist
dünyanın sömürgecilik düzeniyle yağmaladığı ve belirli bir tarih anlatısıyla
hizaladığı sömürge kolonilerini bir antropolog titizliğiyle gözlemleyen yazar
bu sayede modern dünyanın kurguladığı edebiyat anlayışına büyük bir hizmet
sağlamış.
TEK
BİR KALEMİN GENİŞ UZAMI
Büyük
eseri sayılan ve her yaştan okurun büyük bir ilgiyle okuduğu Moby Dick (1851)
ile tanığımız yazarın öykü türünde de ne denli başarılı işlere imza attığını
görmek için Veranda Öyküleri büyük bir fırsat sunuyor.
Melville’in
karakteristik temaları arasında kabul edebileceğimiz denizcilik, korsanlar,
gizemli toprak parçaları, egzotik yaşamlar, mitoloji; bu kitabın içinde
özellikle Veranda, Benito Cereno ve Çan Kulesi başlıklı öykülerin ana aksını
oluşturuyor.
Kıvrak
bir serimleme ve merak unsurunun otobiyografik öğelerle süslenmiş gerçekçi bir
anlatı ile bütünleştiği bu öyküler sıkılmadan okunası…
Ancak
kanımca Herman Melville’i büyük yazarlar kulübüne yerleştiren o geniş
perspektifli üslubu da dikkatli okurlar Veranda Öyküleri içinde rahatlıkla fark
edebilecektir. Zira; Bartleby ve Paratoner Satıcısı öteki öykülerden ironik ve
yer yer politize halleriyle ayrılıyor.
Uzak
dünyaları deneyimleyen Benito Cereno karakterine can veren kalemle Wall
Street’in boğucu atmosferine sıkışmış kâtibi yaratanın aynı olması hayranlık
uyandırıcı… Tüm bunlar geniş bir uzam aralığına olanak sağlamış.
ŞİİRSEL
BİR DİNAMİK
Yazarın
teknik olarak klasik anlatı formunu hareketlendiren biçimde, retrospektif dönüşlerle,
gerçek ile hayalin iç içe geçtiği devinimli bir dil dengesini kurarak
ilerlemeyi tercih etmiş olması dikkat çekici bir başka nokta.
Yazılı
açıklamaların, resmî yazışmaların kurguya nasıl başarılı bir şekilde
yedirildiğini Benito Cereno’da görebiliyoruz. Efsunlular ya da Efsunlu Adalar
içindeyse okurların adeta bir gezi yazısının içinde dolaştıklarını onlara
hissettirebilecek bir serimleme mevcut.
Buna
ek olarak öykünün on bölüm halinde ve her bölüm başında şiirsel etki veren
dizelerle kaleme alınmış olması da metne dinamizm sağlamış.
Veranda
Öyküleri’nin başarılı bir çevirisi var.
Ancak
kitabın redaksiyonunda önemli hatalar kalmış. Bazı bölümlerde kelimelerin
eksiltili yazımlarından kaynaklanan ve cümle düşüklüğü
yaratan kimi kısımlar eğer ikinci bir baskı yapılacaksa ivedilikle
düzeltilmeli.
Veranda
Öyküleri / Hermann Melville / Çev: Arzu Altınanıt / VakıfBank Kültür Yayınları / 328 s.