Melankolik ama umutlu...
Elektronik müziğin ülkemizde de sevilen başarılı ikilisi Bob Moses’ın yeni albümü ‘Desire’ yakında yayında!
Öznur Oğraş ÇolakYaptıkları müziği, “Melodik, melankolik, umutlu ve içgözlemli bir şarkı yazımıdır” diye tanımlayan elektronik müziğin sevilen ikilisi Bob Moses’in (Tom Howie ve Jimmy Vallance) yeni albümleri “Desire”, 28 Ağustos’ta Domino’dan yayımlanıyor. Albüme adını veren “Desire” adlı şarkı ise dijital platformlarda yayımlandı. Birbirine bağlanarak devam eden altı şarkıdan oluşan Desire, grup tarafından “kulüp müziği için bir konsept kayıt ve insanlığın yönlendirilen ihtiyaçlarının olumlu olduğu kadar tuzaklarını da anlatan, dijital çağ için yazılmış bir aşk masalı” olarak tanımlanıyor. Türkiye’yi çok seven en son geldiklerinde Yerebatan Sarnıcı’nda konser veren Bob Moses ile yeni albümlerini konuştuk.
‘KOLAYCA ORTAYA ÇIKTI’
- Bize “DESIRE” şarkısının hazırlık sürecinden bahseder misiniz?
“Desire” şarkısı Zhu ile Los Angeles’taki stüdyoda tek bir öğleden sonra gerçekten kolay bir şekilde ortaya çıktı. Son albümümüz “Battle Lines”ın tanıtım turnesindeydik ve yolda birçok fikir kafamızda oluşmaya başlamıştı. Turne esnasında Los Angeles’ta birkaç gün boşluğumuz vardı ve bir stüdyo rezervasyonu yaptık. Zhu ile görüştük ve sonra birlikte şarkı kaydetme fikrini yazdık. Şarkının ortaya çıkışı çok doğal ve kolay bir şekilde gerçekleşti ve günün sonunda ana fikir oluşmuştu bile. Daha sonra, şarkının son haline ulaşmak için birkaç kez haberleşerek uzaktan bitirdik. Bazen stüdyoda çalışmak bir mücadele olabilir ve bazen sihir gibi güzelce çalışabilir ve neyse ki bu büyülü zamanlardan biriydi!
- Şarkıda “Zhu” ile çalışma fikri nasıl ortaya çıktı?
Yaklaşık bir yıl önce bir festivalde tanışmıştık, beraber çalıyorduk ve çok iyi anlaştık. Arkadaş olarak irtibatta kaldık ve sonra konuşurken aynı anda turnedeyken Los Angeles’ta aynı zamanda boş olduğumuzu fark ettik. Gerçekten büyük beklentiler olmadan birlikte müzik üretmeyi denemeye karar verdik ve birlikte çalışmak gerçekten eğlenceli ve doğal bir his olarak gelişti.
- “Desire” kısa sürede çok beğenildi. Aynı zamanda ağustos ayında albüm de yayımlayacağınızı duyurdunuz. Albümde kaç şarkı olacak?
EP veya mini albüm de diyebiliriz. DJ seti gibi sürekli birbirine bağlantılı 6 parçadan oluşacak. Her parça elbette ayrı ayrı dinlenebilir, ancak albümü baştan sona dinlenecek şekilde tasarladık.
- Dünya çapında yaşanan pandemi süreci sizde nasıl geçti? Eve kapandığınız süreci nasıl geçirdiniz?
Salgın sırasında stüdyoda yeni müzikler yaptık. Ayrıca hayranlarımızla ve dış dünyayla bağlantıyı sürdürmek için birkaç canlı yayın yaptık. Tekrar seyahat edebilmek ve çalabilmek için heyecanlanıyoruz.
AŞK HİKÂYESİ...
- Albüm tanıtımınızda şöyle bir cümle var: “Dijital çağ için yazılmış, tuzakları ve insanlığın olumlu ihtiyaçlarını açıklayan bir aşk hikâyesi.” Bunu bize açıklayabilir misiniz? Bu albümlerle ve şarkılarla tam olarak ne söylemek istiyorsunuz?
Arzu, şarkıların tüm lirik içeriğinin genel odağıdır. Bu, arzularınızı yerine getirmeye çalışmaktan kaynaklanan mücadeleler, bir şey ya da birisini istemek ve ona sahip olamamak, istediğinizi elde etmek, ancak sizi tatmin etmemeye bağlı duygular, başkalarının arzularını yaşama ile ilgili baskılar olabilir. Sizin için veya bazı arzuları yerine getirme girişimi nedeniyle olumsuz etkilere neden olma veya başka bir kişiye zarar verme konusunda pişmanlık duyma. Bunların, yaşamın her alanında insanlar tarafından hissedilen ve kendimizi de dahil eden birçok şey olduğunu hissettik, aynı zamanda bu duyguların birçoğunun, günümüzde sosyal medya ve çevrimiçi algılamanın gerçekliğe eşsiz olmasıyla sevginin peşinde koşmasıyla ilişkili olduğunu hissettik. “Dijital çağ için bir aşk masalı”, modern çağımızda şarkılarda tartıştığımız arzuların çeşitli yönleri boyunca yolculuğa çıkmanın güzel bir yoludur.
YEREBATAN SARNICI’NDA KONSER...
- Son olarak Türkiye’ye sık gelen, burada sağlam bir dinleyici kitlesine sahip bir grupsunuz. Neler söyleyebilirsiniz?
“Türkiye her zaman en sevdiğimiz ülkelerden biri ve İstanbul en sevdiğimiz şehirlerden biri. Birçok kez orada bulunduk ve her zaman harika şovlar yaptık. En son oradayken şehrin altındaki eski bir sarnıçta çaldık (Yerebatan Sarnıcı). Bu, şimdiye kadar çaldığımız en havalı mekân olabilir, kesinlikle en eskisiydi. Yemeklerden de bahsetmeyi unutmamalıyız. Türk yemekleri, dünyadaki en sevdiğimiz mutfaklardan biridir. Her Türkiye’de bulunduğumuzda kesinlikle kendimizi tıka basa doyuruyoruz. Bu durum sahnede biraz zorlanmamıza neden oluyor ancak meydan okumaya değer. Bu salgının yakında bitmesini, böylece Türkiye’de tekrar sahnede olmayı diliyoruz. Umarız oradaki tüm hayranlarımız güvenli ve sağlıklı kalırlar. ”