Mehmet Uygun: ‘İnsanlık için bir sınav’
“Resme başladığımda bir de sonunu hatırlarım” diyen ve bazen aylarca atölyesinden çıkmayan ressam Mehmet Uygun ne koronadan ne de karantinadan etkilenen sanatçılardan.
Yazgülü AldoğanKorona günlerinde değişik disiplinlerden sanatçıların karantinayı nasıl yaşadıkları, nasıl yorumladıkları ve sanatlarını nasıl ürettikleri konusunu gündeme getiriyoruz. Virüsün verdiği stres dışında bu koşullardan en az etkilenen ve çalışmalarını devam ettirebilenler şüphesiz ressamlar. Aynı zamanda atölyesini de barındıran, bahçeli müstakil bir evde yaşayan ve zaten çok da sosyalleşmeyen Mehmet Uygun’un büyük boyutlu tabloları, cinleri perileri, denizkızlarını barındırıyor. Acaba bundan sonraki resimlerde bir yerlerde korona da geziniyor olacak mı? En iyisi kendisine sormak:
‘BENİM İŞİM ÇİZMEK, BOYAMAK’
- Pandemi ve karantina başladığında ne kadar etkilendin? Hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya devam mı ettin ya da pek çoğunun yaşadığı gibi kaygı, stres, odaklanamama sıkıntıların oldu mu; fiziki olarak yaşamında ne değişti, ruhi olarak nasıl bir dönem geçiriyorsun?
Elimin altında renkli kalemler, fırçalar, boyalar, tuvaller varsa bir çocuk gibi keyfim yerindedir. Onlar benim oyuncaklarım olur. O kadar çok kendimi kaptırırım ki sonra ben onların oyuncağı olurum. Benim işim çizmek boyamak.
Günlerce, haftalarca, aylarca, belki yıllarca atölyemde kalırım. Ve bundan büyük haz duyarım. Uzun yıllardır gecem gündüze, gündüzüm geceye karışmış bir hayatım var. Resim yaparken sanki aklım gidiyor, başım dönüyor.
Ben resme başladığımda sadece başını ve sonunu hatırlıyorum. Arada geçen zamanı hatırlamam. Sonra tekniğim hiç kolay değil; kendime özgü kılı kırk yaran bir üslubum var. Bir resmin bitmesi haftalar, aylar ve yıllar sürebilir. Bu yüzden dünyada, Türkiye’de ne olup bitiyor, benim haberim olmaz ya da en son haberim olur.
Çok fazla sosyal biri değilim. Benimki tamamen resme olan delice bir tutkudan kaynaklanıyor. Yalnızlığı resim yapmak için seviyorum. Atölye ortamımda yalnızlığımdan güç alan bir ruh haline sahibim dolayısıyla pandemi ve karantina benim hayatımda bir değişikliğe neden olmadı. Çok uzun süreli antrenman benimki, bu nedenle birçok insanın yaşadığı kaygı, stres, odaklanamama halleri bende olmadı. Resim yapmaya devam ettim ve ediyorum.
‘OLUMSUZLUKLARA YER YOK’
- Resimlerin hep bir masal dünyası gibidir, çok renkli, çok figüratif, her birinin ayrı bir kimliği, anlamı ve öyküsü var. Tam da bu günlerde sen yaşadığımız krizi ve bunalımı resimlerine aktarıyor musun?
Kendimi bildim bileli krizlerden, bunalımlardan, kaoslardan uzak durmuşumdur. Çocukluğumda da, gençliğimde de böyleydim. Şimdi de böyleyim. Benim resimlerimde yarattığım dünyada olumsuzluklara yer yok.
Her şeye dönüşen, her biçime giren figürlerim var. Onlara çeşitli kimlikler yüklüyorum; bu kimlikler onları ayrıştırmıyor, aksine onları zenginleştiriyor ve kaynaştırıyor. Işığı, rengi korkmadan kullandığım için de figürlerim ete kemiğe bürünürken ışığa ve renge de doyuyorlar. Doydukları için herkes halinden memnun. Derdim resimlerimde ahenk aramak. Bu ahenk düzen getiriyor, mutluluk getiriyor, tatmin getiriyor.
Bu nedenle figürlerim çok mutlular. Benim resimlerimde oluşturduğum bu ahengin diğer canlılarla yaşadığımız bu dünyadaki karşılığı ise sevgi, saygı, empati, adil olmak ve paylaşmak olmalı. Bu sadece insanları değil bütün canlıları da kapsamalı... Ama maalesef biz insanlar bu güzel dünyamızda bunu beceremiyoruz. Evet bir kriz var.
Bu krizin doğurduğu bir bunalım da var. Ama bunun nedeni bazı insanların kainatın matematiğiyle uyum içinde olmak istememelerinden kaynaklanıyor veya bu matematiği bilen bazı insanların bildikleri halde sadece kendi çıkarlarını daha fazla düşünmelerinden kaynaklanıyor. Bu “korona” salgınında benim dikkatimi çeken bir süre sonra “Covid-19”isminin verilmesi!
‘BENİM İÇİN SAYILAR ÇOK ÖNEMLİ’
- Senin derinliğinde düşüncelerin, analizlerin de vardır, korona olayına sadece bir biyolojik virüs, vaka diye bakmadığına eminim?
Benim için sayılar çok önemli. Özellikle bazı asal sayılar. Nedir bu sayısal sistem? Bu sistem 7 ve 19 asal sayıları ve de katlarıyla işleyen ya da işletilen bir sistem... Kendi biyolojik sistemimizde de bu var. Bu sayılarla işleyen muhteşem matematiksel ve geometrik bir kurgudur. Maalesef insanların çok büyük bir kısmı bunun farkında değil. Olmadıkları gibi bu olağanüstü sistemi hadlerini aşarak bozmaya çalışıyorlar. Bu sistemi kullanarak kurdukları devletlerle, örgütlerle, kurumlarla tüm insanların ve canlıların mutluluğu sağlamak en önemli sorumlulukları olmalı... Maalesef bu bilgiyi kendi hırslarını ve çıkarlarını tatmin etmek için kullanmayı tercih ediyorlar. Çok uzun ve derin bir konu... Üzerinde 19 olan “COVID-19” virüsünü ve başka örnekleri uzun uzun anlatmak lazım, buraya sığmaz. Ama şunu söyleyebilirim bu virüs insanlık için çok önemli bir uyarı... Yaşadığımız “dijital çağ” insanlık için çok büyük bir sınav...