Mehmet Şimşek: Dünyada ciddi bir demokratik resesyonla karşı karşıyayız (26.05.2018)

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Dünyada ciddi bir demokratik resesyonla karşı karşıyayız" dedi.

cumhuriyet.com.tr
<video:983486>

Mehmet Şimşek, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı tarafından İstanbul'da düzenlenen 'Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi ve Türkiye'ye Olası Etkileri' konulu panele katıldı.

Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Başkanı Ahmet Eren'in ev sahipliğinde gerçekleşen panelin açılışında konuşan Mehmet Şimşek,

Çin'in kuşak ve yol projesinin önemine vurgu yaparak dünyayı önümüzdeki 50, 100 yıllık dönemde etkileyecek çok önemli ekonomik trendler olduğunu söyledi. Bu trendlerden bir tanesini jeopolitik olarak 'merkezin kayması' olarak tanımlayan Şimşek, bunun çok önemli bir trend olduğuna dikkat çekti. Şimşek, "Çin son 40 yılda ortalama yüzde 10 reel büyüdü. Muazzam bir mucizeyi başardı. Ama bu beraberinde diğer birtakım gelişmekte olan ülkelerle tektonik düzeyde, jeopolitik ve ekonomik düzeyde bir dönüşümü ve kayışı sağladı" dedi.

 "DÜNYADA CİDDİ BİR DEMOKRATİK RESESYONLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

 İkinci bir trendin ise 'korumacılık' olduğunu anlatan Mehmet Şimşek, "Aslında korumacılık dünya ekonomisi için büyük bir tehdit. Büyümenin ve ticaretin, refahın önemli bir motoru olduğunu biliyoruz. Son 200 yılda dünya, artan ticaret sayesinde muazzam bir şekilde gerek eğitimde gerek sağlıkta, yoksulluğun azaltılmasında çok mesafe kat etmiştir. Ama nihayetinde bugün korumacılık bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor. Aşırı sağ ve sol partilerin yükselişi de bunun yansımasıdır. Bu da beraberinde dünyada çok önemli bir trendi getiriyor; dünyada ciddi bir demokratik resesyonla karşı karşıyayız. Freedom House'nin yaptığı çalışmalara göre; son 10 yıldır demokratik anlamda geriye giden ülke sayısı sürekli bir şekilde ilerleme sağlayan ülke sayısından daha fazla. Hatta son birkaç yıldır gerileme sağlayan ülkeler, ilerleme sağlayan ülkelerin iki katına çıkmış durumda. Dolayısıyla liberal demokrasi de bu anlamda maalesef zemin kaybediyor" ifadelerini kullandı. Başbakan Yardımcısı Şimşek, diğer bir trendin de teknoloji olduğunu, dünyada teknolojide muazzam bir değişim ve dönüşüm trendi yaşandığına dikkat çekerek, "Yapay zeka, nesnelerin interneti, makinelerin öğrenme kabiliyeti gibi apayrı bir dönemin başlangıcındayız. Bu da dünya vatandaşlarında ister istemez bir takım endişeler doğuruyor. Bütün bunlar, dünyadaki sistemi ciddi bir şekilde etkiliyor" diye konuştu.

 KUŞAK VE YOL PROJESİ'NİN TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ

 Çin'in Türkiye için önemine vurgu yapan Mehmet Şimşek, geçmişte Türkiye'nin Orta Doğu'yu ihmal ettiği gibi Asya'yı da ihmal ederek yanlış yaptığını dile getirdi. Bugün Türkiye'nin hem Orta Doğu'yu hem de Asya'yı keşfettiğini belirten Şimşek, Çin ile Türkiye arasındaki ekonomi, turizm ve kültürel alandaki ilişkilere değindi.

 Kuşak ve Yol Projesi'nin Türkiye için yeni ve büyük bir fırsat olduğunu kaydeden Şimşek, "Çin ile şu anda çok güçlü samimi ilişkiler kurma çabasındayız. 2015 sonundan itibaren Çin ile yüksek düzeyli bir mekanizmamız var. İlişkilerimizi olumsuz etkileyen konuları açık ve net olarak konuştuk. Son dönemde ciddi iyileşmeler gözlemliyoruz. Bu projede yaklaşık belki 1 trilyon dolarlık yatırıma sahne olacak; Asya ile bağlantımızı güçlendirecek. Özellikle Orta Asya ile çok güçlü bağlantılarımızı kuracak. 2049 yılında Asya'nın alt yapısı muhtemelen Avrupa Birliği'nden daha kaliteli bir düzeye gelecek. Yaklaşık 50 bin kilometrelik karayolu, 40 bin kilometrelik demiryolu ve bu güzergahta 14 tane çok büyük ölçekte lojistik üst öngörülüyor" diye konuştu.

 "30 MİLYAR DOLARLIK PROJE"

 Mehmet Şimşek, Uluslararası denetim, danışmanlık ve vergi hizmetleri şirketi Pricewaterhouse Coopers'ın yaptığı bir araştırmasından Çin'in 2050 yılında ekonomisinin büyüklüğünün 58,5 trilyon dolar olacağını aktararak, "Türk iş alemi bunu ihmal edebilir mi? Asla... Onun için Çin ile ilişkilere çok önem veriyoruz ve güçlendiriyoruz. Bu nedenle Türkiye şu anda Edirne -Kars hızlı demiryolunu ki 5 bin 500 kilometrelik bağlantı yollarıyla 30 milyar dolarlık bir projeden bahsediyoruz. Bu konuda çok mesafe kat ettik" ifadelerini kullandı.

 "TÜRKİYE, ÇİN İÇİN ÜRETİM VE İHRACAT ÜSSÜ OLACAK"

Şimşek, "Çin ithalatta en büyük ortağımız ama ihracatta 17. sırada bulunuyor. Bunu kısa vadede telafi etmek zor. Biz sizi ne kadar teşvik edersek edelim kolay değil. Ama biz üç, dört alternatif yaklaşım geliştirdik. Bunlardan hiç olmazsa Çinli girişimcileri, Türkiye'yi Orta Doğu'da ya da Avrupa'da bir üretim üssü olmaya ikna edelim istiyoruz. Bu yönde cüzi de olsa ilerleme var. Ben buna inanıyorum ve Türkiye, Çin için üretim ve ihracat üssü olacak. İstese de istemese de alın teriyle Çin, büyük bir ticaret fazlası veriyor. Bu cari fazla demek sermaye ihracatı demektir. Biz de açık veren bir ülkeyiz. Çin'in sermaye fazlasını kısmen burada faaliyet göstermesine çaba gösteriyoruz" şeklinde konuştu. Türkiye ile Çin arasında son yıllarda önem kazanan bir başka konunun da turizm olduğunu anımsatan Mehmet Şimşek, Çin'in zenginleştiğini ve orta kesimin de büyüyerek Türkiye'ye tatile gelebileceklerini ve kuşak - yol projesine bu anlamda da bakılması gerektiğine vurgu yaptı.

Panelin açılış bölümünde Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Başkanı Ahmet Eren ile Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Talip Murat Kolbaşı da bir konuşma yaptı. Türk ve Çin iş dünyasından isimlerin katıldığı panelde, açılış bölümünün ardından kuşak ve yol projesine yönelik çeşitli oturumlar düzenlendi.