Mehmet Rauf’un öyküleri gün yüzüne çıkıyor

Mehmet Rauf’un birçoğu ilk defa yeni harflere aktarılan öykülerinin ilk iki cildi Can Yayınları’nın Miras Dizisi’nde.

Cumhuriyet Kitap Eki

ÂŞIKANE

“Ah, ne oldu, şimdi bu emeller neredeydi? Bütün bu emellerin yerine yalnız çirkin bir hayat hakikati, bütün renksizliğiyle, bütün manasızlığıyla yerleşmişti. Lakin bu gençlik, bütün bu emellere bu kadar süs bahşeden bu sihirli gençlik ne olmuştu? O zaman boynunu bükerek bütün bu parlak hülyaları, bütün muhteşem emelleri doğuran gençliğin sırf bir yalandan ibaret olduğunu tasdik ediyordu: Serap, serap...”

Mehmet Rauf’un ikinci öykü kitabı olan ve ilk olarak 1909’da yayımlanan Âşıkane, “Summer Palace’ta Bir Dans Yarışması”, “Serap” ve “Garam-ı Şebab” adlı üç öyküden oluşuyor. Mehmet Rauf gözlem ve tahlil ustalığıyla kaleme aldığı bu öykülerinde diğer metinlerinde de sıkça görülen flört, aşk, evlilik gibi konularını işliyor.

İHTİZAR

“Zaten hayatın zevkinde, eleminde o başka ne bulmuştu ve ne bulacaktı? Eziyet, daima eziyet, sonsuza kadar eziyet değil mi? Herkeste böyle miydi, diye merak etti, hayır, mesela şu geçenlerin hepsi onun fikrinde yer etmiş bu şeylere kim bilir ne kadar yabancıydılar!”

Erkeklerin kadınlar hakkındaki düşünceleri, aşka dair söylemleri ve yaşamda kadınlar ile erkeklerin oynadıkları rolün etkisi, aşk, kadın ve bunlarla birlikte düşüncelere dalan erkeğin iç muhasebeleri ve tabiatı da içine katan benzetmeler... Mehmet Rauf edebiyatının genel özelliklerini oluşturan bu unsurlar İhtizar’da da yansıyor.

Âşıkane / Mehmet Rauf / Can Yayınları / 152 s.

İhtizar / Mehmet Rauf / Can Yayınları / 176 s.