Mehmet Altan Yargıtay'a başvurdu

Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne iletilmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'ne temyiz dilekçesi sunan Mehmet Altan'ın Avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, 2. Ceza Dairesi tarafından onanan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının bozularak müvekkilinin beraatine karar verilmesini istedi. 

Müvekkilinin İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Ocak 2018 tarihinde TCK 309/1 maddesi hükmüne göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan Avukat Çalıkuşu, bu cezanın da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından onandığını hatırlattı. 

'BERAAT KARARI VERİLMESİ HUKUK DEVLETİ OLMANIN BİR GEREĞİDİR'

Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin müvekkili için hak ihlali oluştuğuna dair kararları bulunduğunu belirten Avukat Çalıkuşu, "Suçun işlendiğini ortaya koyan somut olgusal temeller ve kuvvetli belirti dahi bulunmayan dosya kapsamında müvekkil hakkında tüm atılı suçlardan beraat kararı verilmesi Anayasa'da yazılı olan hukuk devleti olmanın bir gereğidir" dedi. 

Müvekkilinin Can Erzincan TV'de darbeden bir gün önce yaptığı konuşmada darbeye ilişkin subliminal mesaj vermekle suçlandığını hatırlatan Avukat Çalıkuşu, "Anayasa Mahkemesi televizyon programlarında müvekkilin yaptığı konuşmalar üzerinden inceleme yapmış ve müvekkilin darbe teşebbüsünü hazırlamak amacıyla konuşma yaptığına dair olgusal temellerin bulunmadığına karar vermiştir" dedi. 

Savunma olarak sundukları kanıtların ve kovuşturmayı genişletme yönündeki taleplerinin usule aykırı olarak reddedildiğini savunan Avukat Çalıkuşu, "Hükme dayanak edildiği söylenen belgeler duruşmada okunup tartışmaya açılmamıştır" iddiasında bulundu. 

Dosya kapsamında isnat edilen suçun işlendiğini ıspatlayan delil bulunmadığını savunan Avukat Çalıkuşu, müvekkilinin diğer dövizlerle birlikte evinde bulunan 1 doların yurt dışı seyahatlerden kaldığını, Bank Asya hesabının da ders verdiği üniversiteden olan ücretini almak için kullandığı hesap olduğunu belirtti. 

YEREL MAHKEMENİN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASINA İLİŞKİN HÜKMÜN KALDIRILMASINI İSTEDİ

Soruşturmaya ve kovuşturmaya konu edilen delillerin delil niteliğinde olmadığını savunan Avukat Çalıkuşu, "Delil özelliği bulunmayan, suç işlendiğini ortaya koyacak ıspat gücüne sahip olmayan tutanak, döküm, tanık anlatımı üzerinde cezalandırmaya gidilemez" dedi. 

Tüm dosya kapsamına göre müvekkilinin beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verildiğini hatırlatan Avukat Çalıkuşu, müvekkiline verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ilişkin kararın bozulmasını ve müvekkilinin beraatine karar verilmesini istedi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede davanın istinaf aşamasında tahliye olan Mehmet Altan ile tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Turgut Özşengül, Yakup Şimşek ve tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddia ediliyor. 

Davanın görüldüğü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018 tarihinde yaptığı karar duruşmasında, Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Turgut Özşengül, "Anayasayı ihlal etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldılar. Sanıkların cezasında indirime gidilmedi. Tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman'ın ise beraatine karar verildi. 

Sanıkların avukatları davayı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. Dosyanın geldiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 18 Haziran 2018 tarihinde Mehmet Altan'ın tahliyesine karar vermişti. 
İstanaf Mahkemesi, 2 Ekim 2018 tarihinde yaptığı duruşmada sanıkların İstinaf taleplerini reddederek yerel mahkemenin mahkumiyet kararını onamıştı.