Meğer yasaklar sivilleşme içinmiş

Doğu ve Güneydoğu’daki ilçelerde günler süren sokağa çıkma yasakları Venedik Komisyonu tarafından eleştirildi. Türkiye'den garip savunma geldi.

Duygu Güvenç

Venedik Komisyonu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin talebi üzerine Türkiye’deki sokağa çıkma yasaklarının hukuki altyapısını inceledi ve AİHS ve Anayasa’ya göre, olağanüstü hâl ilan edilmeden, sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin Anayasa yada yasalara uygun olmadığına ve Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini karşılamadığına hükmetti. Türkiye ise eleştirilere ilginç bir yanıt verdi: “AİHS’nin ve Anayasa’nın 15 maddelerini kısmi olarak askıya almamak, temel haklar ve özgürlüklerde geriye adım atmamak ve demokrasi ve sivilleştirme (askerden arındırma) yolunda sağlanan kazanımları korumak için.”

Genel Kurul’a görüşünü sunan Venedik Komisyonu’nun raporu, sokağa çıkma yasağıyla ilgili AİHM’deki başvurularda da temel olacak. Komisyon 60’tan fazla sokağa çıkma yasağının ilan edildiğine, 100-200 bin kişinin yerlerini terk etmek zorunda kaldığına ve 1.5 milyon kişinin bu karardan etkilendiğine işaret etti. Komisyon, Fransa’daki olağanüstü hâl kanununa verdiği görüşü de anımsatarak, kararların meşruiyetinin tartışmalı olduğunu belirtti. Türk yetkililere olağanüstü durumlarda alınacak tedbirleri gözden geçirme çağrısı yaptı.

Anayasal değil

Komisyon, Ağustos 2015’ten bu yana uygulanan sokağa çıkma yasaklarının anayasal ve yasal çerçeveye oturmadığını belirterek alınacak bir yasak kararının Anayasa’nın 119 ve 122’nci maddelerinde ifade edildiği gibi OHAL ile uygulanabileceğine hükmetti. Gayri resmi olarak olağanüstü güç kullanılması yerine Komisyon bunların yasal olarak ilan edilmesi gerektiğini söyledi.

İstisnai bir durum

Raporda, her ülkenin kendi güvenliğini sağlamak için tedbirler alabileceğini belirtilirken “Alınan tedbirler yasal, haklı gerekçeyle ve orantılı olmalı” denildi. Sokağa çıkma yasağının istisnai bir durum olduğunu anımsatan Komisyon, bunun olağanüstü hal ya da sıkıyönetim ile uygulanabileceği, bunun olmadığı durumlarda ise AİHS ve Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi ile uyumlu olması gerektiğini anımsattı. Hiçbir devletin “hukukun üstünlüğü” koşulunu olağan dışı hallerde bile görmezden gelemeyeceğini vurguladı.

TÜRKİYE’NİN SAVUNMASI

Türkiye ise raporun hazırlanması sırasında yolladığı raporda, bölgede olağanüstü hal veya sıkıyönetim ilan etmek için Meclis’te yeterli destek bulacağını savunarak İl İdare Kanunu ile sokağa çıkma yasağı ilan etmesinin gerekçesini şöyle aktardı: “AİHS’nin ve Anayasa’nın 15. maddelerini kısmi olarak askıya almamak, temel haklar ve özgürlüklerde geriye adım atmamak için ve demokrasi ve sivilleştirme (askerden arındırma) yolunda sağlanan kazanımları korumak için.”

Türkiye, Komisyon raportörlerine gönderdiği yanıtta yasakları şu şekilde savundu:

* OHAL ilan etmek için Anayasa’nın 119-120 ve 121’nci maddelerine göre gerekli koşullar oluşmuştu. Hatta Anayasa’nın 122’nci maddesine göre, sıkıyönetim ilan etmek için de parlamentoda yeterli çoğunluk vardı. Buna karşın yetkililer İl İdaresi Kanunu ile sokağa çıkma yasağı uygulamayı tercih etti. Komisyon bu kararı “siyasi bir tercih” olarak yorumladı.

* Sokağa çıkma yasağı AİHS’in ve Anayasa’nın 15 maddelerini kısmi olarak askıya almamak, temel haklar ve özgürlüklerde geriye adım atmamak için ve “demokrasi ve sivilleştirme (askerden arındırma) yolunda sağlanan kazanımları korumak için” yapıldı. Böylece yasaklar esnek biçimde uygulanabildi. Türk yetkililere göre, sokağa çıkma yasakları hükümetin insan haklarını kırsal kesimlerde korumak için aldığı “olumlu sorumluluklarından” biri. Raporda, Türkiye’nin birinci sorumluluğunun silahlı teröristlerle sivilleri ayrıştırmak olduğu da belirtiliyor.

* Sokağa çıkma yasağı uygulanarak kişilerin hayatlarının ve mülkiyetlerinin korunması daha kolaylaştı ve bu kararların “daha esnek ve orantılı” uygulanmasını sağladı.

* İl İdare Yasası, sokağa çıkma yasaklarını düzenlememesine karşın, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 91’nci maddesine atıfta bulunulduğu için, sokağa çıkma yasakları olağanüstü hâl ilan edilmeden de ilan edilebilir.

* Sokağa çıkma yasaklarına karşı, AİHM ve AYM’ye yapılan itirazlara karşın ara tedbir kararlarının alınmamış olması da kararlar için yasal temel sağlıyor.