"Medyanın iktidar ve güç odaklarıyla ilişkisi incelensin"

BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, Siirt Milletvekili Osman Özçelik ve İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ile düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanlığı'na sundukları araştırma önergesi hakkında bilgi verdi.

Basının ''siyasi iktidar ve güç odaklarıyla kirli ilişkisinin geçmişten bugünlere kadar geldiğini, özellikle darbe, baskı ve olağanüstü dönemlerde bu durumun daha da belirginleştiğini'' savunan Birdal, ''Ne yazık ki basının bir bölümü bu durumu kabullenmiştir. Bu durum salt askeri darbe dönemlerine özgü olmaktan çıkmış, bütün zaman ve durumlarda geçerli hale gelmiştir'' görüşünü dile getirdi.

28 Şubat sürecinde hazırlanan andıç ve kasıtlı hazırlanan haberler sonucu kimi kurum ve kişilerin hedef gösterildiğini, suikast ve saldırılar düzenlendiğini ifade eden Birdal, ''Bu hukuksuzluğun ve haksızlığın üzerine o dönemde gidilmiş olsaydı Hrant Dink şu anda aramızda olacaktı'' dedi.

Birdal, bazı gazete sahipleri ve yöneticilerinin o dönemle ilgili değerlendirmelerinin basına yansımasına karşılık Cumhuriyet savcıları tarafından soruşturma başlatılmadığını belirterek, TBMM'nin bu görevi üstlenerek durumu araştırması gerektiğini söyledi.
Mecliste konuyla ilgili bir araştırma komisyonu kurulması gerektiğini ifade ederek, bağımsız medya, basın özgürlüğü ve toplumun bilgi edinme ve haber alma hakkının sağlanması için bazı medya kuruluşları ile gazetecilerin siyasi iktidar ve kimi güç odaklarıyla ilişkisinin araştırılması amacıyla hazırladıkları önergeyi Meclis Başkanlığına sunduklarını anlattı.

Birdal, bazı soruların yanıtlanması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
''28 Şubat sürecinde andıcı kim gazetelere servis etmiştir? Andıcın yayınlanmasını ısrarla isteyen gazeteciler, gazete sahipleri ve genel yayın yönetmenleri kimlerdir? Andıcı yayınlayan gazete ve televizyon kuruluşlarına ne gibi ayrıcalık tanınmıştır? O dönemde ve şimdi medya kuruluşlarında istihbarat örgütleri adına çalışanlar kimlerdir? Verdiğimiz önerge, bu soruların yanıtlanması içindir. Bu soruların yanıtlarını ve gerçeklerini bilmek kamuoyunun, toplumun en doğal hakkıdır. Bu yanıtlar bulunduğunda ve gerçekler ortaya çıktığında, demokratikleşmenin önündeki engeller giderilebilecek, basın ilkeleri geçerli olacak, toplumun bilgi edinme ve haber alma hakkı özgürce kullanılabilecek.''