Meclis'te ilginç diyaloglar: Bu yana bakma

AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, TBMM Genel Kurulu çalışmalarına katılarak konuşma yaptı. Aslan ile CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören arasında tartışma yaşandı. Tartışma sırasındaki atışmalar tutanaklara böyle yansıdı.

cumhuriyet.com.tr

Meclis Genel Kurulu'nda CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören'in, "Sorulara cevap vermeyeceksen bu yana bakma" sözüne AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın "Ben nereye bakacağımı sana, size soracak değilim" şeklinde verdiği yanıtla gelişen diyalog tutanaklara şöyle yansıdı:

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Tabii, CHP'nin vermiş olduğu grup önerisiyle ilgili olarak biraz önce önerge sahipleri adına kürsüye çıkan Sayın İnce konuşmasının on dakikalık bölümünün hiçbir noktasında önergeyle ilgili bir cümleden dahi bahsetmedi. Zannediyorum tatili güzel geçmiş, Bodrum'da tatilini bitirmiş, her zaman alıştığımız üslubuyla Meclise yeni bir renk, Meclise bir güzellik katmaya gelmiş. Tatili inşallah güzel geçmiştir, keyif almıştır.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Gayet güzeldi.

ZEYİD ASLAN (Devamla) - Arkadaşlar, oradan boşa lafa atmayın lütfen. Ramazan günündeyiz, orucuz, oruca uygun davranmaya çalışacağım; beni lütfen tahrik etmeyin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gülüşmeler) Beni lütfen tahrik etmeyin, ne kendinizi üzün ne de şu yüce Meclisin saygınlığının zedeleneceği bir davranışa tevessül ettirmeyin. Lütfen, sakin sakin dinleyin.

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - O tarafa bak.

HASAN ÖREN (Manisa) - Sorulara cevap vermeyeceksen bu yana bakma.

ZEYİD ASLAN (Devamla) - Bakın arkadaşlar, lütfen, tekrar istirham ediyorum. Sayın Ören, Sayın Kemalettin Bey; ben nereye bakacağımı sana, size soracak değilim.

HASAN ÖREN (Manisa) - Ben öyle bir şey demedim. Sorulara cevap vermeyeceksen.

ZEYİD ASLAN (Devamla) - Gözünün içine de bakarım, başka şeye de bakarım. Lütfen. Nereye bakacağımı bana sordurma.

HASAN ÖREN (Manisa) - Ben senin nereye bakacağına karışmam, bu mübarek günde ne yapacağına karışmam.

ZEYİD ASLAN (Devamla) - Arkadaşlar, şurada sakin sakin konuşmak istiyorum. La havle çekiyorum, başka bir şey yapmayacağım zaten.

HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Aslan, bu mübarek günlerde pek kürsüyü kullanmayın, ne zaman kullansanız vukuat çıkıyor.

ÜLKER CAN (Eskişehir) - Niye, niçin efendim? Kürsüyü kullanma hakkı size mi ait?

HASAN ÖREN (Devamla) - Baktım, geçen ramazanda, bu mübarek günde bu kürsüyü kullanmışsınız, bir şeyler yapmışsınız bayanların neresine bakılacağıyla ilgili. Doğrudur, yanlıştır gazetelerde birçok şey gördük. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ÜLKER CAN (Eskişehir) - Ayıp ya! Ayıp, ayıp!

BAŞKAN - Sayın Ören, siz kendi konunuzla ilgili, sataşmayla ilgili cevap verin lütfen.

HASAN ÖREN (Devamla) - Şimdi, bana dönüp de "Sayın Ören, senin nerene bakacağımı ben bilirim." diyor ise benim her tarafıma bakabilirsin, hiçbir kusuru da yok.

ÜLKER CAN (Eskişehir) - Utanmazlık yapmayın!

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Başkanım, benim neyi söylediğini söylememe gerek yok, siz kendiniz dinlediniz, çok ağır ithamda bulundu.

BAŞKAN - Ben dinlemedim; Türkiye dinledi, dünya dinledi.

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Çok ağır ithamda bulundu.

BAŞKAN - Söylenecek ne var Sayın Aslan burada şimdi?

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Müsaade ederseniz ben.

BAŞKAN - Hayır, neyi söyleyeceksiniz şimdi? Şu kürsüden edilen laflara karşı ne söylenebilir? Hem sizin hem Sayın Ören'in söylediklerine.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bence özür dilesin.

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Benim söylediğim bir cümleyi söyler misiniz?

BAŞKAN - Lütfen yani.

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Başkanım, söz istiyorum.

BAŞKAN - Sayın Aslan, ne söyleyeceksiniz? Söyleyin, ne söyledi size?

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Ben bir şey söylemediğim hâlde söz verdiniz.

BAŞKAN - Tamam, ne diye sarf etti? Söyleyin, tekrar edin.

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Biraz önce, "Benim her tarafıma bakabilir."den başladı, benim daha önce söylemediğim birtakım sözleri.

BAŞKAN - Buyurun tekrarlayın, buyurun.Sataşma nedeniyle iki dakika söz veriyorum. Buyurun.

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; aslında tekrar söz almak istemiyordum ama ben Sayın Ören'in bu kadar aşağılaşabileceğini düşünmemiştim, bu kadar alçalabileceğini de düşünmemiştim. (CHP; MHP ve BDP sıralarından "aa" sesleri)
Söylenen çok basit, ben sizin gözünüze bakarak, "Bırakın, ben nereye istersem oraya bakarım." cümlesinden yola çıkarak, asla bu Meclis kürsüsünde ifade edilemeyecek kadar aşağılık bir cümleyi söyleyebilecek karakter siz de varsa zaten size fazla söylenebilecek bir söz yok. Siz zaten kendinizi burada çok net bir şekilde ifade ettiniz. Ben özellikle bugün ramazan olduğunu, sakin bir konuşma yapmak istediğimi ısrarla belirtmeme rağmen. Lütfen, şu ramazan günü Meclisin muhabbetini bozmayın.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Ya, illaki ramazan. Her zaman bozmayın, illa ramazanda mı bozmamak lazım Meclisin muhabbetini?

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Bir kez daha buradan uyarıyorum, buradan, uyarıyorum, lütfen, Allah rızası için, güzel şekilde bir çalışma yürütüyoruz, milletimizin beklediği bir çalışma var. Bunu siz muhalefet olarak İç Tüzük'ün elbette ki tüm kurallarını, tüm haklarını kullanarak götürmeye çalışın ama lütfen tahrik etmeyin.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, her zaman ramazan olsun ya, o zaman bozulmayacak bu Meclisin şeyi.

HASAN ÖREN (Devamla) - .ve doğruluğunu iddia etmeden, sadece gazetenin yazdığını söyledim. Eksik bir tarafı varsa tamamlayın. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Şimdi "Siz şer grubusunuz." desem alınır mısınız? Alınırsınız. Alınırsınız değil mi?

İSMAİL AYDIN (Bursa) - Aynısını iade ediyorum. Terbiyesiz herif!