Meclis'te gergin dakikalar

Başbakan Erdoğan Meclis Genel Kurulu'nda 2010 mali yılı bütçesiyle ilgili yaptığı konuşma sırasında CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol'un tepki göstermesi üzerine "Sayın Anadol senin geçmişinizi biliyoruz, oradakilerden bir farkın yok" dedi. Erdoğan'ın konuşmasını tamamlaması üzerine sataşma olduğu gerekçesiyle söz isteyen Anadol'a oturumu yöneten Meclis Başkanı Şahin "Hangi sözü için söz istiyorsunuz" diye sordu. Anadol "Duymadınız mı söylenenleri?" karşılığını verdi. Bunun üzerine Meclis Başkanı Şahin Başbakan Erdoğan'ın 70 dakika konuştuğunu ifade ederek "Hepsini hatırlamam mümkün değil" dedi. Şahin, Meclis tutanaklarını getirttikten sonra da Başbakan Erdoğan'ın, Anadol'a "Senin geçmişini biliriz" derken 'iyi anlamda biliriz" demek istediğini söyledi.

Anadol ile Şahin arasındaki konuşmanın devam ettiği sırada CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin de ayağa kalkarak kürsüye yürüdü ve "Hakkaniyet değil bu" diyerek Şahin'in tavrını eleştirdi. Ergin "Ben de hepinizin geçmişini bilirim" sözleriyle tepkisini gösterirken Meclis Başkanı Şahin, Ergin'i "Sayın Ergin kürsüye böyle yürüyemezsiniz, içtüzük hükümlerini bana uygulatmayın, yerinize oturun" sözleriyle uyardı. Şahin, daha sonra Anadol'a söz verdi.


"Hikmetyar'lı karanlık geçmişiyle başbaşa bıkarıyorum"

Anadol ise Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada geçmişiyle kıvanç duyduğunu ve iftihar ettiğini belirterek "Kursağımdan haram bir lokma geçmedi. Oğlumun sünnetinde gelen altınlarla zengin olmadım. Anayasa Adalet Komisyonu orada, hakkımda kalpazanlıktan, dolandırıcılıktan, yolsuzluktan ceza istenmiyor" dedi. Başbakan Erdoğan'ın 1993 yılında yaptığı bir konuşmadan alıntı yapan Anadol, "Benim geçmişimi iyi bildiğini söyleyen Başbakan'ı Hikmetyarlı karanlık geçmişiyle baş başa bırakıyorum" dedi.


"Hiçbir devlet adamı 1 milyor dolar için ülkesini satmaz"

Başbakan Erdoğan'ın CHP'ye yönelik "işte sizin devlet anlayışınız bu" şeklindeki sözleri nedeniyle söz isteyen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Sayın Başbakan hiçbir CHP'li gidip Hikmetyar'ın önünde diz çökmemiştir. Onların devlet anlayışında böyle bir şey yoktur. 1 milyar dolar için orduyu Kuzey Irak'a sokmayacağım diye bir anlaşma yapmamıştır. Hiçbir başbakan da kürsüye gelip Meclis Başkanına 'siz mi susturursunuz ben mi susturayım' dememiştir. Devlet adamlığından söz ediyorsa önce kendisinin okuyup öğrenmesi lazım. Devlet adamları 1 milyar dolar para alacağım diye ülkesini satmaz, pazarlamaz" diye konuştu.

DTP'de nasibini aldı

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasına bütçeye ilişkin değerlendirmelerden çok muhalefete demokratik açılımla ilgili yüklenmesi damgasını vurdu. Erdoğan, MHP ve DTP'yi aynı ağızdan konuşmakla suçlayarak, "DTP'nin uç eleştirilerinin benzerini de aynı şekilde MHP yapıyor. DTP, PKK'nın muhatap alınmamasını eleştiriyor. MHP, PKK'nın muhatap alındığını söylüyor. O başka, bu başka, hangisi doğru? Bizim yaptığımız doğru, olay bu. Biz doğru olanı yapıyoruz. İki tarafın bu eleştirileri hükümetin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. DTP de MHP de dağa çıkmaktan bahsediyor. Biz ise her zaman olduğu gibi kardeşliğin sesiyiz. Hepimizi buraya, parlamentoda siyaset yapmaya çağırıyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dünkü miting konuşmasında kendisine hakaretler yağdırdığını belirterek, "Hiçbirini ciddiye almıyorum ama bunları televizyonlardan izleyen çocuklarımızın ruh sağlığı konusunda endişe taşıyorum" şeklindeki sözleri Genel Kurul'da gülüşmelere yol açtı.

Başbakan muhalefet partilerini yine 'bölge partisi' olmakla da suçladı. Erdoğan "81 vilayetin tamamında varız, siyasetçi olarak da varız. Ama siz 81 vilayetin kaçında varsınız hesap yapın hesap. Sivas'tan öteye gidebiliyor musunuz. Askerimiz polisimiz nerde Ak parti de orada. Ama siz yoksunuz" diye konuştu.