Meclis'te 'Firavun' tartışması

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş'a bağlı ve ilgili kurumların bütçeleri görüşmelerinde, Kurtulmuş ile CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı ve bazı CHP'li milletvekilleri arasında sözlü tartışmalar yaşandı.

DHA

CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'a 'Firavun ve Karun olmayacağız' dediğini ve bu sözleri kimin için söylediğini sordu. Kurtulmuş; "Bu 26 Ekim 2008'de yaptığım bir konuşma da firavunlaşmayacağız, karunlaşmayacağız, belamlaşmayacağız' diye önce kendime verdiğim bir sözdür ve Allah bu sözü sonuna kadar tutmayı nasip etsin diye temenni ederim. Ben orada siyasi çalışmada hiçbir kimseyi kastetmedim" diye cevapladı.

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü; "5-6 milletvekilinin 'Harun gibi gelip Karunlaşma' meselesi ve benzeri söyledi. Bir bütçe görüşmesi olduğu için teferruatına girmeyeceğim. Ama arzu ederseniz arzu ettiğiniz yerde samimi, dostça, arkadaşça ben de teşekkür ederim onları derleyip toplamışsınız. Bunların hepsini ifade etmek isterim. Harun gibi gelip Karun gibi gittiler söylediğim bakın şunu açık bir çek olarak söyleyeyim. Siyasi hayatı boyunca bütün söylediği sözlerin arkasında oldum. Dün söylediğim hiçbir sözün bugün tam tersini yapmış ya da söylemiş değilim. Bunu açık çek olarak vereyim ve bütün kayıtlarımı da sizlere verebilirim. Burada söylemek istediğim şey ben bu sözü nerede nasıl söylediğimi biliyorum. Bu bizim medeniyetimizin temel perspektiflerinden biridir. Bizim medeniyetimiz doğuşta insanların eşitliği prensibi üzerinde durur. İnsanların eşitliğini bozan 3 temel toplumsal hastalığı ha sakın bu hastalıklara düşmeyin diye bizi uyarır. Bunları 3 sembol isim üzerinden anlatır. Bunlardan bir tanesi Karun'dur. Karun elindeki maddi zenginliklerle insanlar üzerinde sulta taslamaya çalışan insanlardır ya da gruplardır. Yani ekonomik elitlerdir gücü alıp bunu kullanandır. Firavun elindeki gücü insanlar üzerinde siyasi gücü baskı olarak kullananlardır. Belam ise dini bilgi veya dini otoriteyi insanlar üzerinde baskı unsuru olarak kullananlara verilen isimdir. Bu 26 Ekim 2008'de yaptığım bir konuşmada firavunlaşmayacağız, karunlaşmayacağız, belamlaşmayacağız diye önce kendime verdiğim bir sözdür ve Allah bu sözü sonuna kadar korumayı nasip etsin diye temenni ederim. Ben orada siyasi çalışmada hiçbir kimseyi kastetmedim" dedi.

'BANA HANGİLERİNİ NEREDE SÖYLEDİĞİMİ İSTERLERSE KAYITLARIYLA DA KENDİLERİNE VERİRİM'

CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı; "Orada kimi eleştiriyorsunuz. AKP'liler var diyorsunuz" sorusuna Kurtulmuş; "Benim söylediğim öyle bir söz yok. Onun için bunu söylüyorum. Yerini de veriyorum. 26 Ekim 2008'deki konuşmama bakarsanız ne söylediğimi anlarsınız" dedi.

Müslim Sarı'nın, "AKP'liler var diyorsunuz. Kim bunlar gömleğinizi değiştirdiniz mi? Ben değiştim deyin kabul edelim' diye sordu. Bunun üzerine Kurtulmuş; "Bakın ben hepinizi sabırla sonuna kadar dinledim. Söylediğim bütün sözlerin dün ne söylediysem bugünde aynısını söylüyorum. Bunların bir kısmı benim söyledim ağzımdan çıkan sözün ne olduğunu biliyorum hepsinin kayıtları var. Bana ait olmayan sözü kabul etmiyorum. Ayrı bir oturum yaparak orada anlatırım. Söylediğim sözlerin sonuna kadar arkasındayım. Burada ben herkesi sabırla dinledim. Söylediğim sözlerin sonuna kadar arkasındayım. Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyeceğiz sözü 26 Ekim 2008'de bu bağlamda söylenmiş olan sözdür. Bu sözlerimin bugünde arkasında olduğumu ifade ediyorum. Bu konuşmalar içinde diğer teferruata girmek istemiyorum. Ancak şunu ifade etmek istiyorum bana izafe edilen sözlerin sahibi ben değilim. Bana hangilerini nerede söylediğimi isterlerse kayıtlarıyla da kendilerine veririm. Hayatımın her günü açıktır her sözüm açık bir şekilde ortadadır. Siyasi ve fikri olarak söylediğim hiçbir sözden geri adım atmadığımı da söylemek isterim. Bir polemiğe girmek istemiyorum madem böyle bir polemiğe girmek istiyorlarsa ben uygulanan neo liberal politikaların yanlışlığı ve bunların Türkiye'ye bir mesafe kazandırmayacağı görüşlerini dile getirdiğim zaman CHP Genel Başkanı hem de isim vererek sol bir partinin genel başkanı olmasına rağmen benim görüşlerimi kendisini sahiplenip söylemesi gerekirken orada bize itiraz etti. Dolayısıyla ben neyi nerde söylediğimi bilirim. Onları da müsait zamanda sizlerle konuşuruz" diye cevapladı.