MEB, eğitimde dinsel dönüşüm için 1951’de gerçekleştirilen kongreyi tekrarlıyor

Kongrenin, Demokrat Parti dönemindeki “Ahlak Terbiyesi Kongresi” ile benzerlikleri de dikkat çekiyor. DP dönemindeki kongrede, karma eğitimin kaldırılması, ahlak için müfredatta dinsel dönüşüm ve üniversite özerkliğinin kaldırılması konuları tartışılmıştı.

Ozan Çepni

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu, eğitim sistemindeki bütün ahlak yapısını yeniden şekillendirmek amacıyla “Eğitim ve Ahlak Kongresi” düzenleme kararı aldı. Kongrede “milli ve manevi değerlerimize uygun bir ahlak anlayışı” oluşturmayı planlayan MEB, yönetici, öğretmen, veli ve öğrenci ahlakını sorgulayacağını duyurdu. Kongrenin, Demokrat Parti dönemindeki “Ahlak Terbiyesi Kongresi” ile benzerlikleri de dikkat çekti. DP dönemindeki kongrede, karma eğitimin kaldırılması, ahlak için müfredatta dinsel dönüşüm ve üniversite özerkliğinin kaldırılması konuları tartışılmıştı. MEB ise yeni “ahlak anlayışı” için hazırlanan kongreyle, 70 yıl sonra yeniden DP çizgisine döndü.

Bakanlıktan bütün il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri, üniversiteler ve eğitim alanında faaliyet gösteren kuruluşlara gönderilen yazıda, eğitimde başarının tek ölçüsünün sınav sonuçları olmadığı vurgulandı. Yazıda, “Yapılan bu türden değerlendirmelerin sonucu olarak toplumun geldiği nokta ortadadır” denildi. Kongre için de “Eğitim sistemi milli ve manevi değerlerimize uygun bir ahlak anlayışı ile taçlandırmalıdır” hedefi belirlendi. 

AHLAK ‘SORGULANACAK’

MEB kongreyi, “Bütün paydaşlara açık felsefe, ilahiyat, psikoloji, sosyoloji ve eğitim bilimleri vb. disiplinlerin de işe koşulduğu, geniş katılımlı bir eğitim ve ahlak kongresi yapılacaktır” ifadeleri ile duyurdu. Resmi yazıda, “Okul odaklı, okulun bileşenlerinden hareketle yönetici, öğretmen, veli ve öğrenci ahlakının sorgulandığı”, “ahlak anlayışının eğitim sisteminde nasıl tesis edilebileceği, yeniden nasıl yeşertilebileceği çerçevesinde tartışmalar yapılacaktır” denildi. 2-3 Nisan tarihlerinde Ankara’dan 100 katılımcı, İstanbul’dan da 200 katılımcı ile Antalya’da düzenlenmesi planlanan kongrede, “Öğrenci Ahlakı”, “Öğretmen Ahlakı”, “Yönetici Ahlakı” ve “Veli Ahlakı” başlıklarının tartışılması kararlaştırıldı.  

AKP, DEMOKRAT PARTİ’NİN İZİNDE

Yeni “ahlak” kongresi kararı ile Demokrat Parti’nin 1951’de Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Birliği ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile düzenlediği “Ahlak Terbiyesi Kongresi” arasındaki benzerlikler, MEB’in amaçlarını da ortaya koydu. DP’nin “milli ahlakın ihmali ve müşterek bir milliyet idealinin yokluğu” gerekçesiyle eğitim alanındaki dini dönüşüm için düzenlediği kongrede istenilen kararlar alınamamıştı. Ancak 70 yıl önceki tartışmalar AKP iktidarı döneminde yeniden eğitim alanına taşındı. 

AKP’nin günümüze taşıdığı tartışmalara benzer şekilde, 1951’deki kongrede bazı delegeler tarafından, “Türk ananesinin kadınla erkeğin bir arada okumasına müsaade etmediği”, “medeniyetin plajlarda olmadığı, tesettüre yer verilmesi, kadının kafes arkasında ve örtü altında daha namuslu ve ahlaklı olduğu” ifade edilerek, ilkokuldan sonra kız ve erkek öğrencilerin birlikte okumasının engellenmesi için karma eğitimin kaldırılması gerekliliği savunulmuştu.19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ile diğer resmi bayramlara kız öğrencilerin şortla katılmasının ahlakı bozduğu belirtilerek eşofman giymeleri gerektiği, okullardaki disiplin cezalarının arttırılması gerekliliği ve öğretmen atamaları da tartışmalar arasında yer almıştı. Kongrede, AKP’nin üniversitelerdeki dönüşümünü anımsatır şekilde “üniversitenin yabancı ideolojilerin benimsenmesi için müsait bir zemin olduğu, bazı profesörlerin zararlı ideolojileri izahtan men edilmeleri gerektiği” ve “üniversitenin milliyetçilik esaslarıyla kayıt altında bulundurulmaları gerektiği” savunularak üniversite özerkliğinin kaldırılması da talep edilmişti. İlkokul ile ortaokulların son sınıflarına “ameli ahlak”, liselerin son sınıfına da “nazari ahlak” derslerinin konulması, okullarda ahlak için dini içerikli derslerin artırılması da kongre tartışmaları arasında yer almıştı. Ancak bütün bu maddeler büyük oyçokluğuyla reddedilmişti.