Mavi Marmara'nın teknik sorunu neydi?

www.focushaber.com'un özel haberine göre, Gazze’ye yardım filosunda yer alan Mavi Marmara gemisinin İsrail tarafından saldırıya uğraması ve 9 Türk vatandaşının hayatını kaybetmesi, iki ülke arasında aylardır süren büyük bir krize yol açtı.

Akdeniz’de suların ısınmasına neden olan bu kriz, uluslararası diplomasi alanında olduğu kadar, iç politikada da gündemin bir numaralı konusu olmayı sürdürüyor.

Hükümetin hatası mı?

İHH’nın Mavi Marmara gemisi ile Gazze ablukasını delmek için sivillerle yola çıkması ile ilgili tartışmalar, BM’nin Mavi Marmara raporunun basına sızmasının ardından yeniden tırmandı.

Son olarak Taraf yazarı Yıldıray Oğur ve Ahmet Altan “Mavi Marmara’daki ölümlerden İsrail sorumlu olduğu gibi, hükümet ve İHH da sorumludur” diye yazınca , birçok köşe yazarı tarafından sert biçimde eleştirildi ve ‘İsrail'in avukatı’ olmakla suçlandı.

Eleştirilerin ortak noktası, İsrail’in bu gemilere izin vermeyeceğini açıklamasına rağmen, Mavi Marmara gemisinin yola çıkmasına izin verilmiş olması.

Biz karışmayız

Hükümet, Mavi Marmara baskınının hemen ardından yapılan bu yöndeki eleştirilere “İHH bir sivil toplum örgütüdür. Sivil toplum örgütleri ‘Hükümet dışı organizasyon’ olduklarından dolayı, bizim İHH’ya bu yönde bir talimat vermemiz mümkün değildir” şeklinde cevap vermişti.

İkinci filoya neden katılmadı?

Hükümetin bu savunması, İkinci Gazze Filosu’nun yola çıkması ile gedik verdi. Son ana kadar filoya katılacağı açıklanan Mavi Marmara gemisinin son anda filoya katılmayacağı açıklandı. Bu açıklamanın ardından bir kez daha “Demek hükümet isteyince engel olabiliyormuş” eleştirileri gündeme geldi.

Teknik arıza savunması

Eleştiriler karşısında İHH Başkanı Bülent Yıldırım, 17 Haziran tarihinde yaptığı açıklamada geminin yola çıkmamasının nedeninin ‘teknik problemler’ olduğunu söyledi. Yıldırım, "Biz 9 şehidimizi unutmayacağız. Gemideki teknik sorunlar giderildiği zaman, bugün yarın yine yola çıkacak” dedi.

İşte o teknik arıza

İHH’nın o açıklamasının üzerinden yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen, Mavi Marmara gemisi bir daha Gazze yoluna çıkmadı. Peki Mavi Marmara’nın aylardır giderilemeyen ‘teknik sorunu’ neydi?

Mavi Marmara, Aşdot Limanı’ndan getirilmesinin ardından önce İskenderun Limanı’na bağlandı. Burada savcılar ve uzmanlar tarafından teknik inceleme yapıldı. Ardından büyük bir törenle İstanbul’a uğurlandı ve İstanbul’da da İHH’nın organize ettiği büyük bir törenle karşılandı.

Ardından da gemi bakıma alındı.

Ancak 25 Haziran’da yola çıkan İkinci Gazze filosuna ‘Teknik nedenlerle’ katılmadı.

Deniz Hukuku’na göre, bir geminin uluslararası sulara çıkabilmesi için bağlı olduğu liman Başkanlığı’ndan “Liman Çıkış Belgesi” alması gerekiyor. Ancak Mavi Marmara gemisinin teknik sorunları giderilmesine rağmen, bu belge Mavi Marmara’ya verilmedi.

Focushaber’in güvenilir kaynaktan edindiği belgeye göre, 17 Haziran tarihinde Mavi Marmara uluslar arası sulara çıkabilecek teknik yeterliliğe sahipti.

Peki belgenin verilmemesi konusunda Ulaştırma Bakanlığı’nın Liman Başkanlığı’na bir talimatı olmuş mudur?

Yoksa İHH, bu belgeyi hiç talep etmedi mi?

Bu soruya en doğru cevabı verecek 3 isim var:

Briincisi İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım,
İkincisi Dönemin Ulaştırma Bakanlığını vekaleten yürüten ismi Habib Soluk,
Üçüncüsü ise Ulaştırma bakanı Binali Yıldırım.

Ya hükümet, birinci Gazze Filosu’nda müdahale etmediği İHH’ya ikinci seferde müdahale etti ve İHH bunu saklıyor, ya da İHH birinci filoya katılmasına rağmen ikinci filoya katılmamak için bu belgeyi kendisi talep etmedi ve hükümet bu durumu kamuoyundan saklıyor.

Gerçek hangisiyse, bir an önce ortaya çıkmalı ve Mavi Marmara olayı iç politika malzemesi olmaktan bir an önce çıkmalıdır.