Matkap: Çok kötü günlerden geçiyoruz

CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, ''Çok kötü günlerden geçiyoruz. Yasama, yürütme ve yargı tamamen birleşik kuvvetler haline dönüştü'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde, Memleket Sevdalıları Derneği Eskişehir Şubesi ve Tepebaşı Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği ''Demokratik Kitle Örgütleri, Demokrasi ve Yerel Yönetimler'' adlı panelde yaptığı konuşmada, demokrasinin uygulanma biçiminin eski çağlardan beri sürekli geliştiğini söyledi.

Yasama, yürütme ve yargıdan sonra medyanın 4'üncü kuvvet olarak anıldığını ifade eden Matkap, şöyle konuştu:
''Son 20 yıllık gelişmelere baktığımızda medyayı birinci kuvvet olarak değerlendirebiliriz diye düşünüyorum. Eğer demokrasi sağlıklı işleyecekse, işleyen bir demokrasi olacaksa, yasama, yürütme, yargı ve medyanın birbirine destek olan ama birbirinden bağımsız işleyen kurumlar olması gerekiyor. Türkiye'de, şekli bir demokrasiyle karşı karşıyayız. Sivil toplum örgütleri hiç yok. Hadi yasama ile yürütme zaman zaman birleşebiliyor... Ama yargının muhakkak bağımsız olması gerekiyor. Eğer gerçekten yargıyı bağımsız hale getirecekseniz, HSYK'da ne sayın bakanın ne de müsteşarın yeri olmamalı. Dolayısıyla çok kötü günlerden geçiyoruz. Yasama, yürütme ve yargı tamamen birleşik kuvvetler haline dönüştü. Daha da berbat olanı medyanın bütünüyle kontrol ediliyor olması.''


''Sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde olacağız''

Matkap, gelecek dönemde CHP olarak sivil toplum örgütleriyle işbirliğini kurumsal hale getirmeyi planladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Ben, Merkez Yönetim Kurulu'na çalışma programı olarak bir taslak sundum. Önümüzdeki dönem meslek odaları ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla kuvvetli bir bağ kuracağız. İşbirliği içinde olacağız. Bu ilişkileri kurumsal hale getireceğiz. Bunun illerde de benzer şekilde olması için çalışma yürüteceğiz. O zaman gerçek demokrasiye adım adım yaklaşırız. Gerçek düşünceleri alırız ve daha sağlıklı bir Türkiye için adımlarımızı atarız. Çünkü biz, sivil toplumu demokrasinin fidanlığı olarak kabul ediyoruz. Bu ilişkiyi daha fazla geliştirmek zorundayız.''